9 (Handsome)

15.5K 980 149
                                    

⬆️⬆️⬆️
Handsome'ın aynada kendini gördüğü fotoğraf bu olsun, kırmızı gözlüsünü bulamadım. (hfjlfhlg) çıplak ölabilör, idare edücük.

Geçmiş..
Gözlerimi büyük bir baş ağrısıyla açtım. Beynim zonkluyordu. Üzerimden fil geçmiş gibi hissediyordum. Üzerimden fil değil, Clara geçmişti. Neredeydim ben. Kafamı zorla da olsa kaldırıp, etrafa şöyle bir baktım. Burası Lara'nın odasıydı. Olamaz.

Hızla yerimden kalktım. Lara'yı burdan götürmeliydim. O, ismi lazım olmayan varlık, kızı ele geçirmişti. Buna izin veremezdim, 'ismi lazım değil' işi bitince Lara'yı yok edecekti. Aklıma bir an Harry Potter filmi gelse de bunu çok fazla düşünmedim, ve konuya döndüm. Lara yok olamazdı. Bir şeyler yapmalıydım.

Aniden ayağa kalkmamla başım dönmüş, sanki biri balyozla kafama vurmuş gibi, ağrı yapmıştı. Başımın ağrıması çok normaldi. Hayvan gibi vurmuştu zalımın kızı. Umursamadım ve odanın kapısına doğru ilerledim. Kapı kolunu tutup, oynatmaya çalıştım. Çalışmakla kaldım. Kilitliydi. Gözlerimi devirdim. Ne bekliyordum ki?

"Hey, sen! İçimdeki!" diyerek ikinci Handsome'a seslendim. "Derhal şu kapıyı aç!" Arkamdan bir kıkırdama sesi duydum. "Bana mı seslendin, iyilik meleği."

Işık hızıyla sese doğru döndüm. Olamaz... Ordaydı. Uzun süredir içimde tutmayı başardığım şeytanı çıkarmıştı. Clara'ya İtalyanca sövdüm. Bunu yapmaya nasıl cüret ederdi. "Sana emrediyorum Handsome, derhal şu kapıyı aç." Sesim sert çıkmıştı.

Handsome gözlerini iri iri açtı. Ve konuştu. "Ah, nasıl korktum anlatamam." Benimle dalga geçiyordu. "Cevabım hayır." diye ekledi. Nasıl hayır? "Artık sana itaat etmeyeceğim. Ben kötüyüm ve sadece kötü olacağım." Göz devirme sırası bendeydi. Peki bunu kendisi istemişti, o zaman sonuçlarına katlanırdı.

"Bunu sen istedin." dedim, soğuk bir şekilde. "Ey Aşil" Bağırmamla Handsome altına *ıçtı. Bu sefer korkutmayı başarmıştım. Geriye doğru adımlamaya başladı. "Görüyorsun değil mi" diye devam ettim sözüme. "Bana itaat etmeyeceğini söyledi. Senin kuralını çiğneyeceğini söyledi." O an gök gürlemiş ve Handsome (yani şeytan Handsome) dizlerinin üstüne çökerek bağırmıştı.

"Yapma" Yaptım bile.

"Sence ona ne yapmalıyım." diye bir ses duydum.

"Cezası büyük olsun ki, bir daha bana karşı çıkamasın." diye bağırdım.

Handsome birden havalanmaya başladı. Aşil'in içine Vecna kaçmıştı sanırım. "Ey Aşil, affedin beni, lütfen." diye bağırmıştı ama, bağırmakla kalmıştı. Sonunda döndüğü yer, yine kapının diğer tarafıydı. Sen bir şeytansın, kendine gel!.

💥💥💥💥

Yatağa oturp, ellerimi başımın arasına almıştım. Kısa bir süre sonra kapı açılmış ve Lara içeri girmişti. "Neydi o, az önceki sesler?" derken gözleri korkuyla etrafı taradı. "O nerede?" "Kim?" diye sordum, anlamamazlıktan gelerek. Lara sinirle bana baktı. Sinirliyken daha çekici olduğunu söylemiş miydim? Hayır söylememiştim. Çünkü kitap hiç benim dilimden anlatılmamıştı. Evlatlık gibi hissettim şu an. "Kim olacak aptal, tabii ki Handsome denilen adam. Seni buraya boşuna mı diktim?"

Beni 'İkinci Handsome' sanıyordu. Gözlerimden de mi anlaşılmıyordu? Duvara monte edilmiş, boy aynasına doğru ilerledim. Aynaya bakınca yüzümde şeytani bir gülümseme oluştu. Gözlerimin kırmızısına hayran olmamak elde değil dostum. Piç smile. 'Sen bir yükseldin sanki.'

"Kaçtı." dedim, gözlerimi aynadaki, yansımamdan ayırmadan. Arkamdan gelen hırlama sesleri keyfime keyif katmıştı. Anlaşılan Clara'yı sinirlendirmiştim. Tamam. Baştan alıyoruz. Öhhöm, öhhöm! Evet, oynama sırası bendeydi. Hadi bakalım.

ANAHTAR "Handsome" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin