Oy vermeyi unutmayınız, lütfen, öptümm✨️✨️✨️✨️💖
Demir arıyordu. Görüntülü konuşacaktık ve heyecanım git gide artıyordu. Kalbimdeki heyecan gün geçtikçe çoğalıyor, bir yanardağa çevriliyordu. Heyecanlıydım çünkü; aşıktım. Sevgim bir lav kadar yakıcıydı.
Sağa sola yürürken arama sesini duyar duymaz telefona atıldım. İlk önce açmadım koşarak aynaya baktım ve yüzüme iki tokat attım. Saçlarımı sanki bundan önce dört kez düzeltmemişim gibi tekrar düzelttim.
Hazırdım.
Telefonu makyaj masamın aynasına yaslayarak ekrana sabit bir şekilde bakmaya başladım. Ağzım kulaklarımda, kalbimin sesi ta en derinimdeydi. Çok, çok heyecanlıydım. Üzerinde askeri üniforması vardı. Sıcaklamıyor muydu acaba? Kurban verene.
Askeri üniformasıyla da çok çekiciydi. Aşırı yakışıklıydı.
Kaşları, gözleri, dudakları, burnu... Her şeyi o kadar güzeldi ki. Kalbi yüzüne yansımıştı.
"Selam." Dedim ne diyeceğimi bilemeyerek. Kendimi hâlâ lisede gibi hissetmiştim. Ben en son lisede böyle hareketler yapıyordum...
"Naber güzelim?"
"İyiyim, sen?" Diye sordum. Kasıldıkça kasılıyordum ben ya. Ne bu hareketler, kendine gel Ferihaaaa.
"Of," dedim en son. "Yemin ederim en son ne zaman bu kadar kasıldım hatırlamıyorum. Ya ben seni özledim Demir. Gel artık, kafamı duvara vurmama son 10 saniye kaldı." Güldüm. Ben hep cıvıl cıvıldım. Anatomimde bu vardı canım...
O da o güzel adem elmasını gösterecek kadar kafasını arkaya yaslayarak güldü. Kurban verene, ne güzel gülüyordu o ya? Herhalde biz buluşunca böyle gülse bakıp bakıp dalardım. Gerçi şimdi de dalmıştım.
"Ne güzel gülüyorsun sen öyle birtanem??" Ağzımdan çıkanlara ilk önce ben de şaşırdım. Ne diyordum ben? Sus Defne sus. Kurban verene diyen ağzına sıçayım sus.
"Birtanem?" Dedi gülerek. Şebek ya.
"Değil misin?" Diye sordum.
"Öyleyim." dedi.
"Ee ne zaman geleceksin?"
"Yarın." Dedi. Şokla ağzımı açtım. Ne demek yarın? Ne demek yarın bebeğim, aşkım, bal beteğim, aslan yelesi saçlı aslanım? NE DEMEK YARIN?
Ben daha hazırlanmadım ki... Hem bedenen hem ruhen ama yani.
"Yarın mı?" Diye sordum. Ben hazırlarım seni Defnecim. Merak etme aşkım.
"Evet." Dedi ekrana yaklaşarak. Dur yaklaşma aşkım, kalbim patlayacak. Vallahi de billahi de patlayacak...
"Öpeyim mi?" Diye sordu. Cevap vermeden ekrana yaklaştım. Yanağımı yaklaştırdım ilk önce. Kendisi burun kıvırınce dudaklarımdan öptü kendileri. Bu aşk değil de ne be, bu aşk değil de neee.
"Bebeğim ben kapatayım, seni ararım birkaç saate, olur mu?" Diye sordu. Üzülsem de onayladım başımla.
"Tamam görüşürüz. Tekrar öptüm."
"Ben de, görüşürüz."
Günün son bölümü, çünkü ben 15 dakikaya hazırlanmaya gidiyorum.
Gece eve geldiğimde yorgun olmazsam eğer bölüm taslaklamaya çalışacağım.
YOU ARE READING
ASKER HATTI | Texting
Short Story05*********: Yıldızlar bin tane ama sen bir tanesin Demir. ** "Beni seviyor musun?" Diye sordum. Sonuçta bana değer veriyordu. Ben de çok değer veriyordum; belki onun kadar nazik ve nahif bir şe...
