1.

149K 4.1K 1K
                                    

REKLAM YAPMAYIN!!!

Kurguma hoş geldiniz. Unutmayın, burası çılgınların dünyası!

Karakterlerime sinir olacağınız, onlarla egleneceğiniz, heyecanlanacağınız yerler var ona göre başlayın derim.

Sonradan eklenen not: bana ve karakterlerime küfür veya herhangi bir hakaret etmeyin! Aksi takdirde şikayet edeceğim.

𖥸𖥸

Sabahın köründe evimin dibinde çalışan koca koca araçların sesine uyanmıştım. Yine!

Saat daha 06:30'du!

Canıma tak etmişti artık. Gidip yaptıkları işe bir son vermelerini söyleyecektim. Üzerimdeki örtüyü tepikleyip sinirle ayağa kalktım. Kapımın anahtarını alıp koşarak asansöre ilerledim. 15 katlı bir binada olduğum ve 5. Katında oturduğum için asansör kullanmak zorundaydım. Asansör zemin kattaydı ve o gelene kadar ben aşağıya inebilirdim.

Koşa koşa 2. kata kadar indiğimde artık nefesim tıkanmıştı. İlacımı da yanıma almadığım için biraz dinlenmem gerekiyordu. Nefesim düzene girene kadar biraz dinlendim. Daha sonra koşa koşa apartmandan çıktım.

Hemen yan tarafımda kepçeler ve insanlar duruyordu. Oraya doğru ilerledim.

Çok fazla toz vardı ve bu benim için zararlıydı. Üzerimdeki tişörtün yakasını burnuma kapattım.

"Hey! Bakın buraya!" Diye bağırdım yaklaştığımda.
Yaptıkları işten çıkan 'tak tak' sesinden beni duymuyorlardı. Tişörtümün yakasını indirip ellerimle güçlü bir ıslık çaldım. Anında bana dönen bakışlarla, "buraya bakın!" Diye bağırdım.

"Burada olmanız tehlikeli hanımefendi." Diye bana uyarı yapan adam da bağırıyordu. Makinenin başındaki adama elini kaldırıp durmasını işaret etti.

Sesler kesildiğinde kafam o kadar rahatlamıştı ki bir an garipsedim.

"Kesin şu sesi! Sizin yüzünüzden kaç gündür uyuyamıyorum ben. Ayrıca saat daha 6.30!"

Adamlar bana şaşkın şaşkın bakarken makineyi kullanan adam konuştu. "Biz, bize söylenen işi yaparız hanımefendi. Bu bizim görevimiz."

Bir diğeri, "burası şehir merkezi her yerde çalışmalar var. Çok normal değil mi?" Dedi.

"Normal falan değil!" Diye bağırdım. "Kim buranın patronu?"

"Patron burada olmaz. Burada sadece çalışanlar olur." Dedi ilk konuşan adam. "Sizin de burada olmamanız gerekiyor. Lütfen gidin."

"Bana patronunuzun nerede olduğunu söyleyin."

"Ne yapacaksınız patronu?"

"Elini öpeceğim. Ne yapabilirim Allah aşkına! Saçma sapan şeyler sorup durmayın ve bana patronunuzun numarasını verin!"

Neredeyse 100 küsür kişinin karşısına geçmiş onlardan patronlarının numarasını vermelerini istiyordum. Uykusuzluğun getirdiği sinir ve deli cesaretiyle gelmiştim buraya.

"Önce patrona haber vermemiz gerekiyor." Diyen adam telefondan birşeyler yapıp kulağına götürdü. Alo demesiyle arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

Herkes beş dakika boyunca patronuyla konuşan adamı bekliyordu. Adam geri döndüğünde, "burada bir arıza çıkartmayacakmışsınız hanımefendi. Eğer bize zorluk çıkarırsanız polisi aramak durumunda kalacağız." Dedi.

"Arayın! O numarayı ve patronun nerede olduğunu öğrenmeden şuradan şuraya gitmiyorum!" İnadım inattı gitmeyecektim işte.

"Bekleyin." Bir dakika der gibi kaldırdı elini. Aradığı zaman karşı tarafı dinledi birkaç saniye. "Kusura bakmayın efendim ama bu kız bizi rahat bırakmıyor. Tutturmuş patronda patron diye. Deli herhalde."

"Sensin lan deli! Bak elimde kalırsın ha."

"Bu halle sizi pek ciddiye alamıyorum." Dedi beni baştan aşağıya süzerek.

Ne vardı halimde. Sadece sarı ve üzerinde siyah ay desenleri olan pijamalarımlaydım. Belki saçım da savaştan çıkmış gibi dağınık olabilirdi ama ben gayette ciddiydim! Ve bunu birazdan onlara da gösterecektim.

Adam patronuyla konuştu ve beni kovmaya yeltendi. Anında sözünü kesip işaret parmağımı ona doğru salladım. "Bana bak! Veriyor musun vermiyor musun?"

"Deli midir nedir ya?! Vermiyoruz hanımefendi yok numara falan. Hadi bırakın da işimizi yapalım."

"Madem vermiyorsunuz benden günah gitti." Dememle adamın üstüne atlamam bir oldu.

𖥸𖥸

Kurguyu beğendiniz mi?

Fikirlerinizi bana belirtirseniz çok sevinirim.
Görüşmek üzere.

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin