47.

19.2K 1.1K 398
                                    

!argo içerir!

Bu bölümde soy, sop bırakmadan sövmek serbest. İzin veriyorum. Buyrun bölüme

𖥸𖥸

Müziğimi açmış tasarım için çizeceğim şeyleri düşünüyordum. Detaylı olması gerekiyordu ama o detay bir türlü aklıma gelmiyordu. Sinirle dudaklarımı kemirmeye başladım.

Sten elbisenin dikiminin bitmesine az kaldığını söylemişti. Elbiseyi ona vereli 6 gün olmuştu. Smokine de başladıklarını söylemişti.

Tam aklıma bir desen geldi derken huzurlu müziğimi bildirim sesi bozdu. Şimdi bu talihli kişiye ana avrat sövmek vardı ama terbiyemden susuyordum.

0538***: sevgilinin şu an kiminle olduğunu öğrenmek ister misin tatlı kız?

0538***: ya da müstakbel eşin mi demeliydim?

Siz: hayırdır?

Siz: kimsin?

0538***: benim kim olduğum seni ilgilendirmez

0538***: seni ilgilendiren kısım sadece sevgilin ve hala konuştuğu Parla

Siz: Parla ne alaka?

Siz: bana boşuna gizem yaratma

Siz: elimden bir kaza çıkmadan git şuradan

0538***: ne o? Sevgiline güvenmiyor musun?

Siz: Safir Tuna böyle bir şey yapmaz

Siz: yaparsa da illa geçerli bir sebebi vardır

Siz: bak eğer tanıdığım biriysen ve bana güven testi yapıyorsan yemin olsun burnundan getiririm

Siz: yaptığın şeyin farkına var

0538***: ben herşeyin farkındayım

0538***: Safir Tuna'nın seni nasıl ayakta uyuttuğununda

Siz: derdin ne?

0538***: sen tekmeyi bastıktan sonra Safir Tuna'nın yüz ifadesini görmek

0538***: e biraz da eğlence

Siz: seni ben bir eğlendiririm

Siz: ömrü hayatında böyle bir eğlence görmedim dersin

0538***: bekliyorum

Siz: sen Emre değilsen bende bir şey bilmiyorum

0538***: dıııttt!!

0538***: yanlış cevap tatlı kız

0538***: o salakta ayakta uyutulduğunun farkında değil

0538***: Parla denen orosbu ikisine de kur yapıyor

0538***: ve sana ekstradan bir bilgi daha vermek isterim

0538***: Parla ikisiyle de yattı

Siz: Parla'nın mesleğini biliyoruz zaten

Siz: ama sen Safir Tuna'nın bunu yapmayacağını ve benim bu oyuna gelmeyeceğimi bilmiyor olmalısın

0538***: sen toz pembe dünyanda gezmeye devam et tatlı kız

0538***: gerçeklerle yüzleşince de bana gelişini mutlulukla izleyeceğimden emin olabilirsin tatlı kız

Siz: tatlı kızını sikeyim piç

Siz: ne anlatıyorsun bir saattir?

Siz: inanmadığımı söyledim hala üsteleme dersindesin

Siz: bizi ayıramayacaksın

Siz: bunu o sikik kafana sok orosbu çocuğu

Bu kişiyi engellediniz.

Sinirle telefonu masaya attım. İki dakikada bütün sinir sistemlerim alt üst olmuştu.

Kim olduğunu tahmin ediyordum. Ya Emre'ydi ya da Safir Tuna'nın başka takıntılısı.

Masaya doğru savurduğum telefonu tekrar elime alıp Safir Tuna'yı aradım. Güvenmediğimden değil, olayı anlatmak için. Fakat telefonu açan olmamıştı.

Telefon. Açılmamıştı.

Safir Tuna telefonumu açmamıştı.

Bir süre bunu sindirmek için derin nefesler alıp verdim. Sonra bir kere daha aradım. Ama tabiki açılmadı. Normalde her aradığımda iki ya da üçüncü çalışta açardı. Açmadı. Neden?

Böyle işe sokardım ama!

En son yüzyüze üç gün önce görüşmüştük.

Telefonumu tekrardan masaya koyup tasarıma baktım. Ne çizeceğimi de unutmuştum amına koyayım.

Sinirlerim tavandı.

Gerçekten bu bir oyunsa hiç iyi şeyler olmayacaktı. Kayra'yı arayacaktım bu seferde.

Arayıp açmasını bekledim. Açmadı. Yeter lan diye bağırmak istiyordum artık. Abili kardeşli ne bok yiyorlardı bilmiyorum ama gerçekten çok sinirlenmiştim.

Tekrardan aradım. Evet, açmıyorlarsa bir şey var demekti ama o şey neydi?

Ardından telefonum çaldı. Ekrandaki numaraya boş boş baktım. Ardından açıp, "alo?" Dedim.

"Merhaba Simay kızım." Diyen Hannah hanımın sesi doldu kulaklarıma. Şaşırsamda ses çıkarmadım.

Ardından, "merhaba," dedim. "Bir şey mi oldu?"

"Yok olmadı. Öyle ne yapıyorsun diye aradım."

"Tasarım üzerinde çalışıyordum ama bir kaç sorum olduğu için çalışmadım." Dedim memnuniyetsizce.

"Ne sorunu?" Dedi. "Halledebileceğim bir şey varsa bana da söyleyebilirsin."

"Hannah hanım... Anne." Dedim kendimi hemen düzelterek. "Safir Tuna nerede?" Diye sordum gayet sakin bir sesle. "Telefonlarımı açmıyor."

"Çalışıyordur kızım. Çalışırken telefonu sessizde oluyor ya." Dedi. Olmuyordu. Ne zaman arasam açıyordu. Ama bu gün bir iş dönüyordu burada.

"Tamam, teşekkür ederim." Dedim. "Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz kızım." Deyip kapattı telefonu.

Masamda hiçbir şeyi toplamadan çantamı da alıp Eslim'e gittiğimi haber verip şirketten çıktım.

Kayra'yı bir kez evine bırakmıştım. Hem de Safir Tuna ile gelmiştik. Evlerini biliyordum. Arabama binip bildiğim adrese sürdüm. Hızlı sürdüğüm için 15 dakikalık yolu 7-8 dakikada gelmiştim. Arabadan inip evlerine doğru koştum. Demir kapıyı itip içeriye girdim ve asansörün gelmesini bekledim.

Eğer evde değilse şirkete gidecektim bu sefer. Neden ilk evine geldiğimi de bilmiyordum.

Safir Tuna'nın dairesinin katını tuşladım ve kollarımı birbirine bağlayıp önümde birleştirdim. Stresten ayağımı ritimli hareketlerle yere vurmaya devam ederken asansör geldiğine dair sesi çıkarınca hızla indim. Seri adımlarla Safir Tuna'nın kapısını çaldım. Açılmadı.

Tekrardan çaldım. Yine açmadı.

Tam tekrardan çalmaya yeltenmiştim ki kapı kulpu yavaşça aşağıya çekildi. Bakışlarımı yukarı çevirdim.

Sarı saçlı, yeşil gözlü, alımlı ve oldukça güzel bir kız açmıştı kapıyı. Boş ve anlamsız bir bakış attım. Bir adım geri atıp yanlış adrese mi geldim diye baktım ama hayır, doğruydu.

"Safir Tuna nerede?" Diye sordum direkt.

Eliyle içeriyi işaret etti. "İçeride hayatım." Diye salakça ve samimiyetsizce bir cümle kurdu. Ve ekledi;

"Uygun mu bilmiyorum ama."

𖥸𖥸

Safir Tuna'm yapmaz.

Sizce yapar mı?

Görüşmek üzere beybilerr 🤍

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin