Karım benim

4.7K 307 139
                                    

Özlediniz miii 😍

Mehmet Selim YURTOĞLU

"Mehmet Selim..."

Sayıkladı. Elimi yüzüne getirip saçlarını geriye ittim. Sabah uyandığımdan beri karımı izliyorum. Rüya görüyor olmalı.

Usulca gözlerini araladığında gülümsedim. Bir süre gözlerime baktı. Elini omzuma getirip kolunu boynuma sardığında dudaklarında gülümseme belirdi. Yaklaştım ona. Öptüm tutkuyla. Beni sahiplenerek sarılması ruhumu dinlendiriyor. Kalbim çok hızlı çarparken ayrıldık birbirimizden. Gözlerini aralayıp gözlerime kilitledi bakışlarını. Beni kendine çeken bakışları ile tekrar aşık oluyorum ona. Ben de ondan farksızım. Aramızdaki bağ gün geçtikçe biraz daha sağlamlaşıyor.

"Gülnur..." dedim elim beline uzanırken. Sustum. Konuşamadım. Boşta kalan elimi yanağına getirdim. Gözlerini izledim uzun uzun. Etkileyici bakışları ile yutkundum. Yumuşak sesini duydum o sırada.

"Bakışların... Çok heyecanlanıyorum."

Kalbim sakinliğini koruyamazken güldüm. Hayran kaldığım bakışlarını benden ayırmadı.

"Sen benim karımsın." dedim şükreder gibi. Yaklaşıp öptüm tüy hafifliğinde. Sonra bir anda sarıldık birbirimize. Bedenlerimiz yaşlansa da sana sevgim taptaze. Kokusunu içime çekerek yanağından öptüm büyükçe. Güldü. Cilveyle konuştu.

"Sen benim kocamsın."

___

Yoğun geçen iş temposunun ardından öğle arası ile bir araya geldik. Gülnur, arkadaşları ile köşede yiyordu yemeğini. Bense yanımdaki grubun sohbetine dahil oluyordum. Arada bir gözlerim karıma gitse de konuşmalara yabancı değilim. Gülnur'un birkaç defa bana bakışını yakaladığımda dikkatim dağılsa da yemeğimi yiyerek geçiştiriyordum yanımdakileri. Bir an önce akşam olsun istiyorum.

Yemeklerimizi yedikten sonra tekrar iş başına geçtik. Yine yoğun bir tempoyla devam ettik. Ve nihayet bugünlük işimiz bitti.

Şu an karımın hazırlanmasını bekliyorum. Beyaz atkısını boynuna dolayıp koşar adım yanıma geldi. Havalar gitgide soğuduğu için sıkı giyiniyoruz.

Yanıma geldiğinde boynundaki atkıyı düzelttim. Dudaklarında yer edinmiş gülümseme ile gülümsedim. Sonra elini tuttum sıkıca. Şirket neredeyse boşaldı. Arabaya geçtik.

"Çok yorulduk bugün." dediğimde başıyla onayladı beni. Tatlı hâline dayanamayıp kendime çektim ve sıkıca sarıldım karıma. Yerine sindi.

"Akşam için yemek hazır. Yemeğimizi yeriz. Kek istemiştin benden. Neli yapıyım?"

Yanağına uzanıp öptüm. Yerinde kıpırdanıp başını kaldırdı. Beklentiyle bana bakıyordu. Gülümsedim.

"Yemekleri ben ısıtıp sofrayı kurarken sen de meyveli kek yaparsın."

"Tamam." dedi ışıldayan gözleriyle. "Evimize gidelim."

Yanağını okşayıp alnından öptüm. Kollarını belime sardı sıkıca. Yanağına uzanıp öptüğümde gülüşünü duydum. Sırıtıyorum.

___

"3 dilim oldu."

Ağzımdaki lokmayı yutup sırıtarak başımı kaldırdım. O sırada bir dilim kek daha aldım elime.

"Lokmalarımı mı sayıyorsun?" deyip sahte kızgınlıkla kaşlarımı çattım. Gözleri irileşti. Bu hâline gülerek kekten kocaman ısırık aldım. Ben mutlu, evli bir adamım.

İfadesi normal hâline döndüğünde çay bardağının kulpundan tutup aheste aheste çayından yudumlamaya başladı. Gözlerini bana dokundurmuyordu. Masanın üzerindeki eline değdim. Gözlerini gözlerime çevirdiğinde elimi eline sarıp elini avucumun arasına aldım. Bardağı masanın üzerine bıraktı.

"Bana öyle bakma, trip atmam lazım sana." dedi samimiyetle. Kocaman gülümsedim.

"Bekliyorum." deyip gözlerimi kıstığımda gözlerini kaçırıp tekrar bana döndü. Yerinde kıpırdanıp elini elimden çekti.

"Bir hafta kek yemeyebilirsin." dedi kararsızca. Yerimde dikleşip sırıttım.

"Bu hafta kurabiye yaparsın, olmaz mı?" deyip göz kırptığımda gözlerini ayırmadı benden. Yanakları kızardı. Gözlerimi ondan ayıramazken sesiyle kendime geldim.

"Bilmiyorum... Hem." Durdu. Gözlerini kaçırıp tekrar bana döndüğünde devam etti konuşmasına. "Çok cesaretlisin, Mehmet Selim."

Omzuna serilmiş saçlarını arkaya itti. Hafifçe çattığı kaşlarıyla bana bakıyordu. Öne doğru eğildim biraz. İfademi bozmadım. Ciddi durmam lazım.

"Sen benden daha cesaretlisin, karıcığım. Ve ben hâlimden çok memnunum."

Burnunu sıkıp arkama yaslandım. Dudaklarında beliren gülümseme ile gözlerini kaçırıp boğazını temizledi. Saçlarını kulağının arkasına getirdiğinde gözlerini gözlerime çevirdi. Sırıtıyorum.

Yerinden kalkıp hiçbir şey olmamış gibi işaret parmağıyla masayı göstererek salladı. "Bardak, tabak var zaten. Toplarsın." dediğinde yerimden kalktım. Küçük adımlarla yanımdan geçerken belinden yakalayıp kendime çektim onu. Ellerini omuzlarıma getirdi. "Eline sağlık." deyip alnından öptüm. Kollarını boynuma doladı. Dudaklarımı alnından çektiğimde başını boynuma gömüp kollarını sıklaştırdı. Omzundan öptüm. Karım benim.

___

"Uyuma vakti!"

Karıma döndüğümde saçını bağlamakla uğraşıyordu. Aklıma gelenle içten içe gülüp önüne geçtim. Başını arkamda duran aynaya doğru uzattığında engel oldum ona. Gözlerini gözlerime çevirdi. Konuşmasına fırsat vermeden birlikte yatağa attım ikimizi. Yerimde doğrulup başını yastığa getirdiğimde çatık kaşlarıyla karşılaştım. Omzuma vurdu hafifçe.

"Mehmet Selim..." dedi nefes nefese. "Ne yapıyorsun sen?"

"Seni seviyorum." deyip öptüğümde başını yastığa gömdü. Gülerek yanına uzanıp yattım ve karıma döndüm. Beni izliyordu. Dağılmış saçlarını kulağının arkasına getirip gözlerimi gözlerine çevirdim. Dudaklarında beliren gülümseme ile sesini duydum.

"Bana sevgi sözcüğü söylemediğinde bile sevgini derinden hissediyorum. Hem daha cesaretli olan sensin. Habire öpüyorsun beni."

Elimi beline attığımda iyice sokuldu bana. "Öyle mi yapıyorum?" dedim sırıtarak. "Evet." dediğinde yanağına uzanıp öptüm. Güldü. Yanağımı uzattığımda beklemeden öpücük bıraktı. Başımı yastığa koydum tekrar.

"Sen öyle diyorsan öyledir, karıcığım." dedim rahat tavırda. Gülerek elini yanağıma getirdi. Yüzümdeki sırıtış yerini korurken güzel bakışlarına takılı kaldı gözlerim.

"Gülnur..."

"Hmm..." dedi tatlı tatlı. Gülümsedim.

"Söylemeye fırsatım olmadı bugün. Yarın öğleden sonra ikiye randevu aldım. Tedavi için."

Gözleri büyüdü biraz, ışıldadı. Randevular dolu olduğu için hemen alamamıştık. Nihayet bir boşluk görünce hemen randevu aldım.

"Teşekkür ederim." dedi yaşaran gözleriyle. Yutkundum. Yanağımı okşuyordu şefkatle. Başımı çevirip yanağımdaki elini öptüm. Gözlerimi gözlerine çevirdiğimde gülümsüyordu.

"Ben teşekkür ederim." dediğimde duygulanmamak için kendimi tuttum. "Sen anne olacaksın. Ben de baba." dedim sonra takılarak. Güldü. Gülüşünü izledim. Dualar dökülmeye başladı yüreğimden. Rabbim güzel, hayırlı sonuçlar nasip et bize. Gülnur'um anne, ben de baba olayım.

^^

Düşünceleriniz?

Gülnur?

Mehmet Selim?

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz ❤️

MutluEvliBirAdam.

Sonradan Gelen | Texting Where stories live. Discover now