Sabah kalkar kalkmaz yüzümü yıkamak için banyonun yolunu tutmuştum. Dışarıdaki curcunanın sebebini merak ederken yüzüme buz gibi suyu döktüm. Yaz ayındaydık ve hava aşırı sıcaktı. Yüzümü kuruladıktan sonra son kez aynaya baktım.
Arkamdan bir gölge mi geçti yoksa bana mı öyle geldi?
Arkama baktım ama hiçbir şey yok. Böcek bile yok.
Neyse Meg daha yeni uyandın ondandır.
Mutfağa geçip masayı hazırlamada yardım ettim bu sayede kafam biraz dağılırdı.
Odama geri döndüğümde karşımda sarı saçlı ve yaşıklı biri gördüm. Ondan korkmuyordum sadece neden burada olduğunu merak ediyordum.
-Bir şey demeyecek misin? Hani burası benim odam?!
-Beni görebilmene şaşırdım doğrusu.
Niye alay eder gibi konuşuyor lan bu?
-Niye sen hayalet misin? Bedenimi mi çalacaksın? Güldürme beni!
-Hayalet olduğum doğru ama amacım bedenin değil merak etme.
Kelimenin tam anlamıyla göt gibi kalmıştım.
Hemen yanına gidip koluna dokundum. Evet, onu hissedebiliyordum. Nasıl bir hayalet lan bu benimle dalga mı geçiyor? Bu gemiyi Franky yaptı lanetli olması imkansız.
-Sana dokunabiliyorken ve bu gemiyi yapılırken görmüşsem ne işin var burada? Lanetli olamazsın. Nesin sen? Adın ne?
-Ben... Sabo. Luffy'nin abisiyim ama beni göremiyorlar. Herkesin odasına gittim beni gören tek kişi sensin.
Şey beynim error verdi şuan.
-Peki neden buradasın? Benim gibi biri seni görebiliyor ama Luffy göremiyorken bu gemide kalmanın anlamı ne?
-Yalnızım...
Bu kelimeyi buruk bir gülümsemeyle söylemesi kalbimi ikiye ayırdı resmen.
-İstesen oda arkadaşım olabilirsin.
Gözlerinin parladığını gördüm. Çok tatlı bir gülümsemesi vardı.Kendine gel! O bir hayalet.
Bir hayalet...
...
Sabo'nun güvertede dolaştığına emin olduktan sonra odama girip üstümü değiştirdim. Nami hepimize güzel bir baloya gidiyormuşuz gibi hazırlanmamızı istemişti ama sorun şu ki ben daha bir eyeliner bile çekmeyi bilmeyen biriyim.
Aynadan komik pozlar verirken birden salak gibi dans etmeye başladım. Zaten Sabo dışarıdaydı beni görmezdi.
Sanırım erken konuştum.
Kollarım havada ve popom yan tarafta dururken kafamı sağa çevirince gördüğüm kişi ile gemiyi ayağa kaldıracak bir çığlık atmam bir oldu.
-Korkuttuğum için üzgünüm. Sesler geliyordu bende yardım etmek için gelmiştim ama beni farketmedin. Çok komik olduğun için izlemekle yetindim.
Utançtan bırakın kırmızı olmayı morardım resmen.
-Neden böyle giyindiğini sorabilir miyim?
-Nami istedi ama ben makyaj yapamıyorum bile.
-Robin veya Nami sana yapamaz mı?
-Bunu sormak az önce yaşadığımız olaydan daha utanç verici olurdu benim için.
-İş başa düştü o zaman.
Makyaj masasının sandalyesini oturmam için çekti. Bende oturduğumda aynada görünmediğini farkettim. O zaman nasıl onu ilk kez aynada görmüştüm?
-Sabo neden aynada görünmüyorsun?
-Çünkü ben bir hayaletim.
-Seni ilk gördüğümde aynada siyah bir gölge geçmişti.
-O senin şortundu. Dikkatini çekmek için yapmıştım.
-Anladım.
...
Makyajı yaparken yüzü çok yakın duruyordu. Kahretmesin neden bu kadar yakışıklısın sen. Bedenimi değil ama kalbimi çaldın resmen.
-Sabo gerçekten inanılmazsın.
-Beğendin mi?
-Soruyor musun?
-O zaman bekle çift olalım.
Hayalet olduğu için kendi elbisesine kolayca karar verebiliyormuş. Hayal etmesi yeterliymiş ama benim hayallerimi süsleme iznini sana kim verdi Sabo?
Bir hayalete bağlanacak kadar aptal olma Meg.
Kimse görmese bile ikimiz çift olarak salona doğru gidiyorduk ama neden burada olduğumuz hakkında bir fikrim yoktu. Çok ta önemli değildi zaten.Gece benim için mükemmel ilerliyordu.
Gemiye dönmüştük. Herkes odalarına dönmüştü. Sanji ve Zoro ise her zamanki gibi kavga ediyordu. Benimse kımıldayacak halim bile yoktu.
Odama dönüp sırtüstü yatağa attım kendimi. Önümdeki yakışıklı beyefendi de yanıma oturdu. Eliyle çenemden nazikce tutup ona bakmamı sağladı. Yavaşça dudaklarıma eğildi. Beni öpmesine izin verdim. Dudakları hayalet olmasına rağmen sıcacıktı.
-Sonsuza kadar benimle kalmaya ne dersin Sabo?
-Sen olacaksın ve ben kalmayacağım. Anca rüyanda görürsün Meg.
-Umarım orada bile görmem.
(bölüm kısa oldu ama sonraki kişiyi uzun yapmaya çalışacağım bu aralar yoğunum. Yazım veya noktalama hatam varsa affedin.)
