"21 - Bazen Yürek De Aşk Ağlar!"

9.7K 428 59
                                    

Biliyom ki hepiniz Kıvanç, Münire'nin yalanlarını ne zaman öğrenecek, diyorsunuz ve ben de az kaldı diyorum. Neyse aşklar, şimdiden de olacak her şey için özür dileyeyim.

Lütfen bana sövmeyin çünkü ben sizi çok seviyoree!
Size asssla sövmüyore, sövdürtmüyoreee💗💗💗

Radyo ve emniyet kemeri klişesi...
Bayılıyorum yaa!

 Bayılıyorum yaa!

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.



21. BAZEN YÜREK DE AŞK
AĞLAR


Bacağıma bandı bir defa daha doladığımda kullandığım pamuk ve birçok malzeme daha, bol pantolonun altından gerçek bir bacak görüntüsü veriyordu. Giyinirken de bilerek paçası uzun olan pantolonu seçmiştim ki bir yere takılması halinde, yine de bacağım gözükmesin.

Görünüşümle işim tamamıyla bittiğinde biraz gergin, biraz da heyecanlı hissediyordum. Pekâlâ, biraz değil; bayağı bir heyecanlı hissettiğim doğruydu.

Telefonuma Kıvanç'tan aşağıda beklediğiyle alakalı bir mesaj geldiğinde nefesim tekledi. Bir an için bayılacağımı sandım. Tırnaklarıma sürdüğüm toz pembe ojeleri dişlemekten kendimi son anda alıkoyarken yalnızca midemi değil, tüm uzuvlarıma konup orada kozasına saklanan kelebeklere lanet ettim; bana ölecekmişim ama bir yandan da gerçekten yaşıyormuşum gibi hissettiriyorlardı çünkü.

Annemin işyerinde olmasının verdiği rahatlıkla sallana sallana birkaç dakika içinde evden çıktığımda, tam karşımda tüm heybetiyle dikilen, elinde bir adet kırmızı gül buketi bulunduran onu gördüm. Kahve tonlarının bir ahenkle dans ettiği asi saç tutamları rüzgârın nefesiyle dalgalanıyor, keskin çene hatları bana düpedüz bir manzara sunuyordu. Uzun boyu ve her yanının kasla kavrulduğunu bildiğim vücudu büyük, siyah bir arabaya yaslıydı. Üzerinde yalnızca bir tişört vardı yine, kuru soğuğa meydan okuyordu. Yutkundum, sertçe.

Yavaşça ona doğru adımlamaya başladığımda ezelden beridir aşina olduğumu düşündüğüm gözleri, yeşil gözlerimin içine daldı. Nasıl oldu, bilmiyorum ama ailemin kestiği o dalları, tek bir bakışıyla büyüttü Kıvanç, yeşil gözlerimde koca bir orman yeşertti.

Bir kere daha yutkundum.

Suratında yamuk bir gülümseme peyda oldu ben ona yaklaştıkça. Başını hafifçe yana eğerek gül buketini tutmadığı elinin baş parmağını burnunun ucuna sürttüğündeyse kalbim dört nala koşar gibi oldu. Nefesim kesildi ya da ben öyle hissettim.

Ve o tarihi an, gerçekleşti. Kıvanç, yüzünde saklayamadığı sırıtışıyla bana yaklaştığında nefesimi tuttum duraksayarak ve onun bana gelmesini bekledim. Titreyen ellerimi hızla yumruk yaptım iki yanımda, birkaç saniyede aramızdaki mesafe buz oldu; eriyip gitti. Uzun bacakları sayesinde kısacık bir zaman diliminde bana vardı.

Kantinci Komando - Texting +18Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz