[4. Bölüm]

580 48 19
                                    

Kahvaltıyı yapmıştık. Masayı silip süpürmüştük ve şu an herkes birbirine bakıyordu. Bir an önce bu ortamdan uzaklaşmam gerekiyordu.

"Ay sizin sohbetinize de doyum olmaz! Benim ipe un serme işim vardı, gideyimde onu halledeyim." Diyip çantamı koluma taktım. Tam ayağa kalkacakken Deren kolumdan tuttu.

"Nereye?" Diyip göz kırptı. Tehlike arz ediyordu onun bu haraketleri. Hızlıca konuşmaya başladım, "Dedim ya, canım!" Diyip yalandan güldüm. Bana inanmamış gibi baktıklarında devam ettim.

"Cüzdanım arabada kalmış, alıp geleceğim." Dediğimde ikisinin yüzündeki o sorgulayıcı ifadenin yerini anında rahatlamış bir ifade aldı.

Yapıyorum bu işi biraderim için!

Gülümseyip, bu sefer kimsenin engeli olmadan ayağa kalktım ve arabaya doğru ilerledim. Onlara son bir kez baktığımda çantalarından cüzdanlarını çıkartmış, beni bekliyorlardı. Herhalde hesabı bölüşeceğimizi falan düşünüyorlardı.

Yazıkkkk!

Takmayıp sürücü koltuğuna oturdum ve arabayı çalıştırdım. Restoranın çıkışına kadar geldiğimde dikiz aynasından benimkilere baktım. İkiside onları kazıkladığımı anlamıştı.

Eymen ayağa kalkmış restoranın kapısını açacakken Deren onu durdurmuş, burnundan soluyarak bana bakıyordu.

Acısını çok piş çıkarırlardı ama yapacak bir şey yoktu. Bedelini öderiz içimiz yanaa yanaaa!

Arabayı evime doğru sürerken telefonumu arabaya bağladım ve şarkı açtım. Enerciiim yerindeydi bugün. Olmayan Engin'imiz bana enerci almıştı.

Hüzünler başıma vurdu yine
Sevginin çıkmaz yollarında senin dolaylarında
Sana dair hasretim yüzyıllardan kalma
Aklımı kaçırıyorum bu cinnet akşamlarında

Arabanın üst camını açmış, şarkıyı bağıra bağıra söylüyordum.

Orda her kiminleysen belki sevgilinleysen
Söyle kumralım için sızlamaz mı
Bilmem hatırlar mısın gözlerim ne renkti
Söyle kumralım benim adım neydi?

Omuzlarımı ritime göre haraket ettiriyordum. Dışarıdaki insanların şu an beni deli sandıklarına yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım.

Sahip olduğum her şeydin
Her şeyimi alıp gittin

Rüzgardan dolayı uçuşan saçlarım, içimdeki çocuğun heyecandan ne yapacağını şaşmasına neden oluyordu.

Hüzünler başıma vurdu yine
Sevginin çıkmaz yollarında senin dolaylarında
Sana dair hasretim yüzyıllardan kalma
Aklımı kaçırıyorum bu cinnet akşamlarında

Evin önüne geldiğimde, arabanın camlarını kapadım ve telefonumu arabaya bağlayan kablodan çıkardım.

Eve girdiğimde, hala enerjimin yüksek olması bana bu günün iyi geçeceğini hissettiriyordu. Canım birilerine bulaşmak istiyordu. Eymen ile Deren'e bulaşamazdım çünkü bugün onları yeterince sinirlendirdiğimi düşünüyordum.

Biraz daha düşünürken, aklıma gelen kişi ile birlikte gözlerim büyüdü, gülümsemem genişledi.

Tabiikide borsacı, öğretici, robotçu, kodlayıcı beyimize bulaşacaktım!

BORSACI BEYWhere stories live. Discover now