[10. Bölüm]

447 33 38
                                    

Keyifli okumalar💞

Planı anlattıktan sonra ikisininde yüzü bembeyaz olmuştu. Aralarından ilk Deren konuşmaya başladı.

"Kızım sende ne akıl varmış! Zehir gibiymişsin sen zehir! Korkulur senden." Egomu tatmin eden bu sözleri karşısında saçlarımı savurdum ve göz kırptım.

"Kork benden bebek." Dediğimde Deren sadece yüzünü buruşturmuştu.

Eymen'e döndüğümüzde ise, biz konuşurken onun çoktan bilgisayarın başına geçmiş, araştırma yaptığını gördük.

Demek ki planımı o da sevmişti.

Yoksa Eymen'i öldürsek asla saçma planlar için o değerli kıçını kaldırıp bir şey yapmazdı.

Tekrar kazandık galiba?

Şimdi ise sizlere planımı anlatacağım.

Borsacı Bey bana bir şirket sahibi olduğunu söylemişti. Bende dedim ki, neden gidip orada çalışmaya başlamayayım?

İş hatlarında, açıklamada, bir asistan arandığını görmüştüm ve kayıt yaptırmak istemiştim. Fakat ne şirket adı, ne de bir link, ortada hiçbir şey yoktu.

Madem asistan arıyorsunuz, bari bir link koyunda kaydırıp kaydolalım değil mi?

İşte burada Eymen işin içine giriyordu. Onun görevi, şirketi bulup benim için görüşme ayarlamaktı.

Deren ise çevresi çok geniş olan bir kızdı. İlla ki bir şeyler yapardı benim için. Zaten planımı anlattığımda bana elinden ne geliyorsa onu yapacağını dile getirmişti.

Deren ile beraber, bir elimizde defter, bir elimizde kalem Eymen'in başında dikiliyorduk.

Deren sabırsız bir kızdı, "Eymen, hadisene ya! Daha ne kadar bekleyeceğiz seni?" Diye sorunca Eymen gözünü devirdi.

Fakat ekranda her ne gördüyse gözleri hızlıca açıldı.

"Oha" dedi birden. Deren ile bakışlarımız merakla ekrana döndüğünde bizimde ağzımızdan bir "Oha" nildası dökülmüştü.

"Yok abi, beni bu şirkete hiçbir şekilde almazlar! Görüşmeye girsem ikinci saniyesinde görüşme yerinden kovar oğlum bu insanlar beni!" Diyerek sitem etmeye başladım.

Şirket çok büyük bir şirketti. Çok modern ve hatta neredeyse bütün önemli insanlar bu şirket ile anlaşma imzalamıştı.

Deren hızlıca konuşmaya başladı, "Benim üniversiteden bir arkadaşım vardı. En son bana burada çalışmaya başlayacağını söylemişti ve net hatırlıyorsam çocuk, şirketin sahibinin arkadaşı olduğunu söylemişti."

Gözlerimiz umut ile parlarken Deren konuşmaya devam etti, "Tabii, o zamanlar şirket bu kadar büyük değildi. Numarası hala duruyor, arayalım hemen?" Diyerek bana baktı. Cevap bekliyordu.

"Hemen arayalım! Hatta ben yarın buluşayım onunla?" Diye bir soru yönelttim Deren'e.

"Dur, bekle bir konuşayım adamla bir tanem. Müsaitse yarın buluşursunuz." Diyip koridora doğru yürüdü.

Deren'in arkasından bakarken aklımdan bir an olsun kötü bir şey geçmemişti çünkü Deren hallederdi.

Deren lisede böyleydi. Lisede de çok fazla çevresi vardı ve hiçbiriyle konuşmayı kesmemişti. Öğretmenler bile Deren'in ileride çok güzel bir mesleğe sahip olacağını biliyordu.

Herkesle arası iyiydi ve herkese derslerde yardımcı oluyordu. Arkadaşları ise şu anda gerçekten iyi yerlere gelmişlerdi ve Deren'i her ay mutlaka ararlardı.

Çevre edinmek gerçekten önemli bir şeydi. Her problem olduğunda birinin gelip size yardım edecek olması çok güzel bir şeydi.

Derin bir iç çektim ve Eymene döndüm. Omuzlarına ellerimi vurunca aniden irkildi fakat bozuntuya vermedi.

"Helal be koçum be! Kralsın, kral!" Diyip omuzlarına vurmaya devam edince bir ağız dolusu kahkaha attı Eymen.

"İşin düşünce" Diyip bana döndüğünde kaşlarımı çattım.

"Sen yine şımardın he?" Diye sinirli sinirli baktım Eymen'e. Ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırıp, "Sustum." Dedi.

Sonrasında ikimizde oturup merakla Deren'in gelmesini bekliyorduk.

Bölüm sonu!

Çok uykum vardı o yüzden böyle yarıda kestim ama diğer bölümün daha uzun olacağına eminim.

BORSACI BEYWhere stories live. Discover now