29.bölüm

1.4K 45 38
                                    

Arzu şok vaziyette bakıyordu Meleğe nerden ve nasıl öğrenmişti
"Ne saçmalıyorsun sen be?" Dedi sertçe.
"Yapma Arzu şu korku dolu bakışların bile söylüyor her şeyi" dedi rahat tavırla
"Sen kendini ne sanıyorsun ya? Sen kimsinde buraya gelip benimle böyle konuşabiliyorsun? Sana ne benim hayatımdan?" Dedi öfkeyle. Sinirden partlamak üzereydi.
"Ben seni uyarıyorum sadece. Ateş öğrenirse iyi şeyler olmayacak kaldıki öğrenmeside an meselesi. Şu an mantıklı düşünemiyor seni yıllar sonra ilk görüşüydü ama mantığı yerine gelecektir en kısa zamanda o zaman oda birleştirecekti parçaları. Senin gibi aşık bir kadın aşık olduğu adamın ölümle savaşı zamanı başka adamla kaçıp birde çocuk yapması hiç bir mantığa sığmıyor maalesef. Ayrıca Deniz babasına benziyor birde kardeşine" deyip gözlerini ona çevirdi. Sakin olmaya çalışıyordu Arzu çünkü haklıydık Ateşin öğrenmesi an meselesiydi ve bunu asla göze alamazdı.
"Melek sen benim akıl alacağım en insan bile değilsin. Sen ağzını tut yeter, ki eminim tutacaksın. Nede olsa zorla elde ettiğin adamın elinden kaçmasını istemezsin" dedi ve ayağa kalktı oynayan kızına seslenip uzaklaştı ondan. Giden anne kızın ardından bakan Melek
"Pekte zorla olmadı" dedi

Sinirle arabaya bindi Arzu. Sinirden eli titriyordu. Telefonunu açıp Elifi aradı. Bugün onunla görüşecekti aslında ama davası olduğu için kızıyla dava bitene kadar sahilde oyalanma kararı almıştı.
"Alo canım bitti mi davan?" Dedi
"Bitti canım geliyorum yanınıza siz sahilde bir kafeye oturun varınca ararım" dedi
"Tamam canım" arabayı çok uzaklaşmadan bir kafenin yanına park etti ve kızıyla birlikte indiler. Beyaz bir elbise giydirmişti bebeğine birde şapka takmıştı ve tatlılıyla her kesin dikkatini çekiyordu. Kendiside beyaz gömlek ve  jean bir şort giymişti

 Kendiside beyaz gömlek ve  jean bir şort giymişti

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

Kafeye girdiler Deniz kendisine hemen çikolata dondurma istesede annesi önce yemek deyip kızı için yemek sipariş verdi kendisinide bir kahve söyledi ve Elifi beklemeye başladı

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

Kafeye girdiler Deniz kendisine hemen çikolata dondurma istesede annesi önce yemek deyip kızı için yemek sipariş verdi kendisinide bir kahve söyledi ve Elifi beklemeye başladı. Elif içeri girdiğinde anne kıza yaklaştı. Onu farkeden Arzu hemen ayağa kalktı be sımsıkı sarıldı arkadaşına
"Çok özlemişimm" dedi Elif basarak. Arzudan ayrılan Elif masada oturan küçük kıza baktı. Elifi tanıyordu telefonda görüntülü konuşuyordular ama ilk defa canlı görünce çekinmişti. Elifse kızın tatlılığı karşısında tutulmuştu resmen
"Arzu bu çok güzel" dedi büyülenmiş gibi daha sonra yanına yaklaştı
"Merhaba bitanem ben teyzen konuşmuştuk hani hatırladın mı?" Dedi kafasını sallayan Deniz
"Hatırladım" dedi. Kocaman tebessümle sarıldı Denize. Mis gibi kokuyordu. Hasret giderme faslı bittikten sonra yanlarına oturdu ve yemek sipariş ettiler. Havadan sudan edilen sohbetten sonra Arzu kızını kafedeki oyun alanına götürdü ve yerine döndü.
"Arzu ne oldu Allah aşkına anlat? Ne demek Ateşle karşılaştık? Telefonda ucundan anlattın meraktan öleceğim dünden beri" dedi
"Dediğim gibi gelir gelmez Ateşle ve karısıyla karşılaştı. Üstelik nerde? Barışların evinde. Eve girdik daha bavulları boşaltmadan kapı çaldı ve içeri girdiler şaka gibi" dedi hala inanmayarak
"Baştan anlatsana sen şunu" dedi Elif kafası karışık şekilde. Arzu baştan sona başladı anlatmaya dün geceyi Elifte şok olmuşcasına dinliyordu.
"Arzu ne diyorsun ya sizdeki şansta yani adım atar atmaz Ateşle karşılaşmak nedir ya?" Dedi söylenerek
"Sen bide bana sor. Sinir, stres, heyecan, korku hepsini aynı anda yaşadım. Bide gece bitmek bilmiyor"
"Ateş bir şeyden şüphelenmedi ama değil mi eminsin"
"Henüz değil ama Melek biliyor" deyince Elifin içtiği su boğazına kaçtı ve öksürmeye başladı
"Ne demek Melek biliyor? Ve sen niye bu kadar rahatsın?" Dedi kendine gelerek
"Meleğin bilmesiyle bir şey olmaz Ateşe hayatta söylemez. Ateşi kaybetmeyi göze alamaz o. Benide uyarmaya geldi hanımefendi Ateş anlamadan git diye"
"Yani Melekle aynı fikirde olacağım aklıma gelmezdi ama bencede Ateşin öğrenmesi an meselesi ve biran önce gitmelisiniz" kafasını salladı Arzu
"Biliyorum ama daha dün geldik hemen gidelim diyenemki Barışa"
"Ateşle babası ortak oldu diyorsun bence Barış anlar durumu ve en kısa zamanda gidersiniz" dedi Elif teselli vermek için
"İnşallah"

Gözümden Düşdüğün An Onde as histórias ganham vida. Descobre agora