Kimsin Sen?

4.2K 285 22
                                    

~Şimdiki Zaman~

"Seninle çok eğleneceğiz..."
Belimdeki eli çoktan kalçamı bulmuş sıkıyordu, benim yapabildiğim tek şey ise sessizce ağlamaktı.

Peki ya ben, tüm bunları yaşarken babam neredeydi? Beni koruyacağını, onunla mutlu olacağımı söylemişti.
Kastettiği şey bu muydu yani?

Berkin abi bir süre sonra sıkılmış olacak ki eve gideceğimizi söylemişti. Tabii o sırada ben korkudan bırak anlamayı dinlemekte bile zorluk çekiyordum.

Kolumdan tutup beni sürüklerken bir adam geldi, kalın ve tok sesiyle dikkatleri üzerine çekmeyi çoktan başarmış gibiydi.

"Çocuk benimle geliyor."

"Kimsin lan sen? O benim sevgilim!"

"Benimle gel Yekta."

Bu adam kimdi ve adımı nereden biliyordu?

Yağmurdan kaçıp doluya tutulmak istemiyordum fakat babam ortalarda yoktu ve tek seçeneğim o adam gibi görünüyordu.

Önce beni Berkin abiden korumalıydı, sonra zaten kaçar giderdim.

Adamın yanına doğru ilerledim ve bana uzattığı elini tuttum, baş parmağı usulca elimi okşamaya başlamıştı.

"Götürün onu."dedi.
Adamın sinirden çenesi kasılmış, dişlerini sıkıyordu ve bunun tam tersine elimi sanki hiçbir şey yokmuş gibi nazik hareketlerle okşamaya devam ediyordu.

Elimi tutan kişinin adamları Berkin abiyi götürmüşlerdi, sanırım o da babam gibi mafyamtrak işlerle uğraşan biriydi.

Adama dönüp teşekkür ettim ve yavaşça elimi çekmeye çalıştım fakat izin vermedi.

"Bırakır mısın?"

"Baban nerede?"

"Elimi bırak."

"Baban nerede ufaklık?"

"Neden soruyorsun?"

"Seni onun yanına götüreceğim."
Adama güvendiğim söylenemezdi fakat hem beni tacizden kurtarmış hem de bana başka seçenek bırakmamıştı.
Kaçmayı denersem başarısız olcağım da çok netti.
Bu yüzden söylemeye karar verdim.

"Yan mağazada kendine takım elbise bakacağını söylemişti."

"Gel bakalım, gidiyoruz."dedi ve benimle birlikte tarif ettiğim mağazaya doğru ilerledi fakat babam orada değildi.

"Bu Lodos yine ne işler karıştırıyor?"
Diye fısıldadı kendi kendine
Fakat duymuştum ve bu sefer işin peşini bırakmayacaktım.

"Babamın adını nereden biliyorsun?"

"Sırası değil."

"Ne demek sırası değil? Babamı da beni de tanıyorsun ve az önce beni Berkin abimden kurtardın. Kimsin sen?"

"Sen ona hâla abi mi diyorsun?"

"Evet, bi' sorun mu var?"

"Çıkışta IQ testine götüreceğim seni."

"Sus sen. Ben onu yıllardır tanıyorum, saygı diye abi diyorum."

"Gördük az önce saygıyı."

"Ya sen bi sussana!"

"Boş lafın sırası değil, babanı bulmamız lazım."

"Bırak elimi de bulayım."

"2 dakika susmaz mısın sen?"

"Babamı ara numarası 542-"

"Alo Lodos neredesin?"

Lan daha numarayı söyleyemedim.

"Tamam tamam geliyoruz."

"Nereye?"

"Baban arabadaymış bizi bekliyor."

"Numarasını nereden buldun?"

"Sen yokken ben vardım canım."

"Ne demek sen yokken?"

"Diyorum ki 2 dakika sus, arabaya gidince babacığın anlatır sana."

"Düzgün konuş."

"Asıl sen düzgün konuş."

Bu şekilde didişe didişe sonunda arabaya varmıştık.

O, ön koltuğa babamın yanına
bense arka koltuğa oturmuştum.

Şimdi dökülme vaktiydi.

Babamın ve bu değişik herifin acilen bana vermesi gereken bir hesap vardı.

"Baba, açıklamak istediğin bir şey var mı?"

MY LITTLEWhere stories live. Discover now