Benim hazinem

4.9K 350 134
                                    

Önceki bölümlere göre uzun bir bölümle geldim. Satır aralarında buluşalım😍

İyi okumalar ❤️❤️

Mehmet Selim YURTOĞLU

"Mehmet Selim..."

Yanağımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi araladım. Dudaklarında beliren gülümseme ile gözleri kapanacak şekilde kısıldı. Ona olan yakınlığım beni daha fazla heyecanlandırırken elini yanağıma getirip yerinde kıpırdandı.

"Saat geç olmuş, erken kalkacaktık." dedi düşünceli hâlde. Kollarımın arasında biraz daha kıpırdanıp gözlerini gözlerime çevirdi. Bakışları onu öpmeye itiyor beni. Onu utandırmak istemesem de içimdeki isteği bastıramıyorum.

"Gülnur..." dedim gözlerimi gözlerinden ayıramazken. Güzel bakışları beni heyecanlandırırken sesini duydum. Bu öp demek oluyor.

"Hı hı."

___

Gülnur Ören YURTOĞLU

Ailemin evine geldik. Annem bize çok güzel kahvaltı hazırlamış. Kahvaltı yaptıktan sonra yumurtaları toplamak için annem elime sepet tutuşturdu. Çocukken olduğu gibi tavuklarla aram iyiydi. Horozdan biraz korksam da anlaşıyoruz. Yani öyle umuyorum.

Kümese girdiğimde tavuklar kendi hâlindeydi. Yumurtaları gördüğüme sevinirken horozun olup olmadığını kontrol ettim. Yok. Dışarda demek ki. Kümesin kapısını kapattım hemen. İşimi bitirip çıkacağım.

Yumurtaları alırken tavuklar gıdaklamaya başladı. Elimi çabuk tutmaya çalıştım. Bir taraftan tavukları sakinleştirmeye çalışıyorum. Ne kadar oluyorsa.

Birkaç tavuğun karnını okşadım. Sevgimi dışarı fışkırtarak severken susmuşlardı. Neden horozların hâkimiyet sağladığını anladım. Sesi çok çıkanın sözü geçiyor burda.

Şaşkın şaşkın bana bakan tavukların ibiklerini tutarak sevdim. Güldüm kendi kendime. Çok tatlılar.

Yemekte bile neden tavuk sevdiğim burdan belli. Aklımdaki düşüncelerle gülümserken bir tavukla göz göze geldim. Kara Üzüm. Tek ayağı yukarda bana bakıyor. Sonra arkasını dönüp koşarak uzaklaştı benden. İbiğini sevdiğim tavuğa döndüğümde hâlinden keyif alıyormuş gibi gözleri kapalıydı. Kadife'm. Sepeti yere bırakıp kollarımın arasına aldım onu. İçimdeki mutlulukla gözlerimi kapattım. Bütün tavukların ismi var. Çok seviyorum.

Tavukları biraz daha sevdikten sonra sepeti alıp kümesten çıktım. Kapının önünde kedi gördüm. Karamel. Miyavlayarak bana sürtündü. Boşta kalan elimle kavrayıp kucağıma aldım onu. Boynuma doğru başını koydu. Gülümsüyorum. Çok tatlı duruyor. Keşke Mehmet Selim şimdi yanımda olsaydı. Ona gösterirdim.

Temkinli bir şekilde eve doğru ilerledim. Karamel kıpırdamazsa gösterebilirim. Yavaş adımlarla yürürken Karamel hareketlendi ve boynumu çizerek yere attı kendini. İrkildim.

Ne olduğuna anlam veremezken köpek havlama sesiyle başımı çevirdim. Bahçenin dışında olmalı. Göremiyorum da. Karamel nasıl gördüyse onu.

Gözlerimi bahçede gezdirdim. Karamel gözükmüyor. Nereye gitti acaba? Ağaca mı çıktı?

Karamel'i ararken gördüğüm ihtişamlı gövde ile duraksadım. Horoz karşımda duruyor. Bi' baktı bana. Bende ona baktım. Üzerimde kırmızı hırka var bir de. Horozlar kırmızı renge saldırır derler ama. Korku sardı bir an içimi. Güzel şeyler düşünmeye çalıştım. Annem ne dedi?

Horoz bir şey yapmaz, kızım.

Yapmaz değil mi?

Yapmaz yapmaz.

Sonradan Gelen | Texting Where stories live. Discover now