52.

17.5K 980 128
                                    

Bölümü bir kaç kez silip yeniden paylaşmak zorunda kaldım. Çünkü bölümün tamamı gözükmüyordu yarım kalıyordu.

İyi okumalaarr

𖥸𖥸

3 HAFTA SONRA

Düğün günü

Düğün günü bu gündü. Üzerimdeki kendi tasarımım olan beyaz gelinliği Sten'e diktirmiştim. Gerçekten işinde iyi bir adamdı.

Safir Tuna'nın giydiği smokin de benim tasarımımdı. Kayra'nın verdiği beden ölçüleri tamdı.

Ha, Kayra demişken. Mirel ile çok mutlulardı. Yaklaşık 1 aydır beraberlerdi. Esra ve Sertuğ'da evlenecekti. Evlilik teklifi etmişti Sertuğ Esra'ya. Ama onlar bizden bir buçuk ay sonra yapacaklardı. Babamsız bir düğün yapmak istememiştim ama cesaret edip çağırmamıştım da.

Bir yanım hâlâ buruktu.

Kapı çalındığında o tarafa döndüm. "Gel."

Esra başını içeriye uzattığında gözlerini belertip büyük bir adımla içeriye girdi. "Oh shit!"

Arkasından da Mirel girip, "afet-i devran'ı fevkal beşer." Diye bir tepki verdi.

Dediklerini anlamadığım için, "hığ?" Diye bir ses çıkardım aptalca.

"Kızım bir afet olmuşsun." Diyen Esra parmaklarını birleştirip tepesinden de öptü. Büyük bir kahkaha atıp, "sağolun kızlar." Dedim.

"Hadi senin müstakbel koca seni bekliyor. Acele et de bu güzellikten daha fazla mahrum kalmasın." Deyip beni kolumdan tuttuğu gibi kapının önüne getirdiler.

İki saniye sonra kapı çaldığında kalbim dört nala koşturuyordu. "Hadi bakalım."

Kapıyı açtım ve karşımda gördüğüm adamla nefesim bir anlığına kesildi. O kadar... Güzel bir duruşu vardı ki, hem asil hem de yakışıklıydı.

Donuk bir hareketle gözlerini kırpıştırdı. Sonra elini tutmam için bana uzattı. Gülümseyerek elimi eline bıraktığımda beraber salona yürüdük. Salon orta büyüklükteydi. Safir'in baba tarafı oldukça kalabalıktı. Anne tarafı ise orta sayıdaydı. Bir çok kişi İngiltere'den gelmişti ve bazılarıyla hemen tanışmıştım. İngilizcem iyi olduğu için zorlanmamıştım da.

Bakışlar ve alkışlar eşliğinde çalan dans müziği ile sahnede dans etmeye başladık. Etrafımızda volkan meşalelerden dizilmişti. Bir yandan video ve fotoğraflarımız çekilirken bir yandan da egleniyorduk.

Dans müziğimizi de ben seçmiştim. Müslüm Gürses - seni yazdım.

Şarkı bittikten sonra yine alkışlar eşliğinde masamıza oturduk.

Sandalyesinde bana doğru yaklaşan kocam, "çok güzelsin yine, her zamanki gibi." Dedi.ona döndüğümde yüzündeki gülümsemeyle yüzüne baktım. "Siz de yine her zamanki gibi yakışıklısınız CEO bey."

Tam bir şey diyecekti ki orkestra şarkıcısının sesi ile vazgeçti ve geriye yaslandı.

"Gelin ile damatı sahneye davet ediyorum!" Orkestra şarkıcısı coşkulu bir sesle bizi sahneye davet ettiğinde gülerek ayaklandık. Gece uzundu ve bizi bekliyordu.

...

Ayaklarımdaki topuklu ile daha fazla yürüyemeyeceğimi hissettiğimde masaya oturup topukluları çıkardım. Yanıma gelen Çağrı, "yenge iyi misin?" Diye sordu.

Çağrı, Safir Tuna'nın liseden bu yana arkadaşı ayrıca iş arkadaşıydı. Biraz önce tanışmıştık.

"Ayaklarım koptu Çağrı." Dedikten sonra ona baktım. "Safir nerede?"

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Where stories live. Discover now