22.BÖLÜM: "MANDALİNA AĞACI"

319K 12.9K 4.8K
                                    

Multimedya: Uygar&Su

Sabah yüzümün üzerindeki minik ve kaşındırıcı olan şey uyanmama sebep olmuştu. Gözlerimi açar açmaz böcek ile göz göze gelmiş ve bağımsız ruh hastası gibi yatakta tepinmeye Uygar'ı uyandırmaya çalışıyordum.

"Uygar!"

Uygar, sanki her an tetikteymiş gibi saniyesinde gözlerini açıp doğrulmuş ve bana bakmıştı.

"B-böcek var!"

Zaten dokunsanız ağlayacak bir yapım vardı ve bu böcek benim suratıma dokunmuştu, sahi ya, böcek !

"Su, sabah sabah ne oluyor?"

"Kolumda,"

"Ney kolunda?"

"Böcek böcek! "

Uygar bıkkınca kolumadaki küçük böceği aldı ve gözlerini kısarak baktı ona.

"Bittin sen."

Dedikten sonra karşımızdaki duvara fırlattı, böceğin dünyasının döndüğünü hissettim ve sonra ölmüştü zaten.

"Şimdi zıbar."

diyerek beni yatıran Uygar tam alkışlanmalıktı.
Yatıp gözlerimi kapattım, Uygar doğruyu söylemişti, burası felaket soğuktu gerçekten.

Uygar'ın avcu yanağımda dolaştı.

"Buz gibisin."

beni kendine çekerken halimden çok memnundum.
Büyük kolları beni sardığında sıcaklığı altında yanacağımı sandım.

"Sen niye bu kadar sıcaksın?"

Beni dahada sararken gözlerini kapattığını fark ettim.

"Bilmem, öylemiyim?"

"Öylesin."

Biraz sessizlikten sonra yolda gelirken gördüğüm mandalina ağacı geldi aklıma.

"Uygar,"

"Mm?"

"Buraya gelirken mandalina ağacı gördüm. Yakınlarda da var mı o ağaçtan ?"

"Hı hı."

"Peki Uyanınca oraya gidermiyiz?"

" Hım."

Sanırım bu 'Gideriz.' demek oluyordu.
Kollarım onun kolları yanında küçük kalsada bende ona sarıldım.

"AA, ben demedim mi size yaklaşmayın diye? Ayrılın çocuğum"

Ben Anaanne'nin sesiyle gözlerimi aralarken Uygar kaşlarını çatıp beni dahada sıkı sarmıştı.

"Birşeymi istediniz?"

dedim Uygar'ın kollarından kurtulmaya çalışırken.

"Evladım, siz niye iç içesiniz? Ayrılın bakayım, uyandır o uşağı."

Sanırım burada kaldığımız sürece rahat bir uyku çekemeyecektik ama Anaanne o kadar tatlıydı ki, kızma yetinizi kaybediyordunuz.

Gülümseyerek kafa sallayıp onayladım onu, Uygarı uyandırmak için hafifçe dürttüm.

"Uygar, Kalk."

"Ne var kızım, yine ne var?"

"Anaanne baş ucunda 'Neden iç içesiniz' diyor."

Bir anda beni kaldırıp yere bıraktı ve tekrar yattı.

"Şimdi iç içe değiliz, ikinizde dışarı çıkın."

KURTARICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin