Yağmur'dan....
Odanın kapısı ani bir şekilde açılınca okuduğum kitaptan başımı kaldırıp odaya giren Eylül'e baktım.
"Hayırdır? Sen okula gitmeyecek miydin?" Diye sordum.
"Şu Mustafa Alp denen adam yüzünden okula gidemedim ya!!" Diye somurttu.
"Ne alaka ki?" Diye sordum. Mustafa Alp'le ne alakası olabilirdi?
"Off yurda giriş çıkışlar bir süreliğine kapatılmış." Dedi.
"Bunun o adamla ne alakası var?" Diye sordum çünkü yurttaki bütün kararları Saliha Başkan veriyordu.
"Ya ben yasak olsa bile giderdim. Ama şu hödük yüzünden gidemedim!" Dedi. Hödük mü demişti o?
"Ee sınavların?" Diye sordum.
"Ertelenmiş." Diye geçiştirdi.
"Ee daha iyi olmuş işte."
"Ya ya ne demezsin." Dedi.
Ardından odaya Sibel girdi. Sahi o nereye gitmişti. Sırıtarak odaya girmesinden bir şeylerin olduğu belliydi.
Ardından Eylülü görünce "Aa sen okula gitmiyor muydun?" Dedi.
"Yurda giriş çıkışlar kapatılmış. Bir süreliğine yani." Dedim.
"Ne!! Offf ama ya olmadı bu şimdi." Dedi Sibel.
"Bana bak! Ne işler çeviriyorsun yine sen?" Diye sordum. Bir işler çevirdiği çok belliydi.
"Ya Sarpla buluşucaktım." Diye homurdandı.
Allahım bu kız cidden delirmiş biz ne derdindeyiz bu ne derdinde.
"O kim?" Diye sordu Eylül.
"Liseden bir arkadaşım ya." Dedi.
"Arkadaş olduğuna emin miyiz? Her neyse zaten iptal oldu gidemezsin." Dedi Eylül.
"Bir dakika ben gidemem evet, ama o buraya gelebilir!!" Dedi Sibel.
"Ne! İyice saçmaladın sen artık Sibel. Öyle bir şeyi aklından bile geçirme!!" Dedim.
Cidden kafayı yemişti bu kız.
"İyide öyle olsa bile nasıl gelicek ki? Kapıdakiler eski güvenlik amcalara benzemez." Dedi Eylül. Bu kızı çok seviyordum. Her zaman haklı olmayı nasıl başarıyordu?
"Ulan benim gibi entrikacıya bu denilir mi be?" Dedi Sibel. Ve elini anlına koyup üzülmüş gibi yaptı.
"Aptal." Deyip güldüm.
"Kızlarrrr yaaa nolurrr. Sizde benimle birlikte olursanız net hallederiz. Hem biraz eğlenmiş oluruz. Tek gelmez yanına da arkadaşlarını getirir. Hep beraber odada eğleniriz." Dedi.
"İyice saçmaladın sen artık! Ne işimiz olur elalemin erkekleriyle! Birde odamıza geliceklermiş pes!" Dedim ama ardından hiç beklemediğim bir şey duydum.
"Aslında fena olmazdı." Dedi Eylül. Lafımı geri alıyorum Eylül her zaman haklı olmayadabilirmiş.
"Heh bak işte." Dedi Sibel. Eylülde ona destek olunca kabul ettirene kadar durmazdı bu şimdi.
"Olmaz!!" Diye direttim.
"Yağmur. Bence güzel olur ya. Kafamız dağılmış olur, zaten bu ara iyice gerildik." Dedi Eylül.
"Of. Ne yapıyorsanız yapın." Dedim. Sibel bunu evet olarak algılamış olacak ki
"Yess bee oldu bu iş." Diye hopladı.
YOU ARE READING
ZAMANSIZ ZAMAN
Short Story"Eylül. Seni Avu çiçeğine benzetiyorum." Dedi Mustafa Alp. "Avu çiçeği mi? İlk defa duyuyorum. Anlamı ne?" Dedi Eylül. "Avu çiçekleri hem faydalı hem de zehirlidir. Ve zamansız açarlar." Eylül anlamayarak ona baktı.. "Zehir mi? Beni neden o çiçeğe...
