GİRİŞ

12K 689 189
                                    

Bugün herkes tek bir şey hakkında konuşuyordu. Yarın ne olacağını bilmezken ve herkes yeni hayatını beklerken ben neden burada olduğumuzu, neden bu düzene tabi tutulduğumuzu merak ediyordum. Bunu hep merak etmiştim. Kendimi bildim bileli.

Bu şekilde olmayı ben seçmemiştim. Kimse seçmemişti. Peki neden bu şekildeydik? Kafam tüm bunları alamayacak kadar küçüktü sanki. İdrak edemeyecek kadar dar kafalıymışım gibi geliyordu.

Yaşadığımız gezegenin adı Aegyptus. Dünyanın bulunduğu yerden milyonlarca kat ışık yılı kadar uzak başka bir galakside yer alan bir gezegen. Aslında bulunduğumuz yeri Dünya'nın paralel evren hali olarak tanımlamak mümkün. Sadece renk konusundan ayrılıyoruz. Bir de normal dünyadan birinin ciğerlerine dolduğu zaman öleceği ama bizim etkilenmediğimiz bir gaz, soluduğumuz havaya karışıyor. Kan kırmızısı renginde bir ay, gözlerinizi kör edecek mükemmellikte maviye sahip bir gezegen, turuncunun en güzel tonlarını taşıyan bir güneş.

Anlatınca kulağa karışık geldiğini biliyorum. Benim için bile kavraması güç. Normal dünyada belki asırlar önce normal insanlar olarak yaşıyormuşuz, yani efsaneye göre. Ama normal insanlardan farklıydık. Anne karnında belirlenen kaderimize göre hepimizin farklı güçleri vardı. Uçmak, doğal afetlere sebep olmak, akıl okumak, bedenden bedene gezmek. Ve daha birçok şey. Ve gücümüz bedenimizde olduğu sürece kısmen ölümsüzdük bile. Bunun mükemmel ötesi bir his olması lazım değil mi? Ama bizler normal insanlar ve masum dünya için tehlikeliydik. Belki kendimiz için bile. Bu fark edildiği zaman ise normal ve masum dünyada birçok zarara sebep olmuştuk. Bizler masum dünya için tehlike oluşturduğumuzdan başka bir galakside bulunan başka bir gezegene sürgün edilmiştik. Bu bizim cezamızdı. Hiç sona ermeyecek bir ceza. Belki bir lütuf.

Ve kendi aramızda gruplara ayrılıyorduk

Şifacılar; Sanatoribus,

Zihin kontrolü gerektiren güçlere sahip grup; İngenins

Zaman kontrolü ile ilgilenen grup; Tempushore

Doğa ile ilgili güçlere sahip olanlar; Raksturs

Yaşam ve enerji ile ilgili olan grup; Vitrenua

Tamı tamına beş grup.

Bir de herkesten soyutlanan bir grup vardı; Periculosum, ki biz onlara kısaca Tehlikeliler diyorduk.

Kendi içimizden birilerinin bizim için tehlikeli olması çok ironik değil miydi?

Sanatoribus grubu ülkenin sağlık ile ilgili tüm ihtiyaçlarını karşılayan gruptu. Ölümsüzlüğümüzü bir nevi onlara borçluyuz denebilirdi. Sadece tek bir sorunumuza çare bulamamışlardı; Güçlerimizin tükenmesi.

İngenins grubu için beyin takımı denebilirdi. Ülke yöneticilerinin çoğu bu grubun üyesiydi çünkü. İngenins'ler hakkında çok fazla bir şey söylemeye gerek yoktu.

Tempushore grubu üç bölüme ayrılıyordu; geçmişe gidebilenler, zamanı durdurabilenler, geleceğe gidenler. Üçü her zaman uyum içinde çalışırdı. Geçmişten ders çıkarır, gelecekteki kötü olayları görür bugünü düzenlemekle uğraşırlardı. Zamanı durduranlar bu olaylar olurken diğerlerinin etkilenmesini engellerdi.

Raksturs grubu doğa ile ilgisi olan insanların bulunduğu gruptu. Bazıları Sanatoribus'lar ile de çalışıyordu.

Vitrenua grubu olmadan var olamazdık sanırım. Vitrenua'lar bizim yaşam kaynağımızdı. Su, ışık, hava, aklınıza yaşamak için gerekli olan ne geliyorsa bu gruba dahildi.

Ve son olarak en tehlikelileri vardı, ki biz onlara Periculosum diyorduk. Bu, bizlere ve insanlığa zarar verdiğinden beri yalnızlığa mahkum edilmiş gruptu.

Efsanelere göre bir zamanlar gruplaşma denen bir şey yoktu. Herkes uyum içinde yaşıyordu, ki Periculosum'lar yani Tehlikeliler üstün olduklarını düşünerek isyan çıkarana kadar. Gezegenimizin yarısının yaşanmaz halde olmasının sebebi olarak bu olay bilinirdi ve bize de senelerce bu öğretilmişti.

Bense bu gruplardan hiçbirine dahil değildim. Henüz. Nedenini ben de dahil olmak üzere hiçbir çaylak bilmiyor. Bildiğimiz tek şey lise mezuniyeti sonrası, 4 senelik hazırlığımızı tamamladıktan sonra güçlerimizi öğrenecek olmamız. Ve o gün yarın.

***

"Hazır mısın?"

Kulağıma dolan sesle irkilerek kendime geldim. Yine gereksiz düşüncelerimin içinde kendimi kaybetmiş ve gerçeklik ile olan bağımı kesmiştim. Ama korktuğumu itiraf etmem gerekiyordu. Başka şeyler düşünmek dikkatimi dağıtıyordu. Beni neyin beklediğini düşünmek ise hem kafamı yoruyor, hem de içimi korkuyla dolduruyordu. Tüm bu düşünceler içinde yutkundum ve kafamı salladım. Bana az önce soru yönelten kadın durakladı ve bana baktı.

"Korkmanı gerektirecek bir şey yok. Bu gücünü öğrenmek için bir test. Teste girenlerin %95'i şifacı, zaman kontrolü, zihin kontrolü, doğa veya yaşam-enerji grubundan çıkıyor. Senin de bir farkın olmayacaktır. Canın yanmayacak."

Kafamı olumlu anlamda salladım. Konuşmaya devam etti. "Sana bir ilaç vereceğim ve bu ilaç düşünme yetini devre dışı bırakacak. Hayali bir dünyanın içine gireceksin ve test başlayacak. Bu şekilde gücün ortaya çıkacak."

Tekrar kafamı salladım. Küçük ve modern bir odaya girerken onu takip etmemi işaret etti.

"Adın nedir?"

Kapıyı açmadan önce sordu. Bakışlarımı yüzüne doğru diktim. 

"Baekhyun. Byun Baek Hyun."

Kapıyı açtı ve bana son bir kez baktı. "İçeri gir Baekhyun. Asıl hayatın şimdi başlıyor."

***

İlk öncelikle herkese merhaba *-* Kurguya girecek olursam hemen, birçok parçadan oluşuyor. Genel olarak Uyumsuz havası taşıyor başlarda ama tüm konu ve kurguyu farklı bir boyutta tekrar oluşturup düzene oturttuk. Kafa patlattık ve emek harcadık. Zaten okuyunca genel olarak benzeyen tek şeyin bu gruplaşma ve güç olayı olduğunu anlayacaksınız. Hikayede geçen özellikle gruplara verilen isimler ve benzeri terimleri biz saatlerce uğraşmanın sonucu bulduk. Bazıları iki kelimenin birleşimi bazıları ise olduğu gibi kaldı ama fazlasıyla uğraşıldı. Bölümler ilerledikçe terimler aklınızda yer eder diye düşünüyorum sjhdsfdk İki yazar olarak bu fici sizlere sunacağız ki biri ben diğeri SeoMinn. (bölümün ithaf edilen kısmından da bakabilirsiniz.) Fic kapağı benim elimden çıkma fakat emin değilim de, değişebilir yani.~ Büyük bir hevesle başlıyoruz ki umarım siz de seversiniz. Karışık olabilir başları, açıklayıcı olmasına özen gösterdik. Ve kurgudan çok ümitliyiz, umarım severek okuyacağınız bir fic olur. Endorfin bittiği gibi başlayacak ki Endorfinin bitmesine 3-4 bölüm kaldığı için en çok iki haftaya, tahminen bir haftaya başlamış olacaktır~

VENEUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin