on

57 17 0
                                    



Telefonum yavaşça kayıp yatağın üzerine düşerken ellerim istemsizce ağzıma gitmişti.

Ayrılmışlar!

İstemsizce, "Ayrılmışlar!" diye çığlık attım. Yatağın üzerine çıkıp zıplayarak kahkahalar atıyordum. "Ayrılmışlar, ayrılmışlar!"

Odamın kapısı bir anda açıldı. "Dolunay iyi misin?!" Gülce endişeyle bana bakıyordu.

Yataktan yere zıpladım ve ellerimi uzatarak ona yürüdüm. "Gel kız sarılacağım."

Gülce şaşkınlıkla bana bakarken onu umursamadan sıkıca sarıldım. Umudumu her kaybettiğimde beni fişekleyen oydu. Şuan sevinebiliyorsam onun sayesindeydi.

Elleri sırtımı buldu ve o da sıkıca sarıldı. "Noldu?"

"Ayrılmışlar!" diye bağırdım neşeyle. Ağzının açıldığını hissettim çünkü çenesi omzuma düşmüştü. "Aksel'den mi bahsediyoruz?"

"Yok Acun'la Şeyma'dan."

Benden ayrılıp yüzüme baktı. "Espri de yapabiliyorsak kesinlikle Aksel'den bahsediyoruz." Neşeyle tekrar sarıldı. "Allah'ım sana şükürler olsun."

Tekrar ayrıldığımızda koşarak telefonumu aldım ve az önceki konuşmalarımızı ona gösterdim. "Ya resmen ayrılmışlar Gülce inanabiliyor musun? Daha dün evlenmek için hazırlık yapıyorlardı."

"Allah'ın işi işte." deyip belki de üçüncü kez konuşmalarımızı okudu. Birkaç dakika sonra, "Tamam." deyip telefonumu yatağa attı. "Bunu kutluyoruz."

"Nasıl?" Ellerini beline koyarak birkaç saniye bana baktı ve yüzü ciddi bir hâl aldı.

"Dolunay, şuan o kız belkide hayatının en kötü gününü yaşıyordur. Belki ağlama krizlerine girmiştir fakat biz neredeyse zil takıp oynamak üzereyiz." Sustuğunda gözlerim boşluğa düştü. Derin bir nefes verirken tekrar konuştu. "Hayat işte."

"Peki benim şuan buna sevinmem, beni kötü bir insan yapar mı?" diye sorduğumda bana baktı ve anında ellerini belinden indirerek ellerimi tuttu.

"Ay bende salak salak konuşuyorum ya! Aksel senin sevdiğin adam, tabiki de bu duruma sevineceksin. Bunun iyi veya kötü olmakla bir alakası yok."  Benim öylece durduğumu görünce ellerini birbirine çarptı. "Ya neşelen biraz. Bize ne o kızdan? Benim önceliğim sensin. O kızı da arkadaşları düşünsün."

Dudak büzüp derin bir nefes verdim. O kız hatta Aksel kim bilir ne hâldelerdi fakat ben burda seviniyordum. Kendimi bir anda kötü hissetmiştim.

"Hadi şunu bir kutlayalım." deyip odadan çıktı. "Nasıl kutlayacağız?" diye bağırdım arkasından.

"İçeceğiz." Ne? "Salonda beni bekle."

"Ben içmem!" diye bağırarak salona yürüdüm. Aklıma gelen şeyle tekrar bağırdım. "E bizde alkol yok ki."

O anda salon kapısından içeri girdi. "Alkol alacağımızı da nerden çıkarttın?" Ellerindeki dört kutu kakaolu sütle gülümsedim.

"Ben de gece gece bir şey sandım."

Ortadaki sehpaya karşılıklı çöktük. Sütleri de koyup bana baktı. "İçerken şu planı da konuşalım."

Ben bu arada pipeti takarak sütü içmeye başlamıştım. "Plan mı? Ne planı? Bu sefer ne yapacağım?"

Gülümseyerek göz kırptı. "Aksel'le yeniden tanışacaksın."

gökyüzündeki hatırlarOnde as histórias ganham vida. Descobre agora