KOMİSER BEY | texting ✓

5.3

Ayy geldik bizzz💝

BURAYI OKUYUN LÜTFEN

Belirlediğim sınırlar geçilmediği için bölüm yazma isteğim maalesef eskisi gibi yok. Bir bölümü 5k yada 6k insan okuyor ama oy ve yorum sınırı geçilmiyor. Arkadaşlar kimseden maddi bir talep istemiyorum. Bölümü attığım anda okuyorsanız demek ki beğeniyorsunuzdur ve beğenenler oy verse, bir yorum yapsa sınır geçilir. Dün biri sınırı yükselt daha iyi olur dedi. Sınırı yükseltmek gereksiz. Çünkü okunuyor ve geçiliyor diyordum ama geçmiyorsunuz. Bu şekilde yine olursa bölümleri daha geç yayınlayacağım. Çünkü insanın motivasyonu düşüyor istemsizce.

Sorun bende mi diye düşünüyorum ama size karşı oldukça güzel bir yaklaşım sergilemek için uğraşıyorum. Kaba veya çirkin bir konuşma sergileyen biri değilim. Aranızda birini bile kırdığımı düşünsem özür dilemekten asla çekinmem. Gerçi uğraşmama gerek yok içimden geliyor her şey. Lütfen bu ailenin bir parçasıysanız ailemizin güzelleşmesi için destek verin ki bende size bölümleri hızlıca yazıp atayım❤️

600 oy, 500 yorum (satır arası)

Keyifli okumalarrr bebitolarımm💕😽

***
Dün büyüleyici gecenin sabahında yorgunluktan harap düşmüş olsam da annem kahvaltıya Barlas ve ailesini çağırdığını söylediğinde yorgunluğum bir kenara çekilmişti.

Barlas için sabah erken kalkmış börek yapıyordum.

Masanın üzeri hep un olmuştu ama sonradan toparlardım artık. Bir yandan telefonumdan açtığım şarkıya eşlik ederken bir yandan böreğin içini dolduruyordum.

Övünmek gibi olmak istemem ama incecik yufka açardım.

Başıma annemden bulduğum bir eşarbı dolamış saçlarımın rahatsız etmesini engellemek istemiştim. Annem ve Lale odaları toplayıp temizliyorlardı. Dün gece çok yorgun olduğumuz için belli bir kısmı halletmiştik. Bahçe temizliğini abimler dünden halletmişlerdi çok şükür.

Hazırladığım içi kaşıkla yufkanın üzerine koyup omuzlarımı müziğin ritmine uygunca salladım. Burnumun ucunda ki unları omzumla silmeye çalıştım. Bu sırada mutfağa Serhat abim girmişti. Göz ucuyla ona bakıp yeni bir hamuru açmak için tahtanın üzerine koyup oklavayı aldım.

Dün geceden bu yana fark edilir bir durgunluk ve gerginlik vardı üzerinde. Gece Levent abim onunla konuşmaya çalıştığında öfkelenip odasına gitmişti.

Gamze'yle kavga etmediğine göre başka bir şey vardı. Yada belki yoktu. Abim eserekli biriydi. Eften püften sebeplerden dolayı toz tanesine bile sinir olup Kuzey Tekinoğlu'na dönüşebiliyordu.

En sonunda dayanamayıp, "Gamze'yle mi kavga ettiniz?" diye sordum cevabını bilsemde. Su bardağını tezgaha koyup masada karşıma oturdu. Cevap vermemişti.

"Neyin var abi? Evleniyorum diye bu kadar üzülüyorsan merak etme hâlâ kardeşinim," dedim ama gülmedi.

Çok komikli biriyim aslında niye gülmedi ki?

Üzerine aldığım undan biraz atıp, "Lan baksana," diye yükseldim en sonunda.

"Ne yapıyorsun Liya ya? Salak mısın sen?" Sesinde Bihter Ziyagil'in 'Salak mısın Cemile' tonlaması vardı.

Burun kıvırıp, "Anlat sende ne naz yaptın?" diye konuşturmaya çabaladım.

Ellerini yüzüne kapatıp dirseklerini masaya yasladı. Hem oklavayla yufka açmaya devam ediyordum hemde ona bakıyordum. Ne olduğunu bilsem ona yardım ederdim ama abim yine susuyordu. Börek için yufkayı tepsiye düzgünce yerleştirip üzerine hazırladığım içten koydum.