10. bölüm

9.4K 333 14
                                    

Defne: ben yoruldum hayattt.

Defne: gelme üstümeeee.

Defne: diz çöktüm dünyanın, Demir yüzüneee.

Demir: hastaneye git bence.

Demir: bir şeyler eksik sen de. Belli.

Defne: hakdsusoqjsk

Defne: ya! Demir akdjakska

Defne: ay çok güldüm.

Defne: sen bana sorunlu mu demek istiyorsun?


Demir: haşaaaaa, ne haddime canım.

Defne: oje süren emoji*

Defne: emoji atmayı sevmiyorum da.

Defne: hem sen bana canım mi dedin!!!

Defne: ölüyorum da rüya mı görüyorum ya rabb????

Emoji atmayı sevmiyorum da>
Demir: bir bilgi daha öğrenmiş olduk.

Demir: çok şükür yarabbi.

Ölüyorum da rüya mı görüyorum ya rabb?>
Demir: aynen kabus.


Defne: akjsqosjqka

Defne: ee bana evlilik teklifi ne zaman?

Defne:

Demir: duruma göre artık. Bakacağız.

Defne: tamam sen ayarlarsın.

Demir: tamam.

Son görülme 19.05

Görüldü.

Babam yanıma sert adımlarla birlikte gelirken korkudan iki büklüm olmuş ve Demir'e görüldü atarak telefonu elimden atmıştım. Demir'e görüldü atmak istemezdim ama babamın sinirli adımları beni korkutmuştu.

"Lan sen elin adamları ile görüşüyor benim adımı iki paralık mi ediyorsun!" Bir tokat patladı yanağımda ama o tokat yanardağ olsa lavları üstünde patlardı.

Bir tokat ve bir tekme sesi bir yandan gelirken, bir yandan da bir gurur ve bir kalp kırılma sesi ard arda geldi. Bunlar benim gibi kimsesiz çocuklardan gelmişti.

Babam neyin görüşmesinden bahsediyordu? Yoksa bilerek, beni dövmek için yalanlar mı sıralıyordu. Her zaman yaptığı şeylerdi oysa, şaşırmamak lazımdı.

Şaşırman gerekiyor güzel kızım.

Annemin sesi miydi o?

Güç bela babamdan kurtulmuş ve telefonumu kaptığım gibi evden çıkarak karşı dairenin kapısını çalmaya başladım. Hayriye teyze evde değilse bugün benim ölüm günüm olurdu fakat Hayriye teyze yüzü buruşmuş, gözleri dolu dolu beni çektiği gibi evine aldı. Duyuyordu da kurtarmıyor muydu?

Bu insanlık değildi ki.

Gerçi birkaç kez kurtarmaya çalışmıştı fakat Babam Hayriye teyze vurunca her şey geri tepmişti. Emindim ki bundan ne Demir'in ne de Yaman abinin haberi vardı. Olsa benimle konuşurlar mıydı? Sanmam.

Nefes nefese soluklanırken ağlamaya başladım ve telefonu yere bir yere savurdum.

"Özür dilerim," dedi Hayriye teyze. "Elimden seni kurtarmak gelmiyor. Çok özür dilerim." koskoca kadın eğildi ve önümde ağladı. Ben de ağladım. Onu bu halimle teselli edemedim.

Hıçkırıklarımın arasından konuştum. Konuştum konuşmasına ama ard arda tıklanan kapı sesi beni konuşmaya zorluyordu. "Yanına gelip başını derde sokmak istemezdim ama bugün benim ölüm günüm olurdu Hayriye teyze. Asıl ben özür dilerim. Akşam gideceğim emin ol." Yüzümdeki kurumamış yaraların üzerine başka yaralar gelince daha da beter haldeydim. Umarım bu halimi hiçbir zaman Demir görmezdi.

"Ne özürü kızım? Bırak bari elimden bu gelsin de seni evimde ağırlayayım. Demir'imin odasını hazırladım sana. Seni o evde ben bırakmazdım zaten bu günden sonra. Banyoya geç elini yüzünü yıka, daha sonrasında biraz konuşalım seninle. Ama konuşmak istemezsen de anlarım, yat dinlen yavrum." dedi şefkatli sözleriyle.

Demir nasıl annesinden uzak kalabiliyordu? Ben annemden asırlarca uzak, uzak kalmak zorundaydım çünkü bizim aramızda ölüm vardı. Ölüm en büyük ayrılıktı.

Hayriye teyzenin dediği gibi kalktım banyoya geçtim, kanlı elimi yüzümü yıkadım ve daha sonrasında mis kokan Demir'in odasına geçerek yatağına uzandım. Soluksuzca ağlarken telefonuma bildirimler yığılıyordu ama bakmadım.

Belki de günlerce bakmayacaktım.


Merhaba Merhaba qosjqlsjqqk

Aksiyon çekti canım biraz. Neyse nasılsınız? Bugün biirrrr sürü bölüm yayımladım.

Umarım beğenerek okuyorsunuzdur.

Yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayınızzz. Öptüm. Kalp.

ASKER HATTI | TextingWhere stories live. Discover now