𝟕

1.1K 90 20
                                    

Pamuk eller ⭐'a <3
__________________

"En son nerede gördünüz?" Arel bu soruyu hepimize sorarken Yiğit öne çıkıp cevapladı "Dün akşam." Sesini biraz kıstı ve sadece Arel'in duyabileceği bi şekilde konuştu. "Onu çağırdım ama uykusu olduğunu söyleyip gelmedi. Yatakhane de olması gerekiyordu."

Korgeneral Arel'e "Önemli bi şeyi yoktur. Daha sonra diğer grupla size katılır. Bu görev önemli." Dedi.

Hepimiz araçlara binmeye başlarken aklıma dün beni kolumdan çekip söylediği söz geldi 'Bu gece... Bu gece işe koyuluyoruz.'  HAY S!KEYİM. Ben zevk derdine düşerken o işe koyulmuştu.

İyi de neden beni aramadı?

Senin bulaşmanı istemiyordu zaten. O yüzden işi kendi bitirmek istediğinden ahmak! İç sesim kafamın içinde vuku bulurken dondum kaldım.

"Hadi Lidya, ne oldu?" Elif kolumu dürterken araca bindim. Onlara bi şey dememeliyim, diyemezdim de zaten. O adamın kızı olduğunu öğrenince onlarda senden nefret edecek, onlarda senin kirli olduğunu söyleyip senden uzak duracak. Babanın döktüğü yüzlerce şehitin kanının hesabını senden isteyecekler belki?

"Hey iyi misin?" Yiğit kolumu dürttü bu sefer.

"İyiyim, bi an aklım... Başka bi' yere kaydı da."

"Su ister misin? Betin benzin atmış? Ne düşündün?" Aracın arka taraflarından bi yerden su uzattı Barış.

"Özel bi durum boş verin." Lütfen daha fazla kurcalamayın.

Barış konuyu değiştirmek istediğimi anlayıp saygı duydu ve başka bi' konuya değindi. Daha doğrusu değinmek istedi. "Doğan'ı dün gece mühimmat odasında gördüm, orada ne yaptığını sorunca bi şeyler geveledi ama !çkili kafadan pek fazla bi şey anlamadım. Hatırladığıma göre de beni odama gönderdi." dedi.

Ben silah aldığını düşününce bi nebze rahatlarken "Senin orada ne işin vardı?" diye sordu Elif.

"Yatakhaneye giderken karıştırdım işte, hem anlattığım şeyde bi tek buna mı takıldın. Anlıyorum beynini kullanmak istemiyorsun ama şu durumlarda biraz zorla kendini bari." Diye tersledi Barış.

"Bak kuş." Barış refleksle cama bakarken Elif kafasına bi tane geçirdi. "Sende kullan biraz."

Herkes gülerken Elçin tekrar sordu. "Şaka maka bi yana nereye gitti bu adam. Edindiğimiz bilgileri Arel'e söylemeli miyiz?"

Ne Doğan'mış arkadaş! "Bence önemli değil, O ne zaman böyle gizemli olsa altından illaki normal bi şey çıkıyor." Önemli bi şey olmadığına inandırmaya çalışıyordum onları.

"Onu nasıl bu kadar yakından tanıyorsun?" Elçin Doğan'ı senin dışında bu kadar merak eden yok. Benim dışımda.

"Çocukluk arkadaşım." Diye itiraf ettim.

"Hm hm o yüzden o gün-"

Barış'ın sözünü keserek. "Diğer tarafına da benim vurmamı istemiyorsan kapat konuyu Barış."

Eliyle ağzını fermuarı çekiyormuş gibi yaptı. Derin bi nefes alarak dışarı baktım. Umarım bi şey olmamıştır da iyisindir Doğan.

~ ☪ ~

"Hadi canım," daha kısık bi sesle konuştu. "Yattılar mı?"

Diğer çalıların arkasına saklanırken Elif ile Barış'ın o geceyi konuşmalarıyla gözlerim dört açıldı. "Sen, bunca zaman biliyor muydun?"

"Buralar benden sorulur." gülmemek için zor duruyordu.

Bu benim daha da kızarmamı sağlarken Arel "Sessiz olun! Konuşacak zaman mı şimdi." dedi. Barış oflayarak Elif gibi önüne dönerken Arel bana arkadan göz kırptı.

Nasıl bu kadar rahatsın?

"Susun geliyorlar." Çalı sesleri duyulurken kafalarımızı iyice yere gömdük.

"Yeni mallar ne zaman geliyor?" Dedi iri bi ses.

"1 saate gelmiş olurlar. Yanlarında yeni elemanlar da gelicek." Dedi diğer bi cılız ses. Bahsettiği elemanlar biz olacaktık galiba.

"Tamam kampa dönelim burada işimiz bitti. Ortalığı son kez kontrol edin Eşref Abi sorun çıkmasını istemez." Bildiğimiz kişi Eşref, Eşref Akgül'dü.

Buraya gelme sebebimiz, Sadece burayı biliyor olmamızdı. Gerisini onlar bizi götürecekti. Umarım sorunsuz bi gün olurdu.

~ ☪ ~

"Bunlar çok cılız. Bunu mal olarak kullanalım. Bi işimize yaramaz bu." Kalın sesli olan adam. Adının Rauf olduğunu öğrendiğim adam Eşref'in sağ koluydu. Ve benim cılız olduğumu söyleyip mal olarak kullanmaları gerektiğini söylüyordu.

"Eli iyi silah tutuyormuş. Şu öyle dedi." Kadir Arel'i işaret ederek konuştu.

Rauf ellerini cebine koydu. Rahat bi izlenim veriyordu. Görev sonrası da böyle olabilecek misin? "Görelim bakalım o zaman."

Arel'in gözleri büyürken Kadir arkama geçip beni öne itti. Rauf'un ayaklarının önüne düşerken Rauf güldükten sonra "Bu mu iyi? Kalk ayağa." Dedi.

Göz ucuyla diğerlerine bakıyordum. Hepsinin boynu eğik, elleri önlerindeydi. Barış ellerini sıkmış her an saldırmak ister gibi duruyordu. Arel ise ortaya atlayıp bu manzarayı sonlandırıp Barış ve benim gibi aynı kinle herkesi silahtan geçirmek istiyordu.

"Kalk ayağa dedim." Rauf beni ayağıyla dürttü. Ben daha ayağa kalkmadan yüzüme tokadı yedim ama yere düşmemiştim.

Tokat'ın sesi duvarlarda büyük bi yankı yaparken Arel bi adım öne attı. Rauf gülerek "Bi sorun mu vardı?" Dedi. "Yoksa bu güzellik özel parçan mı?"

Çıkışta etlerini bizzat çiğ çiğ yiyeceğim.

Eliyle önce yanağımı okşadı. Daha sonra saçımın bi tutamını geriye atıp kızarmaya başlamaya düşümdüğüm yanağımı okşadı. "Yazık oldu." Elini cebine geri atarken "Kadir bunu al. Akşama eğlence var."

Kadir gülerek kolumdan tuttu. "Şanslısın mal da olmayacaksın." Bu beni tarif edemeyeceğim kadar rahatsız etsede. Eşref'e götürecekti bunun verdiği hazla zar zor ayakta durmaya çalışırken

Silah sesi geldi. Arel... "Onun kılına dokunanı öldürüm." Dedi kurşun Rauf'u bulurken. Rauf Aldığı kurşunla yere yığılırken Arel bağırdı. "ASKER GÖREV İPTAL, ŞİMDİ!"

________________

Bi bölümün daha sonuna geldik.

Şimdiye kadar sizce kitap nasıldı?

Beğendiğiniz karakter kim?

Bi daha ki bölümde görüşürüz (⁠ノ⁠◕⁠ヮ⁠◕⁠)⁠ノ⁠*⁠.⁠✧ Byee

Yakamoz GüzelimWhere stories live. Discover now