3.1

79.7K 4.1K 509
                                    

Hemen size bölüm yazıp attım😽 karşılığında 70 yorumcuk yaparsanız diğer bölümü de yazıp atarım (Yorum yapmadığınız için kırıldım size🤧)

Tw; hisresitali
İnsta; meryoista ve themeeryy_

Öpücükler ve keyifli okumalarrr♥️

***
Sürekli olarak neşeli olan halimden bugün eser yoktu. Yemek masasında herkes sohbet ederken ben öylece oturmuş çatalımla yemeği kurcalıyordum. Annem sadece Kerem'i değil onun ailesini de yemeğe çağırmıştı. İyide banane onlardan. Ben sevgilimin yanında güzel dakikalar geçirmek istiyordum.

Levent abim elini omzuma koyup bana doğru yaklaştı ve, "İyi misin?" diye sordu terslik olduğunu anlamıştı.

Kanserim abi. Kerem beni bir günde kanser etti çünkü.

"İyiyim," dedim derin bir nefes verip sırtımı sandalyeye yaslayıp. Tam karşımda Kerem oturuyordu ve ne zaman bana baksa ona öldürücü bakışlar attığım için tekrar bana bakmıyordu.

Bir an önce odama kaçma derdindeydim. Geldiğim andan beri öyle bir dolmuştum ki odama girdiğimde ağlayacağımı çok iyi biliyordum. Anneme gelmeyeceğim diyebilirdim. Neden dememiştim ki? Tüm salaklık bendeydi. Barlas'ın kalbini gerçekten fazlasıyla kırmıştım. Kabul toplamak zor olacaktı ama birbirini seven insanlar çok da küs kalamazlardı zaten.

"Ellerinize sağlık." Kerem'in annesi Yüsra teyze gülümseyerek masadan kalktı. Herkes kalktıktan sonra yengemle ben kalmıştık bir başımıza masayı toplayacak.

Tabakları toplarken, "Şşht," dedi yengem dikkatimi kendine çekmek için. "Ne bu hâl Liya? Noldu sana?"

Dudaklarımı yalayıp dolan gözlerimi yukarı kaldırıp kırpıştırdım. Yengem hemen yanıma gelip sarıldı bana. Bu sarılmaya ihtiyacım varmış gibi yengemin omzunda ağladım. Geri çekilip gözyaşlarımı sildim. Burnumu çekip yengemin uzattığı peçeteyle gözlerimin altını iyice kuruladım.

"Sonra anlatırım yenge." Yengemle şimdilik sustuk ama ona anlatacaktım. Masayı toplayıp bulaşıkları hallettikten sonra yengem çayları doldurmuştu. İçeriye dağıtmak için kendisi gidemedi çünkü midesi aniden bulandığından koşarak lavaboya gitti.

Yengem yoksa hamile miydi?

Çayları alıp içeriye taşıdım. Misafirlerden başlayıp teker teker kendi aileme de dağıtıp en son Kerem'e gelince göz devirdim yüzüne karşı. Bardağı alıp ellerini geri çekerken eli elime sürtünmüştü.

Köşede ki boş koltuğa oturup tepsiyi kucağıma koydum. Uykum vardı ama bu gece Barlas'ın gelmeyeceğinden emindim. Alışmıştım yanımda uyumasına ve eksikliğini çekeceğimden şüphem yoktu.

Ortamda dönen muhabbetten anladığım kadarıyla Yüsra teyzeler tamamen dönmüşlerdi Türkiye'ye. Annemin yakın arkadaşı olduğu için ilk günden bize davet edilmişlerdi ama bundan banane. Ben mi çağırdım sanki? Hayır.

Kerem'in babası Haldun amca bana dönüp, "Nasılsın Liyacığım?" dedi saçma bir samimiyetle. Küçüklüğümden beri Haldun amca da beni iten, onu sevmemi engelleyen bir şey vardı. Mümkün olduğunca uzak dururdum zaten.

"İyiyim Haldun amca, siz?" Genel olarak herkese karşı saygım olurdu. Sevmesem bile saygı duymam gerektiğini öğretmişti annem bana. Bende herkese karşı saygılı olmaya çalışıyordum.

"Bizlerde iyiyiz tatlım. Okul nasıl gidiyor?" Yüsra teyzenin lafı kendisinin söylemesine şaşırmadım çünkü kadın sürekli birilerinin ağzından lafı alıp kendi konuşmayı seviyordu.

KOMİSER BEY | texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin