and tonight ı wanna lay it at your feet.

75 10 63
                                    

"Yalnız ölmeyeceğim değil mi?" Stiles'ın sorusu ile Allison başını sıradan kaldırıp arkadaşına ne var dercesine bakmıştı. "Söz dinlemez, geceleri ceset aramaya çıkan, hiçbir becerisi olmayan ve çok konuşan biriyim de." Allison burnundan gülüp Stiles'ın saçlarını karıştırdı.

"Herkes yalnız ölür." Stiles, onun sözüne anlam veremeyip önüne dönerken Allison da başını yine sıraya gömmüştü. Son derse gireceklerdi ama son dersi çekecek kadar sabrının olduğunu düşünmüyordu. Bir anda kolunun çekilmesi ile sıçrayarak kaldırmıştı başını. İsaac sırıtarak ona bakıyordu. Gözlerini kısıp İsaac'ın koluna sert bir şekilde vurdu. "Orospu çocuğu." diye fısıldamıştı. İsaac yerine geçerken hala Allison'a sinir bozucu gülümsemesiyle bakıyordu.

Allison, sıraya doğru yürüyen Lydia'yı görünce geçmesi için ayağa kalkmıştı. Lydia teşekkür edercesine gülümseyip yerine geçmişti. Gergin bir şekilde tırnaklarını avuç içine batırıyordu. Tabii Allison'ın bundan haberi yoktu. "Allison." Malia'nın sesi ile Allison arkasını dönmüştü. "İstersen yanıma geç." diye fısıldayıp Lydia'yı işaret etmişti. Lydia'nın garip hareketlerini Malia da anlamıştı. Normalde Malia biriyle sırasını asla paylaşmazdı. Ve okul saatinde çok sinirli olurdu. Bu yüzden Allison veya bir başkası onun yanına asla geçmezdi. Allison başını sallayıp çantasını onun sırasının yanındaki sıraya bıraktı. Lydia hemen başını kaldırıp neden arkaya geçtiğini sorguladı. Yine de sormaya cesaret edememişti. Allison, ondan ses çıkmayınca gerçekten rahatsız olduğunu anlamıştı. Malia'ya teşekkür edip başını sıraya geri gömdü. Lydia ise rahatsızca kıpırdanıyordu. Ders boyunca da ilk defa derse odaklanamıştı.

Çıkış saati geldiğinde Scott, Allison'ı uyandırmıştı. "Sende gelsene." demişti Malia'ya ardından. Malia onlarla birlikte çıkma teklifini kabul edip gülümsedi. Allison, sınıftan çıkan Lydia'yı izliyordu kısık gözleri ile. Yanında ise siyah saçlı bir kız vardı. Kız gülerek konuşup cıvıldarken Lydia sadece başını sallamakla yetiniyordu. Bu hareketlerinin sadece kendisine olmadığını anlamıştı. Bir derdi olabilirdi belki de ve Allison dinlemek isterdi. "Ally, hadi! Seni bekleyemeyiz tüm gün." Stiles ona kapıdan seslenince Allison kendine gelip tebessüm etti ve çantasını alıp onun yanına koştu. Diğerleri koridora çıkmışlardı. Stiles, Allison'ın omzuna kolunu atıp onu kendine çekti ve birlikte dışarı çıktılar. Bu esnada Allison, okulun kapısından çıkan Lydia'ya bakmıştı son kez.

"Ne garip bir kız değil mi?" Malia'nın sesiyle kendine gelip ona bakmıştı. "Ben diğer dönemin sonunda geldim ama hala popülerliğini göremedim. Üstelik hiçbir zaman çalışkan biri popüler olmaz." Malia'nın sözlerine İsaac gülmüştü.

"Sen ne anlarsın dersten?" dediğinde Malia yüzünü eğdi. Üzülmüş gibi yaparken bir anda İsaac'ın sırtına atlamıştı. İkisi birbiriyle savaş halindeyken Allison, Malia'nın söylediklerini sindirmeye çalışıyordu.
Yılın başında okula gelmişti ve o zamandan beri gözlemlediği kadarı ile Lydia ve arkadaş grubu okulda takılmaması gerektiği kişilerdendi. Fakat bugün Lydia'da farklı bir hava sezmişti.

"Eve mi gideceksin Ally?" diye sormuştu Scott. Allison onaylayıp el salladı arkadaşlarına. "Yarın görüşürüz okulda." diye mırıldanıp arabasına bindi.

***

"Bugün sende bir şeyler var. Ne oldu yine?" Kira'nın yolun ortasında durup ellerini beline koymasıyla Lydia oflayıp elleriyle yüzünü kapattı. "Ben bir halt ettim." Kira kahkaha atıp ellerini yüzünden çekti.

"Bunu düzenli olarak yapıyorsun zaten. Sorduğum soru, ne yaptığın?" Lydia derin bir nefes alıp içinden ona kadar saydı. Kira'nın tepkisini aklında kurmaya çalışırken bir anda dudaklarından o sözler döküldü. "Geçen gece bizimkilerle partilerken sarhoş oldum ve doğruluk cesaret oyunu yüzünden Allison'a yazdım üstelik bir fotoğraf attım." Yüzünü buruşturup sızlandığında Kira da yüzünü buruşturmuştu.

"Fotoğrafı görebilir miyim?" diye sorduğunda Lydia yutkunup fotoğrafı telefonundan gösterdi. Kira alt dudağını ısırıp gülmemeye çalışırken Lydia'yı teselli etmeye başladı. "Yani... Öğrenmediği sürece sorun yok değil mi? Engelle gitsin."

"Okul grubunda varız ikimizde Kira. Herhangi bir neden sonrası numaram eline geçerse ne olacak?" Kira elini alnına koyup düşünmeye başlarken Lydia ofluyordu. Tam unutmuştum derken Kira'ya anlatması ile yine tekrar tekrar yaşıyordu utancını. "Pekala zaten oyun için yazdığını söylemişsin."

"Sorun o değil, okula yayarsa ne yaparım?" Kira alayla gülünce Lydia alt dudağını büzüp onun koluna sertçe vurdu. "Ya tamam vurma! O kadar kötü birine benzemiyor."

"Bilmiyorum..."diye iç geçirdi Lydia. Kira ile biraz daha konuştuktan sonra evlerine dağılmışlardı. Yatağında telefonu ile ilgilenirken Stiles'tan geçen mesaj sonrası yataktan doğruldu.

Stiles: Hey Lydia!
Nasılsın falan diye sormayacağım, kötü olduğun bir an yok.
Neyse, Allison numaranı istiyor da verebilir miyim diyecektim.
Bir soru soracakmış.

Lydia küfürler saydırırken sakin olup ne bahane bulacağını düşünüyordu. Kira'yı arayıp ekran görüntülerini yollamıştı. "Ne yapacağım?" diye sordu çığlık çığlığa. Evdekilerin sesini duymaması için kapıyı bile kapatıp kilitlemişti. Elleri titriyordu ve korktuğu başına gelmişti. "Tamam bak şöyle yapalım, sen Stiles'tan Allison'ın numarasını iste ve benden yazalım."

"Emin misin?" Lydia çekinerek sorarken Kira bağırmıştı. "Eminim Lydia hadi!"

Lydia: Hey Stiles, umarım sende iyisindir. Sorduğun için teşekkürler...
Şarjım bitmek üzere ama geç yazıp kabalık etmek istemem, sen numarasını bana at. Kira'dan yazacağım ona.

Stiles: Tanımasam naziksin diyeceğim.
Atıyorum.

Lydia zaten telefonunda olan numaranın atılması ile göz devirip Kira'ya numarayı gönderdi. Kira'yla telefonda konuşarak halledeceklerdi. "İyiki varım biliyorum." Kira havalı bir şekilde kendini överken Lydia elleriyle yüzüne hava yapıyordu.
Kış mevsimindelerdi.

"Ne yazacağım?" diye sordu Kira. Lydia, söylenip camını açtı ve camdan atladı. "Bekle geliyorum."

"Oha gerizekalı, camdan mı atladın az önce?" Lydia, onun büyütmesine anlam veremedi. Zaten ayağını sallandırsa yere değecekti. Ama Kira'nın şaşırmaları hayat felsefesi gibi bir şey olmuştu. Kira'nın bahçesine geldiğinde ona teşekkür edip sarıldı. Kendini büyük bir dertten kurtarmıştı. Telefonunu alıp Allison'a mesaj attı.

[Allison x Kira]

Kira: Ne için yazacaktın?

Allison: Bugün biraz durgun olduğunu fark ettim. Bir sorun var mı diye soracaktım.
Ve geç yazsaydın sorun olmazdı, arkadaşından yazmana gerek yoktu.

Kira: Yine de geç cevaplandırmak istemedim.
Bir sorun yok, teşekkür ederim sorduğun için.

Allison: Rica ederim.

Lydia, mesajı beğenip derin bir nefes verdi. Başını Kira'nın kucağına koyup kıvrıldı. Yorulduğunu hissetmişti. İnsanlardan bir şeyleri saklaması hep zor olurdu.

"Neden gerçekleri sakladın anlamıyorum ki. Alt tarafı bir fotoğraf."

"Partide sarhoş olup pek normal olmayan bir fotoğraf attım. Üstelik çok çalışkan, kimya okumak isteyen Lydia Martin yaptı bunu. Okulda adımı çıkarırsa ne yapacağını bilemediğim için yalan söylemek zorundayım."

Kira, onun söylediklerine hak verip sessiz kaldı. Yine de bu işin burada bitmediğine emindi.

-








allydia x [ı was made for lovin' you.]Where stories live. Discover now