6; beni kandırdın

1.6K 220 80
                                    

Aile olmak.

Neydi aile olmak? Parmaklarımıza geçirdiğimiz evlilik yüzüklerimiz yeterli miydi aile olmak için? Taehyung ile birbirimizi sevmeyerek evlenmiştik. Bu bizi aile yapar mıydı yine de? Bilmiyordum.

Nereye gittiğimizi bilmeden, arabanın arka koltuğunda gözlerim dolu bir şekilde dışarıyı izlerken, aklımdan geçen bir ton şey vardı.

Çocuk sahibi olmamızı, başta ailemiz olmak üzere herkes bekliyordu. Bunun konusu her defasında laf arasında da olsa açılır, kararımıza saygı duyacaklarını söyleseler de baskılarlardı bizi.

Uzun bir süre çocuk istemediğimi belirtiyordum her defasında ve aldığım karşılık kınayıcı bakışlar oluyordu.

Olur mu öyle Jungkook diyorlardı bana. Çocuk aranızdaki sevgiyi ve bağı güçlendirir, evliliğin en önemli kısmıdır.

Bilmiyorlardı. Taehyung ile birbirimizi sevmediğimizi, çocuğu sırf kendi çıkarları için istediğini, eğer gerçekten bir çocuk evlat edinirsek ne kadar felaket bir ailede büyüyeceğini bilmiyorlardı.

Bendim ya en iyi örnek. Kendi anne ve babam birbirlerinden nefret ediyorlarken, sırf dedem istedi diye dünyaya gelmiştim. Kavgalarla, yeri geldiğinde şiddetle, sevgisiz ve acımasızca büyütülmüştüm. Şimdi bir evlat edinmem için baskılanırken, yaşadığım şeyleri yaşayacak bir çocuğun hayatını riske atmamı bekliyorlardı.

"Jungkook iyi misin?" diye sordu Hoseok.

Sürücü koltuğundan endişeyle bana baktığında, yanımda oturan Taehyung da bakışlarını bana çevirdi ve kaşlarını çattı hafifçe.

"Çocuk meselesine mi takıldın?" Cevapsız kalıp dolu gözlerimi sildiğimde, kaşları daha çok çatıldı ve, "Arabayı köşeye çeksene Hoseok." diye mırıldandı.

Tek tük arabaların geçtiği yolda, müsait bir yerde durar durmaz kendimi dışarı attım ve sırtımı arabaya yasladım. Büyütmem gereken bir mevzuydu ama kendi düşüncelerime baş başa kaldığım zaman olur olmadık şeyler düşünüp, felaketler yaratıyordum zihnimde.

"Anlat." diye mırıldandı karşıma geçerek. Ellerini ceplerine yerleştirmiş, çattığı kaşlarıyla bana bakarken hiç olmadığı kadar ciddiydi.

Bu yüzden ben de durmadım. Okulda bana o teklifi sunduğundan beri aklımda dolanıp duran soruyu yüzüne çarparken, bir saniye olsun düşünmedim.

"Evlat edinme işini uzun zamandır düşünüyorsun değil mi?" diye sorduğumda gerilen yüzü, gözlerimi tekrar doldurdu. "Bu yüzden bana yakın davrandın. Bu yüzden birbirimize ait olduğumuzu ve ileride birbirimizi seveceğimizi söyledin. Benim bu fikri daha çabuk kabullenmem için."

"Jungkook-"

"Beni kandırdın!" diye bağırdım yüzüne karşı ve o da birkaç adım geri giderek elleriyle yüzünü sıvazladı. "Siktiğimin ülkesinden bir anda geldin ve bambaşka biri gibi davrandın. Hepsi çocuk mevzusu yüzünden miydi cidden? Bu kadar mı acizsin ya sen?!"

"Yemin ediyorum düşündüğüm tek şey biziz. İnsanlar susmayacak Jungkook. Her ne kadar umursamıyorum imajı versen de üzüldüğünü, kafana taktığını biliyorum." dedi ve tekrar karşıma geçip ellerini omuzlarıma yerleştirdi.
"Kabul edersen her şey son bulacak. Gerçek bir aile olduğumuzu sanacak herkes."

"Ama değiliz!" diye bağırdım ve omuzlarımdaki ellerini ittirdim sinirle. "Kabul ettim ve insanlar sustu diyelim. Ne olacak o çocuk? İşlerinden vakit ayıracak mısın ona? Ansızın yurtdışına gidip haftalarca geri dönmemeyi bırakacak mısın? Yoksa benim okulu bırakıp sadece çocuğumuzla ilgileneceğimi düşünüyorsun?" Başımı hafifçe eğdim gülerek. "O çocuğun bir kere bile başını okşamayacağından eminim, biliyor musun?"

Vernem Nidahen | TaekookWhere stories live. Discover now