Yakamoz Güzelim

𝟏𝟕 -𝐢𝐧𝐭𝐢𝐤𝐚𝐦 𝐦ı?-

Artık yazasım gelmiyor...
Sırf okuyan 1 kaç kişi için devam ediyorum 🙃 <3 Bu bölüm Sevimliokur2345 ithafet yazıldıı
_______________

+18 SAHNE

Beni kucağına alıp taşımıştı.

"Kolun yaralı değil mi?"

"Şu an yarasını düşünemeyecek kadar mutluyum."

Tekrar aynı şeyleri yapamazdım. Onun kalbini kırmaya hakkım yoktu. "Tek seferlik." Dedim sonunda.

Gözleri bi anlık duraksama oldu. Ama hemen maskeledi ya da bana öyle gelmişti. "Görürüz, Bana sen yalvaracaksın."

Şakaya vurmaya tercih etmişti "Çok eminsin." Dedim aynı tonda.

"Emin değilim olacak bi şeyi söylüyorum."

Yatak odamın kapısını açarken beni yatağa yatırdı.

Üstünde ki kazağı profesyonel bi şekilde tek hamlede çıkartırken kaslı vücudunu izlemeye başlamıştım bile.

Yavaşça yatağa yaklaştı. Yatakta karanlığın içinde bile belli olan kahverengi gözlerinin en derinine baktım sanki. Yatağa tek bacağını koydu ve üstüme eğildi. Nefesi yüzüme çarptı.

Elleri belimi buldu önce uzun bi süre sıcak elleri t-shirtmun altına, soğuk derimde bekledi. "Yeterince tahrik oldum zaten." Dedim dayanamayarak.

"Daha da olmanı istiyorum." Yüzüme fısıldamıltı tekrar. Yavaşça üstümdekini çıkartırken dayanamayarak ben çıkarttım. "Erkekler oyun oynamayı seviyor gibi."

"Karşında ki kişinin onun için kıvranmasından zevk alıyor diyelim." Elimle onu ittim ve bana ayak uydurdu. Tek bacağımı üstünden atıp. Kucağına oturur pozisyona geldim. "Bende alırım bilir misin?"

Güldü "Görmek istiyorum." Dizleri sen destek alarak kendimi kaldırdım ve kemerini çıkartmaya başladım. Ben çıkartırken o boynumu emmeye başlamıştı. Tek hamlede kemerini çıkarttım o iyice aşağılara inip göğsümü öpmeye başladı.

Elini sırımda hissettim. Kısa süre sonra südyenim gitmişti bile ve meme uçlarımı dişlemeye başlamıştı. "Ihm, üstte olan benim ama acı çektiren sensin."

Beni kendine iyice çekti ve pantolonunu çıkarttı şortuyla. Eliyle belimi tuttu ve sağ eliyle de benimkini çıkarttı. "Çok yavaşın."

"Değilim..." İlk defa bu kadar birini istiyordum.

"Neden o zaman?"

Önce baklavalarına oturarak erkekliğin oraya kadar sürtündüm. Kalçam erkekliğini deyince durdum. "İlk defa bu kadar tahrik oluyorum."

İşine gelmişti. Kalçamı sıktı. "Dediğim olucak gibi." Kalçamı kaldırdığı gibi erkekliğini içime sokmuştu.

İyice içime girmesini sağlarken kafasını geriye attı ve vajinamın ön kısmını sıktı. Ellerimi boynuna doladım ve başladım. Tempo yavaş yavaşken hızlandım. Memelerimi elleriyle kavradı ve sıktı. Bütün hıncını onlardan çıkarmak istercesine.

Sağ eli mememi bıraktı ve vajinamın ön tarafını okşamaya başladı. Büyük bi zevkle çığlık atmıştım resmen. Şuan iyice delirmiş durumdaydım resmen.

Zirveye ilk ben ulaştım. Yavaşlamaya başladığımı fark eden Oshan "Sıra bende." Diyerek sırtımı tekrar yatakla buluşturdu. Ellerimle sırtına yapıştım. O kadar kötü tırnaklarımı sırtına yapıştırmıştım ki takmma tırnağımın kırıldığını sonradan fark ettim. Bu düşünce aklımda 1 saniye bile durmazken uçtu.

Dudaklarıma eğilmiş, beni içine çekercesine yemeye başlamıştı resmen. Ellerimle saçlarını çekiştirdim. Anlında ki terlere temas ettim bi anda. Boşalcağını anlayıp erkekliğini içimden çıkartı ve dışarı boşaldı.

Kendimi üstüme attı ve tekrar kalçamı sıktı. Daha sonra eli vajinamda dolandı, nefesini düzene soktuktan sonra ise aşağıya inip diliyle işe koyuldu.

Her hareketiyle, her dilini savuruşuyla iyice kıvranıyordum. Büyük bi zevkle kafasını iyice yapıştırdım kendime. "LANET OLSUN." Dik durmaya çalıştım ama yay gibi gerildikten sonra kendimi geri attım.

Kafasını kaldırdı ve görüş alanıma girdi. Pişman olup o cümleyi kurdum; "Sanırım tekrarlamalıyız."

Sırıttı ve o gece bi kaç tur daha yaptık.

+18 SAHNE BİTTİ

~ ☪ ~

"AUUH" Güne gözümü Haru'nun kapımda acıktım adlı şirini dinlerken açtım.

Yanımda ki Oshan'a baktım. Güneş tam da kaslarına vuruyordu. Bu manzarayı nasıl unuturdum.

Seslere o da kalktı. "Günaydın." Dedi mağrur bi sesle.

"Günaydın. Kapıya baksam iyi olucak." Ayağa kalktım ve geceliğimi üstüme geçirip kapıyı açtım. Haru ayaklarıma dolanırken mutafağa gidip kasesini doldurdum. "Yavaş ye boğazında kalıcak." Eğilip kafasını okşadım. Atlas...

Odama geri döndüm ve Oshan'ın kalkmış olduğunu gördüm. "Banyoya giriyorum sorun olur mu?"

Böyle bi soru tuhafıma gitmişti bi anda. "Yok geç."

Tamam anlamında kafasını salladı. Dolaptan kıyafet çıkartıp üstümü giyindim bende. Makyaj masasında titreyen telefonumu ilk defa fark ettim. Ekranını açınca Doğan'dan 1 ton mesaj ve arama vardı. "Hay ama ya."

"Ne oldu?" Oshan'ı arkamda gördüm. "Havlu isteyecektim de bi sorun var gibi. Sevgilin mi?"

"Sevgilim?"

"O gece partide ki çocuk."

"Ah, o, o değil boş ver." Ellimle havlunun yerini gösterdim "O tarafta ihtiyacın olan her şeyi bulabilirsin."

"Tamam."

Oshan banyoya geri dönerken Sevgilim olduğunu bilmesine rağmen benimle olmuştu. Herkes aynımıydı?

Zoe'yi aradım "ZOE DOĞAN'A SÖYL-"

"LİDYA NEREDESİN SEN? NEDEN GELMEDİN BENİ ORTADA BIRAKTIN." Doğan'ın sesini duyunca ağlayasım gelmişti. Yüz yüze gelmeye hazır değildim...

O da ağlamaklı bi tonda konuştu. En acı veren şey de bu olmuştu. Sesi kısıldı "Güvenmiştim sana... Kendimi tehlikeye atıcak kadar güvenmiştim. Herkes ihanet eder Lidya etmez demiştim. Sana güvenmeyen herkesin intikamını böyle mi alıyorsun?"

"NE-ne hayır. Doğan böyle olması lazımdı. Lütfen... Bak."

Zoe konuşmaya başlamıştı. "Lidya merak etme ben ona her şeyi açıklarım sen kendine dikkat et. Şimdilik kapatıyorum malum."

Tek kelime edemedim... Sözlerinde haklıydı ama onun iyiliği içindi. Doğan nasıl afedecekti beni.

~ ☪ ~

"Yemeği internetten sipariş etmek zorunda değildin ben yapardım. Sağlıklı da değil."

"OF Oshan dön önüne ye işte yoksa Haru'ya vereceğim. Reddedeceğini de sanmıyorum."

Öfleyerek çatalı yemeğine batırdı ve ağzına attı. Ben de tam çatalı bastıracakken kapı çaldı. Oshan "Ben bakarım sen yemeğini ye." Dedi.

Yemeğimi yerken Oshan ayağa kalktı ve kapıya baktı. Ağzımda ki lokmayı çiğnerken "LİDYA." diye bağırdığını duydum ama çok geçti. Kafamı çevirdiğim gibi namlunun ucunu kafama dayandığını anlamıştım.
_____________

1 asır sonra yani bi daha ki bölümde görüşürüz 🤡