Heyecan

4.6K 325 86
                                    

Satır aralarında buluşalım ❤️

Gülnur Ören YURTOĞLU

Yavaşça gözlerimi araladım. Kendimi huzurlu hissediyorum. Burnuma dolan tanıdık kokuyla yerimde kıpırdandığımda kolumun Mehmet Selim'e sarılı olduğunu fark ettim. O da bana sarılıyordu. Bulunduğumuz durumu yeni fark ediyorum.

Göğsünün üzerinde kalan başımı kaldırıp dışarı çıkarttım. Gözleri kapalıydı. Yüzünü inceledim bir süre. Uzun kirpiklerine gıptayla baktım. Düğün için tıraş olmuştu. Dudakları, burnu, kaşları...

Benim eşim yakışıklıymış. Daha çok karizma-

Yerinde kıpırdandığında gözlerimi kapatıp başımı göğsüne sakladım. Belime sardığı kolunu gevşetip tekrar sardı bana. Nefesini alnımda hissediyorum. Saç diplerimden öptü uzunca. Yaşadığım yoğunlukla dişlerim dudaklarıma hareketlenirken tuttum kendimi. Uyanmış gibi yapsam ne düşünür acaba? Nasıl tepki vermeliyim?

Nefesini yüzümde hissederken kalp atışlarımı hissettim. Uyanmam gerek. Ben numara yapamam.

Gözlerimi araladığımda yüz yüze bakıyorduk. Kolum hâlâ ona sarılıyken yanaklarım alev almaya başladı. Ona bu denli yakın olmak utandırıyor beni. Ben evliliğe ne zaman alışacağım, bilmiyorum.

"Mehmet Selim..." dedim gözlerine bakıyorken. Gözlerini ayırmadı benden. Ben de kaldım öylece.

"Gülnur..." dedi yumuşak sesiyle. Seslenişi huzurlu hissettirdi beni. Elini saçlarıma getirdiğinde birazcık daha yaklaştım ona. Güven veren bakışları cesaretlendiriyordu beni. Gülümsedi. Gözlerimi gülüşünden ayıramazken öpmek istedim onu. Belimdeki kolunu sıklaştırdığında heyecan tüm vücudumu sardı. Gözlerimi kapattım.

Aklımdaki sapık düşüncenin gerçekleşmesini beklerken yanağımda hissettiğim sıcaklıkla yutkundum. Utançtan yanaklarım alev alırken gözlerimi araladım. Gülen gözleriyle bana bakıyordu. Sapık mıyım ben?

___

"İznimiz bitmeden küçük bir tatil yapalım istiyorum. Şirkette çokça yoruluyorsun, hayırsız eş olmak istemiyorum. Nereye gitmek istersin?"

Omuz silktim başta. Elimde çilek reçelli ekmeğimi tutuyorum. "Hayırsız değilsin." deyip reçelli ekmeğimden bir ısırık aldım. Karnım acıkmış. Aklımdakileri söylemek için başımı kaldırdığımda göz göze geldik. Gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Yutkundum. Yanlış bir şey mi yaptım?

"Ailemizi ziyaret edecek miyiz?" dedim aklıma ilk geleni söyleyerek. "Özledim."

Gözlerimi kaçırıp önüme döndüm. Çay bardağımı elime aldığımda sesini duydum.

"İlk onları görmeye gideriz. Biraz Ankara'da, biraz da İstanbul'da kalırız olmaz mı?"

Başımı kaldırdım heyecanla. "Olur." dedim gülümseyerek. "Ne zaman gidiyoruz?"

Gülümsedi. "Ne zaman istersen." dediğinde düşüncelere daldım. Yarın sabahtan gidebiliriz. Mehmet Selim ile başbaşa biraz daha vakit geçirmek istiyorum.

"Yarın sabah olsun mu?"

Başıyla onayladı. Mutlu gözüküyordu. Bense çokça umutlu.

___

"Bu kadar kıyafet yeter bence." deyip valizi kapattı. Benim valizime pijamalarım sığmadı. Mehmet Selim'in yanında çekinmesem valizin üzerine çıkıp basacağım. Sığmadı.

Yanımda hissettiğim hareketlilikle başımı çevirdim. Elimdeki pijamalarımı alıp valizimin başına geçti. Valizin kapağını açtı. Ağzına kadar doluydu. Hepsi gerekli şeyler. Valiz küçük.

"Birazını benim valize aktaralım." deyip bana döndüğünde gülümsedim. Valizimin başına geçip birkaç parça kıyafetimi çıkarttım. Çıkardığımı ona uzatıyorum. Valiz rahatladı.

"Başka var mı?" diye sorduğunda valizdeki kıyafetlerimi düzeltmekle meşguldüm. Dalgınca başımı kaldırdım. Beklentiyle bana bakıyordu. Yatakta dizlerimin üstünde valize doğru ilerledim. Mehmet Selim yatağın ucunda oturuyordu. Başımı valize doğru uzattığımda dolduğunu fark ettim.

"Mehmet Selim valiz kapanır değil mi?" deyip ona döndüğümde yüzünde gülümseme yaklaladım. Ciddiyete büründü. "Kapanır kapanır." dedi hemen. Yerinden kalkıp valizin kapağını kapattı. Dizlerimin üstüne oturdum. Valizin fermuarını çekerken zorlandı biraz. Valizi ellerimle bastırdığımda benim gibi o da bastırdı. Ama kapatamadık.

"Biraz içinden alsak?"

"Dur kapatırız." deyip uğraşmaya devam etti. Kendimizi kaptırmış hâlde valizi kapatmaya çalışırken kendimi valizin üstünde otururken buldum. Ve kapandı.

Elinin tersiyle alnını silip başını kaldırdığında göz göze geldik. Elimi nereye koyacağımı şaşırırken beklemediğim bir anda beni kucağına aldı. Kollarımı boynuna sardım sıkıca. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde sabahki sapık düşünceler aklıma geldi. Gözlerimi kaçırdım. Beni yatağın üstüne bıraktı. Benden ayrıldığında valizleri tek tek kenara yerleştirdi. Kapıya doğru ilerlerken atıldım.

"Nereye gidiyorsun?" dedim birden. Başını bana çevirdi. Yutkundum. "Elimi yıkamaya gidiyorum." dediğinde duraksadı. Sonra yanıma gelip elimi tuttu. Ona ayak uydurarak yerimden kalktım.

"Ne olur ne olmaz elimizi yıkayalım."

Uslu uslu elimizi yıkayıp yatak odasına geçtik. Erkenden uyuyup erkenden kalkmalıyız.

Nemli ellerimle önüme gelen saç tellerimi geriye ittim. Mehmet Selim elinde telefonla ayakta duruyordu. Alarm kuruyor olmalı. Yavaşça yatağın içine girip uzandım. Yorulmuşum.

Gözlerimi tekrar ona çevirdiğimde telefonu komodinin üstüne bırakıp yatağın içine girdi. Gece lambasını kapattı sonra. Nasıl duracağıma karar veremezken belimde hissettiğim elle duraksadım. Beni göğsüne çekip sarıldı. Kolumu ona sarıp gülümsedim.

"Rahat mısın?" dediğinde gözlerimi araladım.

"Hı hı."

Ne?

Yerimde kıpırdanırken oda aydınlandı. Gece lambasını açmış. Başımı çıkarttığımda yüz yüze geldik. Gözlerini ayırmadan bana bakıyordu. Çok yakındı bana.

Hayır, sapık düşünceler yoktu.

^^

Düşünceleriniz?

Gülnur & Mehmet Selim?

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz ❤️

EvlilikHeyecanı.

Sonradan Gelen | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin