34.

35.7K 1.9K 342
                                    

Medya: Simay'ın ruh hali

𖥸𖥸

SAFİR TUNA ARSLANOĞLU

Önümdeki plan dosyalarını bir kenara itip yeni boş kağıtlar çıkardım. O sırada çalan telefonumu uzanıp masadan aldım.

Annem arıyordu. "Alo?"

"Oğlum. Ne yapıyorsun?"

Kağıtlarımı düzenledim. "Çalışıyorum anne. Sen?"

"Dur şimdi beni boşver de, şu Parla cadısı geliyormuş yanına. Beni aradı, neredesin diye sordu. Evdeyim ama evde değilim dedim. Gelmesin istemiyorum artık onu."

"Hayret ettim doğrusu. Neyse gelsin bakalım Parla. Bakalım ne yalanlar söyleyecek yine."

"Aman oğlum dikkat et. Simay ile aranı bozmasın. Her şeyi beklerim o kızdan. Hasedinden çatlar ölür."

Gülüp tamam dedim ve telefonu kapattım.

Tekrardan işlerime döndüm. Yaklaşık 15 dakika sonra telefonum tekrar çaldı. "Hay sizin ben-" Kayra'nın aradığını görünce sustum.

"Alo?"

"Abi! Abi! Bak sana bomba haberim var!" Telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ve bağırmasının bitmesini bekledim.

"Ne bağırıyorsun lan?"

"Ya boşver bağırmayı! Bu Parla yellozu bir adamın arabasından iniyordu. Ama normal değillerdi yani. Baya böyle sarmaş dolaş. İnerken adam yanağından öptü hatta."

Sinirli sesi ilk başta duraksamama sebep oldu. Sonra Simay, Sertuğ ve Esra ile yemek yediğimiz gece Parla'nın Emre ile olduğu aklıma geldi. Sinirlerim anında tepeme çıkarken yumruklarımı sıktım.

"Neredeydiler?"

"Senin şirketin önünde. Hatta Parla her an kapını çalabilir."

Hadi Parla'nın bir bana bir ona oynamasını geçmiştim de kendini düşmanım ilan eden adamla kapıma kadar gelmesini sindiremezdim. Fazla olmuştu artık.

"Tamam kapat sen." Telefonu fırlatırcasına masaya attığımda kapı çaldı. İti an çomağı hazırla.

"Gel!"

Kapı açıldı ve üzerinde pembe tulumu olan Parla içeriye girdi. "Selam!"

Cevap vermeyip derin nefesler aldım. Eğer patlarsam bir parçası bile sağlam kalmazdı.

"Neyin var?" Karşımdaki koltuğa oturup bacak bacak üzerine attı. Krem rengi çantasını yanına koydu ve bana döndü.

"Parla, sen ciddi misin?"

Anlamaz gözlerle baktı. "Ne konuda?"

"Cidden bu kadar düştüğüne inanamıyorum. Kaç yıldır tanıyorum seni. Bunu cidden beklemiyordum." Ona umutsuz vakaymış gibi baktım. Gerçekten de umutsuz vakaydı, orası ayrı.

"Ne yaptım Tuna?"

Ananınkini...

"Emre diyeyim sen anla."

DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin