Sevdiğim biriyle değil, güvendiğim biriyle

4.9K 354 138
                                    

Ağladım ya :')

Gülnur Ören

"Ben Mehmet Selim YURTOĞLU. Benimle evlenir misin, Gülnur Ören?"

Yutkundum art arda. Önümde diz çökmüş hâlde gülümsüyor. Heyecanını derinden hissediyorum. Korkuyorum Allahım ben. Çok korkuyorum. Bu çok ağır. Bu sevgi çok ağır.

"Mehmet Selim..." dediğimde gözlerim yaşardı. Gözlerimi çektim ondan. Çok yorgunum. Ne diyeceğim ona? Evlenmek istediği kişi eski Gülnur değil. Pişman olacağı bir evlilik istiyor belki de. Onun gibi duygulara sahip değilken evet demem ona haksızlık değil mi?

Ayağa kalkıp kırmızı gülleri indirdi. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde tedirgindi bakışları. Gözleri dile gelse üzülme, derdi bana. Keşke benden başkasını sevseydin. Yüreği en az kendin gibi güzel olsaydı. O da seni sevseydi.

"Haddimi aştıysam özür dilerim, Gülnur. Ben üzülmeni istemiyorum. Cevap vermene de gerek yok. Ben istedim, aile olmamızı istedim. Seninle evlenmek istedim. İstedim sadece... Kendini sorumlu hissetme." deyip acıyla gülümsedi. Kızaran gözlerine takılı kaldı gözlerim. Gözlerim doldu. Ben kendimi çok güçsüz hissediyorum.

"Yıllar geçti, Mehmet Selim. Ben yaşlandım. Eski Gülnur değilim ben. Aile olmaktan bahsediyorsun. Otuz beş yaşındayım ben. Sen benden sevgi beklersin, hakkın. Ya ben-"

Boğazıma oturan yumruyla devam edemedim. Yanaklarımdan yaşlar süzülüyordu. Konuşmak istese de engel oldum ona. Devam ettim.

"Ben hastayım, Mehmet Selim. Baba olma hayalini elinden almak istemiyorum. Yaşım bu kadar ilerlemişken tedavi daha zor. Senin hayatına girip seni mutsuz etmek istemiyorum. Ben evlilikte beceriksiz kaldım-"

"Ben seni seviyorum. Her şeyinle seviyorum seni. Beni sevmeyişinle de seviyorum. Beklentim olmadı senden. Yüreğim beni sevmeni istedi ama sevmesen de sevdi seni. Suçlamadım... Her şey nasip değil mi? Ben baba olmam ama senin eşin olurum. Şükürsüzlük edemem, olmaz. Seni sen olduğun için bekledim ben. Senden gelecek her şeye razı olmam gerek. Sevgide bunu öğrendim ben."

Gözyaşlarını sildi özensizce. Burnumu hafifçe çekip gözlerimi kırmızı güllere çevirdim. Diğer elinde yüzük kutusunu tutuyordu sıkı sıkıya. Gözlerimi yüzüne çevirdim. Islak kirpikleri arasında beni izliyordu.

Ben o gün bir karar verdim. Doğruluğunu bilmeden bir şeye niyet ettim. Mehmet Selim'e güvendim. Sevdiğim biriyle değil, güvendiğim biriyle birlikte olmak istedim. Yanımda olsun istedim. Bencillik mi yaptım bilmiyorum ama parmağıma benim için aldığı yüzüğü kabul ettim. Kırmızı gülleri de kabul ettim. Ben onu kabul ettim. Beni sevmesini kabul ettim.

"Kabul ediyorum, Mehmet Selim. Güveniyorum sana... Kabul ediyorum."

HAFTALAR SONRA

"Yoruldun değil mi?" dediğinde başımla onayladım. "Biraz. Ya sen?"

Gülümsedi. "Birazdan biraz az." dedi mutlu olduğu belli olan hâliyle. Gözlerimi ondan ayırıp gülümsedim. Önüme döndüm.

"Şimdi de gelin ve damatı tek çekelim. Kıymetli ailelerimizi yan tarafa alabilir miyim?"

Ailelerimiz fotoğraf kadrajından ayrıldığında gözlerimi Mehmet Selim'e çevirdim. Ona baktığımı anlamış gibi başını bana doğru çevirdi. Sonra bir aydınlık oldu. Fotoğraf çekilmiş olmalı. Önümüze döndük hemen.

Birkaç fotoğraf daha çekti düğün fotoğrafçısı. Dışarıya belli etmek istemesem de çok ayakta kalmak yordu beni. Bir yere tutunmak istiyorum.

Sonradan Gelen | Texting Where stories live. Discover now