"Ormanda ağaç dikip, şelaleyi gezeceğiz arkadaşlar ama önceliğimiz ağaç dikmek olacak. Getirdiğimiz fidanları üçerli gruplar halinde ayrılıp verilen altı fidanı ekip sulayacağız. Başlayalım mı gençler?" Topluluktan onaylayan uğultular yükselirken umutsuzca düştü omuzlarım.

Barlas gelmeyecek miydi?

Gamze'yle kesişti bakışlarımız. Alayla gülüp başımı iki yana salladım. Bu Allah'ın cezası adamın beni üzüp sözünü tutmaması kabul edilemezdi.

Allah bilir ne yapıyordu şimdi? İyi de sana ne.

Burçin hoca kaç kişi olduğumuzu sayınca tek bir grup iki kişi halinde olacaktı. "Arkadaşlar bir grup iki kişi halinde olacak mecburen çünkü sayımız bu şekilde."

Eğer Barlas gelseydi üçerli olurduk.

Diğer herkes Burçin hocayla konuşurken eğilip ayakkabımın bağcığını bağladım. Etrafa bakınırken gördüğüm kişiyle sevinç çığlığı atmak istedim. Barlas gelmişti işte buradaydı.

Sözünü tutmuştu aşk adamım. Ama bu hâlâ sinirli olduğum gerçeğini değiştirmezdi.

Gamze de görmüş olmalıydı ki yandan kolumu dürtüp, "Bak sana gelir demiştim," dedi güldüğü belli olan sesiyle.

Barlas yanımıza gelip tam arkamda durdu. "Merhabalar." Burçin hoca başını sallayıp gülümsedi. "Tam kişi olduğumuza göre üçerli gruplar yapabiliriz."

Gruplar ayarlanmaya başlamışken Barlas'ın varlığını arkamda hissetmek kalp sağlığım açısından hiç ama hiç iyi değildi. Gamze onunla konuşurken ses tonu içimi kımıl kımıl yapmıştı.

Her ne olursa olsun onunla konuşmak, ona şımarmak, sarılmak istiyordum.

"O zaman biz üçümüz grup olalım mı?" Gamze'nin sorusuyla ona bakıp kaşlarımı kaldırdım. Bu kız işini biliyordu. Barlas abinin birden daha çok yaklaştığını hissettim sanki. Nefesi boynuma çarpıyorken, "Olur," dedi yumuşacık bir sesle.

Dünkü ayılığını unutmuş değildim. Dün hırlıyorken bugün mırlıyordu. Haspam.

"Ben adımızı yazdırıyorum o zaman." Gamze gittiğinde yalnız kalmıştık. Parmaklarımı çekiştirirken ona bakmamak adına kendimle üçüncü dünya savaşı içine girmiştim adeta. Çünkü ben iradesiz biriydim. Dönüp şak diye bakardım.

Burçin hoca ve diğerlerini izlerken, "Güzelim baksana bana," dedi Barlas. Bir kolunu arka tarafıma koymuştu ve parmakları çıplak omzumda dolanıyordu. Bakmadım dönüp de.

"Özür dilerim Liya. Büyük eşeklik ettim güzelim. Saçmaladım, abarttım ama fark ettiğim de çok geçti. Söylediklerim tamamen hataydı. Affet demiyorum ama en azından konuşsak olur mu?"

Ona karşı az da olsa yumuşadım ama hâlâ kırılan kalbimin varlığı kendini belli ediyordu. Onunla konuşacaktık elbette ama yeri değildi. Yüzümü ona çevirip gözlerine bakarken kalbim maraton koşmuşum gibi hızlandı. Serseri saç tutamları alnına dökülmüştü, yeşil gözleri canlı bakıyordu ve belediye çukuru gamzesi güldüğü için tamamen belliydi.

Şimdi değil ama sonra parmağımı kesinlikle gamzesine bastırıp öpecektim. Çok istiyordum bunu yapmak.

"Bu konuyu sonra konuşalım. Şu an pek sırası değil çünkü." Son sözlerimi söylerken kaşlarımla kalabalığı gösterdim. Başını sallayıp, "Nasıl istersen," dedi ve önüme döndüm.

Bizim dışımızda burada olan birçok aile vardı. Piknik yapıyorlardı. Bende isterdim yapmak ama bizim geliş amacımız doğa için farkındalık yaratmaktı. Barlas'ın biraz daha yaklaştığını fark ettim. Şimdi ona sokulsam daha fazla henüz hiçbir şeyi konuşmamışken yelkenleri suya indirmiş olacaktım. Aramızda ki sorunu halletmeden, Cansu'yu kendisinden uzaklaştıracağını onun ağzından duymadan ona yaklaşmazdım.

"Liya." Adımı duyduğumda Barlas'ın söylediğini düşündüm ama hayır değildi. Adımı söyleyen Serkan'dı. Bunun ne işi vardı yanımda?

"Efendim Serkan." Gülümseyerek yanıma gelip elinde tuttuğu çiçeği bana uzattı. Şoktan çenem düşebilirdi her an. Bu neydi Allah aşkına?

Bir çiçeğe birde yanımda ki aşk adamıma baktım. Yüzü sinirden kızarmıştı resmen. Çenesini, yumruğunu sıkıyordu. Normalde bu çiçeği almazdım ama dünün siniri hâlâ üzerimde olduğu için, "Çok güzelmiş sağol," dedim elinden çiçeği alıp.

Serkan konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki, "İşine bak," diye uyaran Barlas yüzünden susup gitmek zorunda kaldı. Barlas'ı sinir etmenin keyfiyle gülümsedim ama o bunu görmedi.

***
Serkan uza kızımın yanından bakimm.

Bu arada bölümü kesmek zorunda kaldım haberiniz olsun cicişler. Çünkü çok uzayacaktı. Ağaç dikme, şelale, konuşma sahneleri diğer parta kaldı artık. Onu da bugün bitirirsem atarım yada yarın.

Öküz Barlas'ı biraz süründürmem gerek çünkü adam olsun. Liya'yı üzemezzzzz😌

themeeryy hesabımı takip edin bari aşkımlar o kadar hukukumuz var🥺🥺🥺

Öptüm sizi kocamannnnn muahhhh💕🤍💘💓

KOMİSER BEY | texting ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora