7.BÖLÜM: "LUNAPARK"

394K 17.6K 6.3K
                                    

Multimedya: Su Yıldırım 

Geldiğimiz yer büyük bir Lunaparktı.

Görünüşüne bakılırsa hiç buraya gelecek türden bir tip değildi. Belkide sadece benim için gelmişti ve zorla katlanıyordu. Koluna dokunduğumda durdu ve ağır bir hareketle bana döndü.

"Burada durmak zorunda değiliz. Senin gitmek istediğin bir yer varmı?"

Kolumdan tutup bilet almak için yürümeye başladı.

"Eğlenmene bak. Benim gitmek istediğim yerlerde bulunmak istemezsin, Biliyorum."

sonra tekrar bana döndü. Atlı karıncaları gösterdi.

"Şu itler hariç herşeye binebiliriz."

"İt değil onlar, At."

"Her ne sikimse."

Küfür edenlerden tiksinirdim ama ona küfür etmekte çok yakışmıştı. Ona herşey yakışıyordu ki.

Tekrar konuştu,

"Birde, şu dönme dol-"

"Dönme dolap, ah evet ona binelim?"

Gözlerini kısıp kafa salladı. Acaba gözlerini kıstığında ne kadar havalı olduğunun farkındamıydı?

Biletleri aldıktan sonra dönme dolaba bindik. Karşılıklı oturmuştuk. Sessizliği o bozdu.

"Elalemin sana dokunmasına izin verme, bir daha görmeyeceğim."

"Oda nereden çıktı?"

"Arda yanaklarını iki defa sıktı, üçüncüsü olursa bittiniz."

Neden bu kadar ürkütücü konuşmak zorundaydı ki? Cevap vermek yerine kafamı salladım. Zaten oda konuşmadı, dönme dolabın keyfini çıkardım.

***

"Voah, çok yoruldum."

Diye değişik bir yorgunluk sesi çıkarttım.

"Pataneye götüreyim seni."

Pastalara aşık olduğumu biliyormuydu acaba?

Neredeyse gece yarısı olmuştu. Uygar ile o kadar eğlenmiştim ki vakit nasıl geçti hiç anlamamıştım. Çarpışan arabaya bindiğimizde arabayı ustalıkla kullanmış ve herkesi ezip geçmişti, genç kızlar ağızlarının sularını akıtarak baktığında koluna girmiştim ve bu onu güldürmüştü. Ama o bu günlük benimdi, sahip çıkmam gerekiyordu ve onu o kızlardan korumalıydım, yoksa kim vurduya kalacaktı. Şimdi ise pastaneye gelmiştik. Ben çilekli pasta yiyordum. Uygar hiçbirşey yemeden beni izliyordu. Ve sanırım içtiği şey içkiydi bana ise içmem için süt almıştı.
Sütten bir yudum aldımğımda uygar, tek kaşını yukarıya kaldırmış dudaklarıma bakıyordu.

Ne olduğunu anlamak için yan tarafımda duran büyük aynaya baktım. Süt dudaklarımda iz bırakmıştı. Uygar'a bakıp güldüm. Oda her zamanki gibi dudağının yan tarafını kıvırdı. Dilim ile dudağımı yaladığımda Uygar'ın gülümsemesi ciddi bir hâl aldı.

"O şeyi kimsenin yanında yapma."

Ne vardı bunda? Aman, neyse. Tamam anlamında kafamı salladım.

***

Pastaneden çıkmıştık ve Uygar beni eve bırakmak için benimle geliyordu. O önde ben arkasında ilerliyorduk. Birden kolumu tuttu.

"Yavaşsın."

Dil çıkarmak istesemde bundan vaz geçip ona ayak uydurdum. Ama o çok hızlı yürüyordu. En sonunda tökezlediğimde Uygar kolumu bırakıp elimi tuttu ve yola öyle devam etti.

Birleşmiş olan ellerimize bakarken eve geldiğimde nedensizce üzüldüğümü hissetmiştim.

"Şey, Bugün için teşekkür ederim. Ayrıca ayıcıklar içinde."

"Git, Uyu."

Git uyu? Git uyu.

İnsan bir nezaket gösterir be.
Onun soğuk kişiliğini aldırmadan bugün için ona sarıldım. Boyumdan dolayı çok zorlanıyordum ama sarılmıştım. Uygar işimi kolaylaştırıp belimden hafif kaldırınca bir nevi bana sarılmış oluyordu. Kokusu yine bütün hücrelerimi ulaşmış ve hücrelerim Mahmut Tuncer halay ekibi ile halay çekiyorlardı, Ayrıca halay başıda bendim.
Ayrıldığımızda gülümseyip ona el salladım. Her zaman yaptığı gibi erkeksi bir el sallamayla beni kendine tekrar hayran bıraktı. O muhteşemdi. Her kızın hayalini kurduğu erkek türünden. Eve girdiğimde Araba sesi duydum sanırım gitmişti. Üzerimi değiştirip yatağa geçtim ve ayılarıma sarılarak iyi bir uyku için gözlerimi kapattım.

ARDA'DAN

Gece saat 01:30 gibi Yatak odama geçmek üzereydim ki içeriye Uygar girdi. Her zaman yaptığı gibi anahtarı evin bilmem neresine fırlattıktan sonra kendini koltuğa attı.

"Ee, nasıl gitti?"

"Lunapark nasıl gitmiş olabilir? anlamıyorum o yaştaki kız bir dönme dolap ve çarpışan araba ile nasıl mutluluktan uçabilir?"

"Dönme dolap mı? Bindinmi cidden?"

Bana 'Evet, Sus.' bakışı attıktan sonra gözlerini kapattı.

"Onunla vakit geçirmek sıkıcı değildi."

Ayaklanıp odasına girdi, bense arkasından bakıyordum. Lunaparkta Uygar sıkılmayacak?

Bizim olan Uygar?

Hani Uygar Aral olan Uygar?

Su, kardeşime ne yaptın yıfrım?

KURTARICIMWhere stories live. Discover now