🦋11

725 57 17
                                    

Keyifli okumalar dilerim ❤️

___________________________________

Ölümü düşleyenler nefes almak  isteyenlerdir.

Nefes almak bile çoğu gece acı geliyordu bana, ruhum acı içinde yanıyordu. Ve ben onu söndürecek olan şeyin ne olduğunu bilmiyordum.

Yutkundum, okula gitmek istemiyordum.

Gitme o zaman Orkide.

Yorgunca başımı iki yana salladım, saat sabahın 8'iydi. Ateş yanı başıma uyuyordu. Ben artık alışmıştım onunla uyumaya. Son 4 gündür birlikteydik.

Ateş'in kolunu sarstım. Hâli hazırda uykusu hafif olan abim gözlerini açtı, koyu gözleri benim gözlerimle buluştu. "Günaydın" dedi esnerken. Gülümsedim.

"Saat erken değildir umarım" dedi laf sokar gibi. Adam haklıydı, günlerdir alakasız saatlerde uyanıyor onu da uyandırıyordum.

Başımı iki yana salladım "hazırlanmamız lazım, karne günü bugün" dedim, Ateş başını sallarken yataktan kalkmıştı. "Üzerimi değiştireyim Aras'a bakarım " dedi. Ben başımı sallarken o odadan çıkmıştı bile.

Hızlıca ben de yataktan kalkıp üzerimdeki kıyafetleri çıkardım. Gardropun önüne yürüyüp elimi siyah yün kazağa attım, hızlıca onu üzerime geçirip altına mavi eteğimi giyinmeden önce külotlu çorap giyinmiştim. Dolaptan siyah botlarımı ayağıma geçirip aynanın karşısına yürüdüm. Dalgalı ve omuzumda olsn saçlarımı iki tane topuz yapıp siyah boncuklu küpelerimi taktım.

Dün kullanmak için alıp son anda vazgeçtiğim baget çantamı koluma taktığım zaman hazırdım.

Mutlulukla gülümseyerek odamdan çıktım. Merdivenleri dikkatli bir şekilde indiğimde doğruca mutfağa girdim. Maren hanım yanındaki kadınla birlikte kahvaltı hazırlıyordu. Gülümseyerek beni fark etmesi için önüne geçtim, "günaydın küçük hanım" dedi Maren hanım. O da işaret dili biliyordu. "Günaydın, hanımefendi kim?" dedim tebessüm ederek. "Milnas, kendisi Ateş bey'in evindeydi fakat işler yetişmeyince buraya gelmek zorunda kaldı" dedi. "memnun olduğumu söyleyin lütfen Maren hanım"dedim. "İşaret dili biliyorum efendim, Ateş Bey özellikle öğrenmemizi istedi" dediğinde gülümsedim. Başımı salladım "kahvaltı ne zaman hazır olur peki Maren hanım?"dedim. "Abinizin dün, sabah için poğaça yapmamızı istediler, piştiği zaman hazır olacak küçük hanım. 5 dakikası kaldı" dedi "neyli yaptınız?" dedim heyecanla "dereotu, beyaz peynir ve kaşar " dedi Milnas hanım. Suratımı astım"Ateş Bey zeytinli yapmamı da söyledi, pişmek üzere " dediğinde aklıma Ateş'e sarılacağımı not edip Maren hanıma teşekkür ettim.

Mutfaktan çıktığımda Ateş karşımda duruyordu, vakit kaybetmeden kollarımı ona doladığımda o da bana sarılmıştı "ne oldu küçük?" dedi başımın üzerine öpücük bırakırken. Omuz silktim "umarım bunun Zeytinli poğaça ile alakası yoktur" dediğinde gülüyordu, kollarımı ondan çektim "var var, bizzat zeytinli poğaça için sarıldım" dedim. Ateş gülümsedi "her sabah mı yaptırsam?" dedi göz kırparken. Başımı hızlı hızlı salladım, Ateş gülerken Aras aşağıya iniyordu. "Günaydın " dedi gülümserken. İçimde kalmasındı, onun da yanına yürüyüp sarıldığımda Ateş'in homurtusunu duydum "hadi ama bana Özel sanıyordum " dedi. Omuz silktim.

Kırık Hayatlar SuskunluğuOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz