five ~ you'r fall in love me

18 4 10
                                    

Chisa parka geldiğinde en fazla 5 dakika sonra da Jurin gelmişti. Chisa'nın bakışları onu bulduğunda oturduğu banktan kalkıp koşmaya başladı. Onu fazlasıyla özlemişti. En son görüşmelerinin üzerinden neredeyse 2 ay geçmişti.

Jurin kendine doğru koşan kızı gördüğünde o da koşmaya başladı. Birbirlerine ulaştıklarında sımsıkı sarıldılar. Hasret dolu sarılışları belki de bir dakikaya yakın sürmüştü ama onlar için bir saniye gibiydi.

Ayrıldıklarında ilk konuşan Jurin olmuştu. "Seni çok özledim bebeğim."

Bebeğim. Bu kelime Chisa'nın favorisiydi. Jurin bunu bildiği için genellikle kullanmaya çalışıyordu. Chisa bir keresinde 'bir sevgilim olduğunda bana bebeğim demesini isterdim.' demiş bu cümle Jurin'in kulağına küpe olmuştu.

"Ben de seni çok özledim. Görmeyeli güzelleşmişsin sanki." Chisa göz kırpıp konuşurken elini uzattı ve parmaklarını Jurin'inkilerle birleştirdi. Jurin bu ani hareketle neye uğradığını şaşırmış gibi bir ellerine bir de önünde onu çekiştiren kıza bakıyordu.

"Seni çok güzel bir yere götüreceğim." Jurin, heyecanla konuşan kıza gülümserken birlikte kalabalık ve büyük bir dükkana girdiler. Chisa sıraya girdi, Jurin de elleri birleşik olduğundan onunla gelmek zorunda kalmıştı.

"Sana favori içeceğimi deneteceğim. Birkaç kez içtim ve kesinlikle mükemmel bir şey. Ben hep gelemiyorum, seninle gelmişken almasak olmazdı."

Sıra onlara geldiğinde Chisa siparişleri verdi ve kısa süre sonra ellerindeki içecekleriyle dışarıdaki masalardan birine oturdular.

"Ee anlat bakalım neler yaptın görüşmeyeli?" Jurin genelde sessiz takılan ama samimi arkadaşlarıyla olunca ortamı şenlendiren o kişiydi. Fakat Chisa'dan hoşlanmaya başlayalı kişiliğinde de biraz değişimler olmuştu. Başlarda çok eğlenceli vakit geçirmelerine rağmen artık birlikte geçirdikleri anlar daha sakin oluyordu.

"Bildiğin gibi, evdeydim."

"Senin bu durgunluğunu düzeltmemiz lazım. Bir problem var biliyorum ama ne olduğunu anlayamıyorum."

"Bir problem yok canım, nereden çıkarıyorsun?"

"Bilmiyorum ama eski sen değilsin sanki. Ailen falan mı sorun?"

Jurin önündeki büyük bardağa eğildi ve önce pipetle karıştırdı ardından tadına baktı. "Imm bu cidden mükemmel."

"Evet kesinlikle öyle. Seninle damak tatlarımız çok benzediği için beğeneceğine emindim." Chisa da içeceğini yudumladı ve devam etti. "Ama konuyu degiştiriyormuşsun gibi hissediyorum. Bana her şeyi anlatabileceğini biliyorsun. Kendine saklamana gerek yok, birlikte sorunları çözüme kavuşturabiliriz."

Jurin, onun en çok bu huyunu seviyordu. Her zaman yanında olmasını ve desteğini hissettirmesini...

"Çok büyük bir sorun değil ama artık yorulduğumu hissediyorum. Bizimkileri biliyorsun. Baskıcılar ve benim bir yere gitmeme asla izin vermiyorlar. Gezmek amaçlı bahsetmiyorum. Onlardan ayrılıp başka bir yere gitmemi istemiyorlar." Chisa tüm dikkatiyle en yakın arkadaşını dinlerken Jurin devam etti.

"Onlara karşı gelmek, çekip gitmek istemiyorum. Bunu yapabilecek biri değilim, onları seviyorum ama bu daha ne kadar böyle devam edecek bilmiyorum. Bazen gerçekten aşırı bunalıyorum." Bir şey daha söyleyecek gibi oldu ama sonra vazgeçti. Chisa bunu farketmiş fakat üstelememişti.

"Bu konudan biraz bahsetmiştin, onların yanında mutsuz olduğunu ama asla üzülmelerini istemediğini. Ne yapabiliriz hiç bilmiyorum ama birlikte kafa yorup bir çözüm buluruz, sen canını sıkma."

Elini uzatıp masanın üzerindeki Jurin'in parmaklarına sardı. "Sen böyle biri değilsin. Ben eğlenmeyi seninle öğrendim. Tekrar eski Jurin'imi istiyorum ben."

Jurin istemsizce gülümsemeye başladığında Chisa da mutlu olmuştu. "Ha şöyle, hep gül böyle. Gülünce çok güzelsin."

"Sen bana aşık olmuşsun, benden söylemesi."

Chisa kendini tutamayıp gülmeye başladığında Jurin söylediği cümlenin gerçek olmasını diliyordu. Acaba böyle bir ihtimal var mıydı? Sevgisi karşılıklı olabilir miydi? Nedense bunun imkansız olduğunu, onunla asla mutlu sona ulaşamayacağını düşünüyordu.

Chisa biraz ileri yaklaşıp konuşmaya başladı. "Sonunda farkedebildin."

Jurin bir an şoka girmiş gibi gözlerini kocaman açtı ama sonra Chisa'nın tekrar gülmeye başlamasıyla bunun bir 'şaka' olduğunu anladı. Hayır, boşa ümit etmeye gerek yoktu, onlar asla birlikte olmayacaktı.

Jurin zorla gülümsemeye çalışırken çantasına uzandı ve içinden Chisa'nın kitabını çıkardı. "Çok güzeldi, teşekkür ederim."

"Ne demek, beğenmene sevindim." Chisa kitabı Jurin'den aldı ve sayfalarını hızlıca çevirmeye başladı. Sayfaların arasından düşen şeye gözü takıldığında masanın üzerindeki postiti ters çevirip ne olduğuna baktı.

Jurin kitabın arasındaki o nota hiç dokunmamış, olduğu gibi bırakmıştı. Farkettiği anlaşılacaktı ama belki bu sayede o notu kimin bıraktığını anlayabilirdi.

Notta tam olarak şunlar yazıyordu;
Seni çok özledim sevgilim, hediyem sana ulaştığında beni haberdar et.
Seni seviyorum
C M

Chisa gördüğü şeyi hemen kitabın arasına sokuştururken Jurin onun her hareketini izliyordu. Chisa bunu saklamak istiyordu belli ki ama Jurin içindeki meraka yenik düşmüş, onun kim olduğunu öğrenmeyi kafasına koymuştu.

"Sanırım bu kitap eski sevgilinin hediyesi. Tabi hala çıkmıyorsanız."

Chisa'nın bir an gerildiğini farketti Jurin. Bunun sebebini merak ediyordu. Zaten mesajlarda da geçiştirmeye çalışmış, hatta belki de gerçek olayı anlatmamıştı.

Chisa, bu durumdan kurtulamayacaktı, açıklaması gerektiğinin farkındaydı ama şimdilik ertelemesi daha iyi olabilirdi. "Evet. Seneler oldu, şu an görüşmüyoruz."

"Bana anlattığın çocuk değil galiba. Onunla sosyal medyada tanıştığını söylemiştin." Chisa üstü kapalı şekilde anlatsa bile Jurin bununla yetinmeyecek gibiydi.

"Hayır, o değil." Jurin'in bu konuyu da farkettiği anlaşılıyordu, belki de anlatmalıydı. "Hesabım olmadığı halde nasıl tanıştığımızı merak ediyorsundur."

Jurin, kendi sormadan Chisa'nın anlamış olmasına seviniyordu. "O çocuktan ayrıldıktan sonra kapattım ve bir daha da hiç açmadım."

Bu anlaşılabilirdi, zaten Jurin de bu şekilde olduğunu düşünüyordu ama hala diğer kişi için Chisa herhangi bir şey söylememişti. "Kitabı veren kişi peki, bana onunla ilgili hiçbir şey söylemedin."

Chisa, Jurin'in sorularının o öğrenene kadar bitmeyeceğini biliyordu. Onlar arkadaştı ve anlatması da gerekirdi aslında ama daha önce kimseye anlatamadığı bir şeyi şimdi nasıl açıklayabilirdi ki?

"Çok önemli bir şey değil, anlatma ihtiyacı duymadım." Şimdilik geçiştirebilirdi belki ama eninde sonunda bunun ortaya çıkacağını biliyordu. Çıkabilirdi, bu konuyla ilgili herhangi bir sorunu yoktu. Fakat onu korkutan, Jurin'in nasıl tepki vereceğini bilemeyişiydi.

*13.8.23*

ꜱᴛʀᴀᴡʙᴇʀʀʏ ᴄᴀᴋᴇ ~ ᴄʜɪᴊᴜ [chisa & jurin] xɢWhere stories live. Discover now