Liya; Ne diyon abi ya?

Serhat; Barlas seninle evlenemeyeceğini söyleyip karıya kaçtı

görüldü.

Serhat; Abiciğim sende kabullen yani olmazmış bak o adamdan

Liya; Abi seni parçalayacağım

Liya; Seni öldüreceğim

Serhat; Oh olsun sana bu

Serhat; Geliyoruz birazdan bayılma Feriha

Liya; Pislik

görüldü.

"Senin bu kocanı öldüreceğim," dedim Gamze'ye dönüp sinirle. "Deli ediyor beni."

"Vardır öyle huyları." Tekrar saate baktığımda sadece beş dakika kaldığını görünce gözlerim irileşti. Beş dakika sonra nikahımız kıyılacaktı ve Barlas ortada bile yoktu. Abimle gitmemesi konusunda uyarmıştım oysa onu. Ama abimin ısrarlarına dayanamayıp gitti en sonunda.

"Sakinleş tatlım." Aydan yengeme bakıp başımı salladım ama hiç sakin değildim. Geç kalması durumunda nikahımız kıyılmazdı ve yapılan onca hazırlık boşa giderdi.

Kendi ellerimle yaptığım düğün pastasını zırlayarak yerdim evde oturup.

Kendi düğün pastasını yapmayan gelin de ne bileyim.

Ayağa kalkıp odanın içinde bir ileri bir geri yürürken kapı tıklatıldı. Lale açtığında gördüğüm yüzle nefesimi tutup, "Abi," dedim tamamen şaşkınlıkla.

Levent abim girip kapıyı örttü. Benim yanıma gelmeden önce Aydan'ın alnından ve göbeğinden öptü. Onun gelmeyeceğini düşünmüştüm ama yetişmişti düğünüme. Kollarımı beklemeden boynuna sarıp, "Abi," dedim, sesim her an ağlayacakmışım gibi çıkmıştı.

"Sana ne demiştim," dediği zaman hatırlayıp ikimizde aynı anda, "Ben o düğüne yetişeceğim," dedik. Gözlerim dolduğundan başımı tavana kaldırıp ellerimle hava yapmaya çalıştım. Biraz daha bu yerden kurtulmazsam oturup ağlayacaktım.

Alt dudağımı dişlerim arasına alıp saate baktım. Bir dakika kalmıştı. Gamze'yle bakıştığımızda elimi tutup gülümsedi. Buradan çıkınca kocası olacak abim şahsiyetini öldürmek farz olmuştu.

Herkes yavaşça odadan çıktığında Barlas'ı bekledim. Gelmesi gerekiyordu çünkü aksi takdirde nikahımıza geç kaldığımızdan iptal olacaktı. Ellerimi göğsüme bastırıp derin bir nefes aldım.

Sırtım kapıya dönük olduğundan kimin girdiğini görmedim ama hissettim, varlığını kalbimde hissettim. Gelip tam arkamda durdu. Ellerini omuzlarıma koyup sağ omzuma öpücük bıraktı. Karnımın üzerine koyduğum ellerime ellerini sarıp, "Hazır mısın?" diye sordu.

Cevap vermek yerine hıçkırdım.

Barlas bedenimi kendine çevirip yanaklarımı avuçları arasına aldı. Burnumu sesli bir biçimde çekip, "Hazırım," dedim. Barlas çenemden tutup yüzümü kaldırdı. Başını eğmiş yüzüme bakarken dudaklarında küçük bir tebessüm vardı. Dudaklarını alnıma bastırıp, "Yolumu güzelleştirdiğin, elimden tutup kaldırdığın için minnettarım sana güzel sevgilim," dedi.

Elimden sıkıca tutup kapıyı açtı. Bir elimde çiçeği tutarken gelinliğin tülden etek kısmını hafifçe tutup kaldırdım. Yürümeme engel olmasını istemiyordum.

Davetlilerin önünde nikah masasına geçtik. Sandalyemi Barlas benim için çekip oturmama yardım etti. Duvağı düzeltip derin nefesler aldım. Barlas'a yandan bir bakış attığımda onun hafif gülüşüyle beni izlediğini görmek karnımın güzel bir hisle kasılmasını sağladı.

KOMİSER BEY | texting ✓Where stories live. Discover now