9. BÖLÜM

33 4 26
                                    

"Eylül'ü durdurmaya."

🖤

YAZAR'DAN.....

Arabasına binip çoktan yola koyulmuştu Mustafa Alp. Normalde Otogar'a gidecekti ama Yalova'ya giden bütün otobüsler kalktığı için direkt otobüsün geçeceği yere gidiyordu.

Eğer Otobüs'ü durdurmayı başarırsa Eylül o Otobüsten inerdi. İnerdi çünkü diğer insanların yolculuğunu düşünürdü.

Şuan ise Eylül'ü arıyordu ama nafile Eylül telefonunu kapattığı için aramaların hiç birini duyamazdı.

Sonunda karşısında Otobüsleri görünce güldü Mustafa Alp, güldü çünkü onu bulmuştu.

"Buldum seni keçi."

....

EYLÜL'DEN.....

Henüz Mersin'den çıkmamıştık. Yalovaya gideceğim için heyecanlıyım.
Ama bir yandan korkuyorum, neden mi?

Çünkü gideceğim Mahallede Deniz'le olan bir sürü anım var. Deniz öldükten sonra ilk bir ay dışarı hiç çıkmadım. Ama Babaannemin ısrarı yüzünden sonraki aylarda çıkmak zorunda kaldım. Çıktım ama keşke çıkmasaydım. Deniz'in kanının hala yerde olduğunu görünce bayılmıştım. Hastanede uyandığımda babaannem baş ucumdaydı ve ağlıyordu. Onu öyle görünce bende ağlamaya başlamıştım.

Denizin bizden başka kimsesi yoktu. Anne ve Babası hakkında hiç konuşmazdı. Ama sanırım bu konu hakkında sadece benimle konuşmadı.
Babaannemle konuştuklarını biliyordum. Çünkü aile konusunda ne zaman üzülse Baannemle konuşmaya gelirdi.

Bütün düşüncelerimi bırakıp yolculara baktığımda herkes telefonuna bakıyordu. Şimdiki herkes telefon bağımlısı olmuştu. Kimsenin kimseyle sohbet ettiği yoktu.

Camdan dışarı baktığımda ise bizle birlikte giden Otobüsleri gördüm. Herkes farklı farklı şehirlere gidiyordu.
Bu durum nedensizce yüzümde tebessüm oluşturdu.

Ardından bütün Otobüsler yoluna devam ederken bizim Otobüsün ani bir frenle durmasıyla bütün herkes başını telefonundan kaldırıp yola bakmıştı. Tabii bazıları çoktan söylenmeye başlamıştı.

"Ne oluyor?" Dedim ve otobüsün kapıları açıldı.

Ve hiç beklemediğim bir şey gördüm.

Tanrım!! Mustafa Alp buradaydı.

Yanlış duymadınız tamda Otobüsün içindeydi. Şaka mıydı bu? Burada ne işi vardı!?

"Eylül. Buradasın biliyorum. Seni şuan arayıpta bulabilirim ama sen kendin çıksan iyi edersin." Diyince olduğum yerde kıpırdandım. Tabikide çıkmayacaktım.

Ama insanların "Kim bu Eylül?, Of böyle saçmalıklar yüzünden geç kalacağım, kimse çıksın artık." Dediğini duyunca saklandığım yerden çıktım.

Ben çıkınca Mustafa Alp beni gördü.
Tabi ayağı kalkınca herkesin gözleri benim üstüme çevrildi.

Mustafa Alp yanıma gelip kolumdan tuttu. Tam gideceği sırada kolumu elinden kurtarmayı başarmıştım.

"Ne yapıyorsun?" Dedim ama şuan fazlasıyla sinirliydi. O yüzden dediğimi ciddiye bile almadan kolumdan tekrar tuttu.

"Mustafa Alp bırak! Hiç bir yere gelmiyorum ben." Dedim. Beni geri götüreceğini anlamıştım. Bunun içindi bu çabası.

"Asıl hiç bir yere gitmiyorsun!" Diye bağırdı.

"Bana bağırma!! Gideceğimi söyledim. Ne istersem onu yaparım. Bana karışamazsın." Diye bağırınca Otobüsten bir tane teyze konuşmaya başladı.

ZAMANSIZ ZAMANOnde histórias criam vida. Descubra agora