Mafya İşte

Kaçırılma

Ceylin KAYA

Uyandığımda çoktan sabah olmuştu ve en son hatırladığımsa ağlayarak uykuya daldığımdı.
Alarmın sesi eziyet gibi geliyordu kulağıma. Alarmı kapattıktan sonra kalkıp banyoya gittim.

İşlerimi hallettikten sonra aynaya büyük bir şokla baktım. Gözlerimin altıda içi de kıpkırmızıydı burnum kıpkırmızı yüzüm bembeyazdı hasta gibi duruyordum.
Çok önemsemeyerek okul eteğimi ve tişörtümü giydim. Saçlarımı tarayıp biraz makyaj yaptıktan sonra mutfağa kahvaltı etmeye gitmiştim ki kahvaltının hazır olduğunu gördüm sonra tam annemi çağırmaya giderken evde olmadığını fark ettim. Ama vestiyer in orda bir not kağıdı vardı ve şöyle yazıyordu.

Güzel kızım, eksikleri vardı onları almaya çıktım sakın meraklanma, güzelce okuluna git. Ve sağsalim gel.

Umursamayarak kahvaltımı edip okul yolunu tuttum.

Okula geldiğimde dersin başlamasına altı dakika vardı o sırada olan biteni Adaya anlatmaya başladım Ada her şeyi ağzı açık bir şekilde dinledikten sonra;

"Ceylin ben böyle olacağını bilmiyordum özür dilerim böyle bir şeyi istememeliydim senden." Dedi.

"Sorun yok Ada adamla konuşmam bir daha olur biter." Dedim.

"Yinede polise falan mı gitsek?"

"Saçmalama istersen Ada ne polisi kapandı bitti işte konu. "

Tam Ada ağzını açıp bir şey diyecekti ki sınıfın kapısı açıldı içeriye fizikçi Taner girdi.

Bu adamı da dersini de hiç sevmezdim fizik ne ya çok saçma bir ders.
Sınıftaki kimse sevmezdi fiziği ama buna rağmen fizikten en yüksek notu hep ben alırdım. Nasıl aldığımı ben bile çözememiştim.

Kırk dakika eziyet gibi geçmişti ve sonunda zil çalmıştı.

"Hadi kantine gidip kahve falan alalım."

"Tamam Ceylin senin şu mafyayı da konuşuruz. "

Ada görmese de göz devirdim.

Kantine geldiğimizde kahvelerini alıp herhangi bir masaya oturduk.

"Ada senin bir moralin bozuk gibi iyi misin?"

Ada o an keşke her şeyi tam anlamıyla anlatabilsem sana Ceylin diye geçirdi aklından.. Dün gece beni kemerle babam dediğim adam öldüresiye dövdüğünü, sırtımın hâlâ acıdığını morluk içinde olduğunu anlatabilsem diye geçirdi içinden.
Ama anlatamazdı çünkü tanıyordu Ceylin'i ne olursa olsun polise giderdi. Ama bu sadece Adaya negatif olarak dönerdi ve o adamdan daha çok dayak yerdi.

Ada bunları düşünürken bir elin gözünün elinde şıklatıldığını gördü.

"Hey kızım daldın gittin bir soru sordum iyi misin?"

"İyiyim, iyiyim daldım bir an bir şey olmadı ya sınav falan yaklaşıyor ya onu düşünüyordum."

"Yaparız biz ya takma kafana." Deyip geçiştirdim çünkü sınavlardan nefret ederdim.

.

.

.

Diğer derslerin çoğunda uyumuştum, Ada'da benden farksız değildi.
Son dersin bitiminde ikimizde uyanmıştık çantalarımızı topladığımız andaysa çıkış zili çalmıştı. İkimizinde evi ters yönde olduğu için ayrı ayrı evlere dağılıyorduk.

Eve varmama maksimum on beş, yirmi dakika falan vardı.
Gittiğim yol biraz tenha bir yerdi kimse yoktu yolda benim dışımda ve bir araba dışında.

Araba benin yanımda durdu ve bana arabanın içindeki simsiyah takımlı adam;

"Ceylin Hanım bizimle gelmeniz gerekiyor lütfen zorluk çıkarmadan arabaya bininiz. "

Tam anlamıyla sıçmıştım.

"Siz kimsiniz ve neden tanımadığım bir adamın arabasına bineyim ki salak mıyım ben?"

Adam benim zorluk çıkartacağımı anladığında arabadan inip ağzıma zorla bir bez tutmuştu ve ben anında bayılmıştı. Hissediyorum çok kötü şeyler olacaktı.

.

.

.

Ne bölümdü beee.

Loyaaa sizi seviyorrr.