Evde, boş vakitlerinde sıkılan ve üniversitesi online olmuş bir kız eğlenmek için ne yapabilir?
Bizim kızımızın, askerliğinde kantinci olan bir adamla eğlenmek istediği doğru, peki; ya yazdığı adam kantinci değil de bir komandoysa?
Münire: PATATES
M...
Bölüm, şu zamana kadar attığım ennnnnnnn uzun bölüm! Bir oyunuzu alırııım!!!🥹❤️🔥🫡 İyi okumalar bebeklerim!
Duyurulardan haberdar olmak için takip edebilirsiniz!
tt: @ binkitapsever ig: @ arriaqhikayeleri
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
49. İKİ BEDENDE TEK KALP
MÜNİRE GÖNEN
(Münire'nin ağzından olan kısım, rahatsız olabileceğiniz türden +18 sahneler barındırır. Yaşı küçük olanlar ya da etkileneceğini düşünecekler Kıvanç'ın bölümüne geçebilir.)
(Dipnot: hala protezi yok, arada bir yorumlarım kafa karışıklığı yaratabilir, şey yapmayalım...)
Güzel bir rüya, başka güzel bir anla bölündü.
Saçlarımın dibinde hissettiğim narin dokunuşlar beni kendimden geçirirken, sertçe yutkunarak gözlerimi aralamaya çalıştım. Başımdan tüm vücuduma yayılan uyuşukluk hissi beni mest ederken bacaklarımın arasının sızlamasıyla gözlerim sonuna kadar açıldı.
İlk önce ne olduğunu algılayamadım. Bakışlarım sağ tarafıma, daha doğrusu arkama doğru kaydı. Kıvanç'ın muzip bakan yeşil gözleri gözlerime değdiği an kısılırken ensemde ıslak dudaklarını hissettim.
"Günaydın benim bebeğime," diye fısıldar fısıldamaz içimde orta parmağını hissettim. "Kıvanç!" diye tiz bir çığlık döküldü dudaklarımdan. Heybetli bedeni beni sımsıkı kavrarken bir eli bedenimi turlayıp dudaklarımın üzerinde son buldu. "Ses çıkarma, kelebeğim," dedi gülümseyerek. Parmağı içimde daha da derinlere inerken "Ses çıkarırsan," dedi ve kulağımın arkasında gezdirdi dilini, "annen duyar."
Titredim. "Annenin gelip bu güzel anı bozmasını istemeyiz, değil mi benim kanatsız kelebeğim?"
Aldığım hazla ayak parmaklarım içeri doğru bükülürken "Hıhı," diye fısıldadım nefes nefese ve hissettiğim açlıkla bileğini tutup avucunu tamamıyla oraya yasladım. "Daha sert olun komutanım," dedim inleyerek. "Yetmiyor. Hadi, dahasını verebileceğini biliyorum..." İçimde bir parmağını daha hissettim. Bu, beni güldürdü.
İçime girip çıkan parmakları, üstünde kıvranmama neden olurken belime dayanan sertliğiyle dudağımı kanatırcasına dişledim. Biraz sonra fazla hareketlenmiş olacağım ki eli, dudaklarımın üstünden çekilip tüm vücudumu sabitlemek için dolandı. Bacağım kasılırken içimde bir parmağını bükmesiyle boğukça, yüksek sesle inledim. Kıvanç'ın üstünde delirmiş gibi kıvranırken hiç beklemediğim, istemediğim bir şey oldu tam da bu anda.