YAZ HİKAYEM *Askıya Alındı*

YIKILDIM HEMDE 'Q' İLE

Başlamadan önce birkaç söz söylemek istiyorum, bu hikayeden çok bir beklentiniz olmasın. Küçükken yazdığım bir hikayeydi. Şuan okuyunca ne kadar karakterime zıt yazdığımı, bazı olayların saçmalığını ve okuyanlara kötü örnek olduğumu fark ettim. En acemi olduğum dönemler olsa da okuyucularımın bana tattırdığı duygular inanılmazdı. Lütfen bu yazımı dikkate alarak okuyun, teşekkürler.

(Bolca saçmaladığım ve mantık hatası yaptığım doğrudur)

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Evvet sayın seyirciler , şuan saatte 300 kilometreyle yolda ilerliyoruz ve yanımızdaki şimşik makkuin tarzı araba bizi geçiyor. 'Bas gaza baba bas gazaa , kim tutar seni bas gaza'

...

"Anneee kaç kilomete kaldııı ?" Meraklı gözlerle anneme bakıyordum, oturduğu ön koltuktan kafasını arkaya çevirip cevap verdi.

"15 kilometre kaldı Afra."

Efkarlıyım ezelden. Kulaklıklarımı takıp, Boyfriend şarkısını açtım. Zaten yarısını dinlemiştim. Kendi kendime içimden tekrarlamaya başladım. 'Hıamına , hıamına hıamına yee görl' Ben hep bunu böyle bilirdim. Ta kiii lyricsine bakana kadar. Şarkı bitince kulaklıklarımı çıkarıp her yolculukta en az 1000 kere sorduğum soruyu tekrarladım.

"Anneaa kaç kilometre kaldı ?"

"Yaklaşık 14 kızım."

Okullar daha dün tatil olmuştu. Yeni evimize gidiyorduk. 3 saatlik yolculuğun ardından sucuk gibi terlemiştim. E tabi güneş altında 3 saat boru mu ?!? Yeni evimize bibimin işi yizindin gidiyirdik. Aman ne güzel (!) Babam çoooook eski bir arkadaşıyla ortak olacakmış. Çok da lülü. İşin en iyi yanı Yağız'ı görecektim. Şansa bakın ki mesafe arkadaşımla aynı ilde oturuyor olacağım. Yağız ile skype'tan konuşuyorduk. Benim geleceğimi biliyordu.

Nihayet binalarla karşılaştık. Orası neresiydi ya ? Kuş uçmaz kervan geçmez biryer. Kervan ne alaka acaba ? Sanki şimdi kervanlar var da. Aaa bak kervan (!) Neyse.

Bir siteye girdik. En sonunda araba durduğunda etrafıma baktım. Ne güzel lan burası. Apartmanların hepsi yeni. Ve her apartmanda 4 daire vardı. Ki bundan pek emin değilim. Aslında çok güzeldi. Ve her 2 katlı dairenin arkasında bir havuz vardı. Şimdi anneme "Burada deniz yok annaaeeğ" diyesim gelmişti. Ama kendimi tuttum tabiki. Arabadan inip etrafıma baktım. Sitede önümüzdeki ev gibi 9-10 tane daha ev vardı.

Babam elime bavullarımı tutuşturdu. İçinde eşek ölüsü vardı sanki. Eşek ölüsüydü dimi la o ?

Babam evimizin 1.katta olduğunu duyurunca başımı göğe doğru kaldırdım ve şükretmeye başladım.

*Tamam hade hade gökyüzü ile bakışman bittiyse annenin önünden çekil artık*

İvit herkesin aksine benim iç sesim biraz daha akıllıydı. Kıskanın hıh -,-

Annem apartman-daire-ev nedesem bilemedim yahu ? Kapısını açtı. 6 merdiven,evet 6 saydım dostum, beni bunun için suçlayamassın, o lanet olası çeneni kapa, canın cehenneme seni lanet olası. Herkesin içinde Amerikan bir kız vardır.

Kendimle olan , evet iç sesimle olan değil -,- tartışmam bitince annemin arkasından eve girdim. Tövbe Allah'ım çok töbvbe.

Eve bak be. Hemen arkada olan odaları gezmeye başladım. Ve kendi seçtiğim oda takımının olduğu odayı buldum. Annemler önceden temizlikçi tutmuşlardı sanırsam.

Ne kadar üşengeç olsamda kıyafetlerimi-kitaplarımı-takılarımı... yerleştirdim ve kendimi yatağa bıraktım. 5 dakika sonra telefondan açmış olduğum. Trankela şarkısı ile yatakta bir yandan zıplayıp bir yandan da mal mal hareketler yapıyordum.