🦋9

835 88 39
                                    

Keyifli okumalar dilerim ❤️

Bölüm şarkısı: Emir Can İğrek/ Defoluyorum.

Medya: Umay Aktanlar
___________________________________

Zaman kavramı kimine göre hızlı geçiyordu, kimine göre ise geçmeyen bir baş belasıydı.

Ben her zaman ilkini savunmuş, bunun arkasından gitmiştim.

Çiçek çocuğa kadar, zaman o kadar geçmiyordu ki ne yapmam gerektiğini bile bilmiyordum.

O kadar aptaldım ki üç gündür sürekli sahafa gidiyordum fakat gel gör ki o asla gelmiyordu, ben gittiğimle kalıyordum.

"Orkide artık kahvaltıya gelecek misin?" dediğini duydum Ateş'in. Derin bir nefes aldım, aç hissetmiyordum. Onları görmekte istemiyordum. Öyle iki gün önce geldiklerinde çok mutlu olmuştum, bir sebep yokken onlarla yaşamak istemediğimi düşünüyordum.

Onlar aileydi, ben ise duvara sonradan çakılmış bir resim...

Kapım çalındı, gözlerimi kapadım sıkıca. Belki biraz yalnız kalmalıydım..

Abilerime güvenmiyordum, bilmiyorum ben kendi abimden bir piyon olduğumu duymuştum.

Aslında amacına ulaşmıştı, annem gitmişti, onları bıraktığı gibi beni bırakmıştı. Ben kimsesiz kalmıştım. Belki bu yüzden onları istemiyordum.

"Orkide içeriye giriyorum" dedi Ateş, arkamı döndüm. Gözlerim doluydu, biraz daha sıksam akacaktı acılarım bir bir...

Kapının açılma sesini duydum, ardından parke zeminde yankılanan tok adım seslerini.

Yatağımın ucuna kadar geldi, ben hâlâ gözlerimi kapatmıştım. "Uyumuyorsun, biliyorum. Bir sorun mu var?" dedi. Vardı, siz sorununsunuz. Ben sandım ki üstesinden gelirim, ben sandım ki umursamazsam biter, ben sandım ki gözlerimi kapatsam geçer.

Hiçbiri olmamıştı...

"Orkide, bir şey mi söyledik sana?" dedi Ateş, yavaş yavaş açtım gözlerimi. Bana bakıyordu, katran karası gözlerin yüzüme dikmişti.. "Bir şey mi duydun?" demişti, duymam mı gerekiyordu?

"Orkide, iyi misin?" dedi Ateş, konuşmak istemiyordum, doğru ya ben zaten dilsizdim... Gitsindi olmaz mıydı?

Ellerini belime doladı, beni oturur konuma getirmiştir. "Neden yüzüme bakmıyorsun?" dedi, bakmak istemiyorum çünkü.
"Hasta mısın?" derken eli çoktan alnımı bulmuştu ve muhtemelen ateşime bakıyordu. "Ateşin de yok, hastaneye gitmemizi ister misin?" dediğinde ben artık onun sorularından bunalmıştım. Ellerini itekledim. "Orkide?" demişti.

"Aç değilim, dışarıya çıkmak istiyorum" demiştim. Ateş şaşkın bir ifadeyle bakıyordu yüzüme. Başını salladı"Eray abine haber veririm güzelim, kahvaltıyı dışarıda mı yapacaksın?" dedi. Başımı salladım.

Ateş odadan çıkarken ben de yataktan kalkmıştım. Gardropun önüne gitmiştim. Tatsız anılar canlanıyordu zihnimde. Anıların acı tadı ağzımdaydı hâlâ.
Beyaz, boğazlı kazağı alıp üzerime geçirdim. Altına siyah bol paça pantolon giyindim. Boğazlı kazağı pantolonun içine vererek komodinin üzerindeki gözlüğümü taktım. Tepede topuz olan saçlarımı açarak bir süre ne yapsam diye düşündüm. En son sıkı bir topuzda karar kılıp uzun küpeleri taktım kulaklarıma. Beyaz botlarımıda ayağıma geçirip bez çantamı aldım. İçine cüzdanımı, bir kitap kalemler ve defter koydum.

Sınavı salmıştım son üç gündür. Ne dershaneye gidiyordum ne de ders çalışıyordum, yaptığım tek şey uyumaktı fakat kendime gelmek zorundaydım.

Kırık Hayatlar SuskunluğuWhere stories live. Discover now