16

149 15 19
                                    

Çıplak bedenler, mide bulandıran sesler ve görüntüler. Hepsi oynatılıyordu. Gözlerimi kapatsam bile zihnimde oynuyordu sahneler. Kendinde olmayan kız bedenleri ve onun üstünde ki hep aynı beden. Akrep dövmeli çocuk. Gözlerimi kapatsam da, kulaklarımı kapatsam da ellerim ile, zihnimde oynuyordu sanki sahneler. Ama o sahneler sanki videodan görmüşüm gibi değilde, o odadaymışım gibi hissettiriyordu.

Sesler, sesler, sesler. Ellerim ile başıma vurmaya başlasam da hiç bir şey değişmiyordu. Etrafımda gözlerim kapalı şekilde dolanıp dursam da sadece midem bulanıyordu, başım dönüyordu. En sonda ayağım takılıp düştüğümde, düştüğüm yerin sert olmaması tuhafıma gitmişti.

Gözlerimi aralarken şoka girdim. Aynı oda, aynı ışık düzeyi, aynı yatak. Gözlerimi çevirip tavanın köşesine baktım, kamera. Birden yatağın üstüne, ardından da benim üstüme çıkan beden ile telaşlandım. Jeno üstsüz bir şekilde üstümde iken çığlık attım. Omuzlarından vurup ittirirken kalbim korku ile dolup taşıyordu. Göğüs kafesimi kıracak şekilde atan kalbim daha fazla panik olmama neden oluyordu.

Jeno'nun bedenine yumruklar atıyor, vuruyordum. Çığlık atıp uzaklaştırmaya çalışıyordum ama yine de bana dokunuyordu. Korkudan ölecekmiş gibi hissediyordum. Bağırmaktan, çığlık atmaktan boğazım ağrıyordu.

Jeno bir anda durduğunda nefes nefese kalmıştım ve kalbim hâlâ yerinden çıkacak gibi atıyordu. Jeno yanda ki yastığı aldı ve herhangi bir tepki vermeme kalmadan yüzüme bastırdı.

~

Yatakta bir anda doğrulurken derin derin nefes alıp veriyordum. Öksürürken üstümde ki örtüyü kaldırdım ve bedenimi yere bıraktım. Ciğerlerim acırken gözlerim kapalı, elim kalbimdeydi. Sakinleşirken dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçtı. Dolan gözlerim, kapalı olmalarına rağmen ıslattı kirpiklerimi.

Zemine otururken gözlerimi araladım ve yatağa baktım. Göz yaşlarım akarken bir kaç kere daha hıçkırdım. Olduğum yerden kalkıp kapalı olan kapıyı araladım ve odadan çıktım.

Daralmıştım, duvarlar üstüme üstüme geliyordu sanki. Bu evde oksijen sınırlıydı ve bana yetmiyormuş gibi hissediyordum.

Dış kapıya ilerleyip rasgele bir ayakkabı giydim. Kapıyı açıp çıktım ve arkamdan kapattım. Kaçar gibi ilerledim. O evden kaçmak istedim. Bedenimi apartmanın dışına attığım da derin bir nefes aldım ve dolu gözler ile karanlık geceye baktım. Yerler kar ile kaplıydı ve hâlâ daha zayıf bir şekilde yağıyordu.

Etrafa baktım adım atarken. Ne yapacaktım? Nereye gidecektim? Öylece adım atarken ne yaptığımı bilmiyordum. Ellerim saçlarıma çıktı, sanki ilk defa bulunduğum bir yerdeymiş gibi bakınarak yürüyordum. Göz yaşlarım yanağımı ıslatıyordu ve ıslanan yerler daha fazla soğuklaşıyordu. Soğuk, bedenimi sarmıştı. Soğuk havaya rağmen giydiğim kıyafetler inceydi ve şimdi bu soğuk gecede üşütüyordu beni.

Her adım attığım da kar'ın ezilişinin sesini işitiyordum. Göz yaşlarım sessizce aktı, aktı ve aktı. Anılar hep aklıma doluşuyordu. İlk tanıştığımız, birlikte geçirdiğimiz zamanlar, onun evine taşınmamı istemesi ve taşınmam, ondan sonra ki tüm güzel anılar. Hepsi aklıma doluşuyordu ama tüm bunları yaşadığım kişinin aslında nasıl biri olduğunu öğrenmiştim bu gün.

Jeno ne kadar iyi bir oyuncuymuş aslında, bana gösterdiği kişiliği ile asıl kişiliği arasında ne kadar fark varmış. Ama o çok iyi gizlemişti ve ben asla fark edememiştim.

Racing -°- Lee JuyeonOù les histoires vivent. Découvrez maintenant