Racing -°- Lee Juyeon

8

Gözlerim son üç dakikadır sayamayacağım kadar okuduğum kelimeleri bir kere da okudu.

Yarışçı Bozuntusu

Biraz önce derslikten çıkmış, bahçe de ki banklardan birine oturmuştum. Elimde ki telefonun ekranında Juyeon'un numarası vardı. Her ne kadar Juyeon ile uğraşmak istemesemde onu aramak zorunda olduğumu biliyordum.

Of'ladıktan sonra Juyeon'un numarasını tıkladım ve kulağıma yasladım. Beklerken gözlerimi etrafta ki tek tük insanların üstünde gezdirmiştim. Saniyeler geçmesine rağmen açmamıştı ve bilindik o kadın sesi çıktığında telefonu kapatmıştım.

"Seni aradan çıkartsam ne güzel olurdu Juyeon"

Ekrana bakarken Juyeon'u bir kere daha aramıştım ama yine açmamıştı. Önüme gelen saçlarımı geriye atarken telefonumu cebime koymuştum. Çantam da ki kitabı çıkartıp ayracın olduğu sayfayı açtım ve kaldığım yerden okumaya devam ettim.

Sakince kitabı okumaya devam ederken yanımda ki boş yerden banka vurulma sesini işittiğim de kafamı sola çevirdim. Moonbin yüzünde ki parlak gülümsemesi ile bana bakıyordu.

"Oturabilir miyim?"

Yüzüme hafif bir gülümseme yerleşir iken başımı olumluca salladım "tabii"

Moonbin yanıma otururken bacağını diğer bacağının üstüne atmıştı. Üstüne giydiği siyah uzun kabanının içine siyah bir kazak giymişti. Elinde ise uzun karton bardak tutuyordu. Elleri soğuk yüzünden kızarmıştı büyük ihtimalle.

"Bu soğukta ne yapıyorsun burda?"

Moonbin etraftaki gezdirdiği gözlerini bana çevirirken tekrar ona dönmüştüm. Okula geldiğimden beri içerdeydim ve bu beni bunaltmıştı.

"Hava almaya ihtiyaç duydum"

Gözlerini elim de ki kitaba çevirirken yüzünü buruşturup önüne döndü "bu soğukta hava alırken kitap nasıl okuyabiliyorsun?" içinde kahve olduğunu tahmin ettiğim bardağı dudakları ile buluştururken ayracı kaldığım sayfanın arasına koyup çantama koydum.

Altıma giydiğim mavi parçalarına doğru genişleyen pantolon vardı. İçime beyaz uzun kollu boğazlı ince bir kazak giymiş, üstüme de kalçamın biraz aşağısın da biten bir siyah kaban giymiştim. Soğuktan dolayı ellerim ve yüzüm buz gibi olmuştu. Moonbin'in aksine ellerim kızarmamıştı ama biraz önce telefon ekranında gördüğüm görüntüm ile burnumun ucunun kızarmış olduğunu görmüştüm.

"Bu okulda mı okuyorsun?"

Moonbin başını olumluca salladıktan sonra gözlerini diktiği boşluktan ayırıp bana çevirdi "evet"

Bir kaç saniye Moonbin'in yüzüne bakıp onu daha önce buralarda görüp görmediğimi düşündüm.

"Hangi bölümdesin? Seni daha önce hiç görmedim buralarda"

Moonbin burnundan nefes vererek güldüğün de dudaklarına alaylı bir gülümseme yerleşmişti "normal, buralarda pek takılmıyoruz. Dersler dışında da pek okulda takıldığımız söylenemez"

Bir şey demeyip önüme döndüm ve bahçeyi izledim. Soğuktan dolayı bir çok öğrenci binanın içindeydi. Dışarda olan bir kaç kişi vardı, onlardan da bir kaçı sığara içiyordu.

"Juyeon da mı bu okulda okuyor?"

"Hepimiz aynı bölümdeyiz"

"Hepiniz?"

Moonbin kafasını biraz geriye atıp gökyüzüne bakarken gözlerini kısmıştı, parmaklarını içe kıvırarak saymaya başladı.

"Ben, Juyeon, Minho, Changmin, Hyunggu, Hwanwoong, Donghyun"