13; uğruna ne sigaralar yakılır

1.4K 226 142
                                    

Tanıdık köşke doğru yürürken, her an yere yığılacak gibi hissediyordum.

Saat kaçtı bilmiyordum. Gece yarısını çoktan geçmiş olmalıydı ve ben buradaydım. Belki de çoktan uykusuna dalmış olan Taehyung'la konuşmak için buradaydım. Kim malikanesinde.

Bakışlarımı anlık olarak Taehyung'un arabasına çevirdim. Bugün kullandığı araba buydu ve şu an evde olmalıydı.

"Jungkook, milleti rahatsız etmeden geri dönelim hadi." dedi Jimin arkamdan.

"Olmaz. Taehyung'la konuşmadan gitmeyeceğim."

"Yavrum konuşacak halin mi var? Bir kendine gelip öyle konuşsaydın." dedi Yoongi de.

Onları dinlemeden yürümeye devam ettim. İkisi hemen arkamda beni takip ediyordu. Ne kadar endişeli olduklarını biliyordum. Namjoon beni eve bıraktığında, daha kötü bir haldeydim. Kendimi direkt odama atmıştım ve ikisi bir süre yanıma gelmemişti. Namjoon'dan ayak üstü aldıkları bilgilerle yanıma gelip bana sarıldıklarında, uzun bir süre ağlamıştım.

Taehyung'la sabah konuşmamı söylemişlerdi ama içim içimi yediği için buradaydım işte.

Merdivenleri çıkarken, evin kapısı açıldı ve hizmetli şaşkınlıkla bize baktı. "Hoş geldiniz efendim." deyip kapıyı araladı.

"Taehyung'u çağırır mısın?" diye mırıldandım ve eve girmek yerine merdivenlere oturdum.

"Şey, uyuyor ama uyandırayım mı?"

Başımı salladım belli belirsiz ve beklemeye başladım. Soğuk hava yüzünden titriyordum ve üstüme bir ceket bile almadan çıkmıştım evden. Başımı geriye çevirip köşke baktım.

Kim ailesinin tek damadı olarak girdiğim bu köşk, yabancı geliyordu şimdi gözüme.

"Kendimi bir yabancı gibi hissediyorum. Köşkü ezbere biliyorum ve çok zaman harcadım burada. Şimdi ise buraya hiç ait olmamışım gibi hissediyorum."

"Konuşmanızın iyiye gideceğini düşünmediğim için şimdiden söylüyorum. Sormak istediğin her şeyi sor ve onu da güzelce dinle. Bir daha birbirinizi görmeyebilirsiniz bu konuşmadan sonra." dedi Yoongi.

İstemsizce alt dudağımı yemeye başlarken, sessiz kaldım. Buraya sadece yüzleşmek için gelmiştim ama son olabilirdi gerçekten de. Buna hazır mıydım? Hayatım mahvolmuştu ama her şeyin bitmesine nasıl alışırdım bilmiyordum. İyi ve kötü her anım onunlayken, her şeyin bitmesine nasıl alışacaktım?

"Jungkook?" dedi arkamdan gelen bir ses. Jimin ve Yoongi, ikimize bir bakış atıp bizden uzaklaştı ve Taehyung da yanıma oturdu. "İyi misin? Bu saatte ne işiniz var burada?"

Uykusundan yeni uyandığı için daha derin sesiyle konuşurken, yüzünü sıvazlıyordu ayılabilmek için. Uykusu bölündüğü için huysuzdu ama şu an merakı daha ağır basıyordu. Yorgun bir gülümsemeyle baktım bu haline.

"Cevap versene. Kötü bir şey mi oldu?"

Sonunda bakışları beni bulduğunda, kaşlarını çattı ve endişenin onu nasıl ele geçirdiğini izledim. "O kadar mı berbat mı görünüyorum?"

"Ne oldu?" diye sordu daha ciddi bir ifadeyle. Uykulu halinden sıyrılmıştı bir anda.

Ağlama istediğimi zorlukla bastırırken, bakışlarındaki endişenin gerçek olup olmadığını düşündüm. Yüzleşmek için buradaydım ama gözleri üzerimden ayrılmazken bunu yapmak zordu.

"Benden hoşlandığını söylerken ciddi miydin?" diye sordum.

Kaşları çatılır gibi oldu. "Bunun için mi buradasın?" dediğinde sessiz kaldım. Konuşmayacağımı anladığında, o da bana bir soru yöneltti. "Cevabım ilişkimizi değiştirecek mi?"

Vernem Nidahen | TaekookKde žijí příběhy. Začni objevovat