2 Hafta

2.4K 99 13
                                    

Ceylin KAYA

Aldıklarımızı yerleştirmiştik. Biraz televizyon izledikten sonra, ben uyumuştum, Karan da işi olduğu için çıkmıştı. O sırada Rüzgar ve Ada eve gelmişti ve ikisi de odalarına çekilmişti. Beş dakika önce uyanmıştım mal gibiydim şuan ve saate baktığımda yediye geldiğini gördüm, kaç saattir uyuyordum acaba?

Koltuktan kalktığımda ışıkları açtım, evde ölüm sessizliği vardı. Tövbe tövbe kızım sen salak mısın acaba? Sensin salak.
İç sesimle kavgayı kesip mutfağa geçtim. Ve yemek yapmak için malzemeleri çıkardım. Pirinç pilavı, fırında tavuk ve salata yapacağım. Evet menü bu şekilde, hadi bakalım umarım mutfağı yakmam.
Önce pilavı yaptım tane tane olmuştu. Tam istediğim gibi. Ben yapmıştım sonuçta, tavukta pişmek üzereydi salata çoktan hazırdı. Masayı kurdum ve mutfağa geri döndüm, fırını kapattıktan sonra bir bardak su doldurdum içerken arkadan bir kol sarıldı. Aa kim acaba? Karan desem? Sus desem?

"Bebeğim."

Dedi daha da sokularak. "Karan, hoş geldin neredeydin?"

"Şirkete gittim sonra seni özledim geldim, kokular geliyor yemek yapmışsın."

"Hıhı yemek yaptım vallahi çok güzel oldu." Dedim tatlı tatlı ve o da bu dediğime kıkırdadı.

"Ya demek güzel oldu, bebeğim sen yaparsın da güzel olmama ihtimali var mı?" Hemen cevap yapıştırdım.

"Yok."

Bir anda beni kendine çevirdi ellerini tezgahın kenarına koydu ve mesafeyi sıfıra çekti. Sadece aramızda iki santim falan vardı sanırım. Aman Allahım bu bizi yer bitirir burada. Susar mısın? Hiç sırası değil iç ses sus! Ben susarım da Karan susmaaaz. Sen sus o da susar. Of tamam be gittim ben kolay gelsin size. Giiitttt.

"Karan." Dedim naif bir sesle.

"Hı." Ne hı'sı yar- öhöm öhöm tövbe tövbe.

"Mesafe Karan mesafe?"

"Sikerim mesafesini Ceylin." Ee çüş ama.

"Küfür etme ya."

"Tamam etmem."

DAHA DA YAKLAŞTI! AMAN TANRIM..
Peki benim kalbim neden böyle hızlı atıyordu. İstemiyorum, ona karşı bir şeyler hissetmek istemiyorum. Ama olmuyor.
Daha da yaklaştı ve o anda gözleri kapandı düşecek gibi oldum ellerim omuzlarına tutundu, benim de gözlerim kapandı. Dudakları dudaklarıma sürünür gibi oldu, karşı koyamıyorum, olmuyor. Tam öpüyordu ki..

"Oha oha oha Allahım böyle güzel bir anda bölmüş olamam ya, al beni al al al bu vicdan azabıyla yaşayamam ben."

"Hay sikeyim seni RÜZGAR DEFOL!"

"Gittim bile."

"Nerede kalmıştık?" Yaklaştı ve tam öpüyordu ki kollarının arasından çıktım ve fırından yemeği çıkarttım.

"Yemekte kalmıştık geç sen Adayı da çağırın." Dişlerini sıkarak -tamam- dedi ve gitti. Ne oluyor bana böyle aman Allahım, bu aşk mı? Hayır değil. Sevgi? Nefret? Hayır hiçbiri değil. Bunları düşünmeyi bıraktım ve yemekleri servis ettim. Yemek bol sohbetli geçmişti daha sonrasında da film izlemiştik, oyunlar oynamıştık ve şimdi de uyumak için odaya çıkmıştım. Beş dakika sonra Karan geldi ve yatağa girdi.

"Sen iyice alıştın beraber yatmaya Karan, kalk git odana hadi."

"Burası zaten benim odam Ceylin, ayrıca ayrı kalamıyorum senden."

"Bu aralar fazlasıyla yakınız Karan bu olmamalı, olamaz ben sadece senin kaçırdığın o kızım bundan fazlası olamaz şimdi gider misin?"

"Haklısın unutmuşum sen sadece aşık olduğum ve kaçırdığım kızsın." Dedikten sonra odadan gitti.

2 HAFTA SONRA;

İki hafta koskoca iki haftadır eve gelmiyordu Karan, o geceden sonra hiç görmemiştim onu. Düşünüyorum yanlış bir şey mi söyledim o gece diye, ama hayır tam tersi gayet normal şeylerdi. İki gün sonra da Ada Karan'ın ayarladığı evine gitmişti. Rüzgar bir toplantı için o geceden sonra Isparta'ya gitmişti. İki haftadır tektim, delirmek üzereydim aman bende boş kalmadım tabii. Artık burayı istemiyordum, onu istemiyordum bu iki hafta içerisinde iki kere kaçmıştım.

İlkin de gerçekten başarmıştım ki buldular, yani korumalar buldular. İkincisinde pek başaramamıştım ama bunlara rağmen Karan gelmemişti. Ve yemek dahi yemiyorum. Arada birkaç şey atıştırıyordum o kadar. Şuan da salonda tektim, lambalar kapalıydı, sadece sokak lambası içeriyi aydınlatıyor. Elimde bir içki şişesi vardı. Hayatım hiç içmemiştim bu ilk olacaktı ve baya ağır bir şeye benziyordu, ve kokusuda bir farklıydı.

İlk yudumu aldığımda yüzümü buruşturdum, çok keskin bir tadı vardı ve güzel değildi ama aldırmadan içtim, içtim, içtim ve tekrardan içtim.
Bir baktım bitmiş. Her şey dönüyordu ben dönüyordum ama hiçbir şey düşünmüyordum şuan, bir anda gözyaşı aktı ne ara ağlamaya başladım, anlamadım. Sonra daha da şiddetlendi ağlamalarım hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bir anda kalktım başım baya döndü tabii, her şeyi kırmaya dökmeye başladım aynı zamanda da ağlamaya devam ediyordum, elimdeki vazoyu duvara sert bir şekilde fırlattım ve bağırdım.

"HEPİNİZDEN NEFRET EDİYORUM!" Diye ama içimdeki o şey daha da alevlendi ve daha da sinirlendim. Kırdıkça kırdım sonra etrafa bir baktığımda sağlam hiçbir şey kalmamış evde, yere çöktüm artık yüzüm titriyordu, ellerim titriyordu. Ne yaptığımı bilmiyordum, bildiğim tek bir şey vardı ben çok yorulmuştum. Bir anda yere uzandım ve gerisi yoktu bende.

.

.

.

Neler oluyor böylee. Eee arkadaşlar bölüm nasıldı? Bir bölümde olaysız geçmiyor be ee yazar ben olunca tabii geçmez şssşlsksks.
NEYSE BEBEKLERİMMM..
VOTE? YORUM?
Loya sizi seviyoor..

Mafya İşteWhere stories live. Discover now