3

86 36 21
                                    

oy vermeyi unutmayın lütfen 🤍
koyduğum müzik ile okumanızı tavsiye ederim güzel gidiyor ✨ (art deco)

Yanlış duymadım. Ağzından çıkan cümleyi kelimesi kelimesine doğru duydum, eminim. Kaskatı kesilmiştim, gerilmiş ve hüzünle dolmuştum.

Neden bağırıp çağırmıyordum? Korkumdan? Hayır. Peki ya bunun aklıma yatıyor olmasından olamazdı, değil mi?

Kendine gel Lenora ve bir şey söyle, hem de hemen! Ne diyecektim ki? Hayır? O zaman parayı bulamazsam elimle ölmemek için tek şansım olan teklifi itmiş mi olacaktım? Siktir, kafayı yiyecektim.

Kafamdan duman çıkıyor olabilirdi, çünkü tüm devrelerimin yandığına emindim.

Sakince ayağa kalktım. Bir şey demeye tenezzül etmeyecek ve bu siktiri boktan yerden gidecektim. Korkmama gerek yoktu, hele ki umutsuzluğa hiç gerek yoktu. Mabel ile konuşmuştum onunla halledebilir ve parayı bulabilirdim. Planıma sadık kalmalıydım.

Taehyung da benimle beraber ayağa kalkarken aynı zamanda pür dikkat beni izliyordu. Bakma öyle diye bağırmak istedim. Kendimi bir hız treninde sürekli düşüyor gibi hissetmeme sebep oluyorsun demek istedim.

Arkamı döndüm ve kapıya doğru adımladım.
"Gidecek misin? Öylece?"
Elim kapının kulpunu sıkıca kavramışken durdum. Ne dememi istiyordu? Görmüyor muydu tüm düşüncelerimin birbirine girdiğini, yüzümden anlamıyor muydu telaşımı?

"Bu iğrenç teklifi görmezden geleceğim."
Kahkaha attı. Sinirle döndüm. Komik olan neydi?
"Günleri sayılı birine göre gayet iyisin."
Ölümden bu kadar üstü kapalı ama aynı zamanda net bir şekilde bahsetmesi...tüylerimi diken diken etmişti. Adımladı, ağır ağır yanıma doğru geldi.

"Fark ettiysen sana çok cömert ve iyi bir teklif yaptım."
Bu sefer ben gülmek istedim. Ne kadar da iyisin ya çok teşekkür ederim. Ben dehşet içinde ona bakmaya devam ederken tekrar konuştu.

"Gerçi bir kalbimin olmadığını söyleyecek çok fazla insan tanıyorum."
Gerçekten de bana bu teklifi yaparak iyilik yaptığını düşünüyordu. Aptal.
"O zaman seni çok iyi tanıyor olmalılar."

Daha fazla burada durmak istemiyordum. Tuttuğum kulpu hızla çevirdim ve odadan çıktım. Henüz bir kaç adım atabilmiştim ki omzumdan tutulmasıyla duraksadım. Omzum ile derdiniz neydi tam olarak!?

"Ne istediğine karar ver, geç kalırsan başkalarının istekleri degişir."
Elini bir cesaretle omzumdan ittirmiş ve tekrar yürümeye başlamıştım.

Mekanı terk ederken derin bir nefes aldım. İçerisi oldukça boğucu ve dumanlıydı bir de o aptalca konuşma kendimi iyice kaybetmeme yol açıyordu.

Eve doğru yürümeye başlamışken tekrar tekrar düşündüm. Neden böyle bir teklif yaptığını anlayamıyordum. Jihan'ın dediği gibi benim iki üç kuruş paramın peşinde değildi. İnsanların acizliklerinden keyif alıyordu.

Peki dediği şeyde dürüst müydü? Gerçekten onunla bir gece geçirirsem borcumu silecek ve hayatımdan öylece çıkacak mıydı? Bu 3 senedir yaşadığım tüm stres tek gecede bitecek miydi?

Eve gelmişken, hala bir karara varamamıştım. Çok zordu her şey. Hiç değilse kestirip atmamış ve bana düşünmek için, kararım için belirsiz de olsa bir süre vermişti.

Mabel'a getirdiğim kahveyi uzattım ve ben de yanındaki koltuğa kuruldum.
"Nasıl gidiyor yemekler."
"İyi, beklediğimden daha normal."

Dört gündür Mabel'ın randevularına gidiyordum ve gayet iyi ilerliyordu. Şimdiden Jihan'ın parası da dahil toplam 90bin biriktirmiştim. Yaşlı adamlarla yemek yiyip, onları yalandan yere dinlemek ve bir kaç tavsiye vermek oldukça kolaydı. Tabii rahatsız edici olması kaçınılmazdı ama başka seçeneğim de henüz yoktu. Taehyung'ın aptal teklifi dışında.

Evil Devil • KTHWhere stories live. Discover now