1

124 40 20
                                    


"Lenora, borcunu ne zaman ödeyeceksin?"
"Bilmiyorum, görüyorsun ki çabalıyorum."
Yerimde huzursuzca kıpırdandım.

"Elimden geldiğince seni idare etmeye çalıştım ama artık bu işleri bırakıyorum."
Karşımdaki en az benim kadar gergin ve huzursuz olan Ji-han'a şaşkınlıkla baktım.

Devam edeceğini fark ettiğim için onu kesmeden pür dikkat izlerken başımın büyük belada olduğunun daha şimdiden farkındaydım.

"Yerime geçecek kişi inan ki görüp görebileceğin en acımasız kişi."
Refleks ile yerimden kalkarken ellerimi de başıma doğru kapattım. Sıçmıştım.

Üniversite başında, yani bundan 3 sene önce girdiğim tefeciden borç alma batağından hala kurtulamamış, borçlarımı ödeyememiştim. Hangi cesaretle bunu yapabilmiştim bilmiyordum ama muhtemelen yine olsa yine yapardım. En az o gün ki kadar çaresiz olmaya devam ediyordum.

Jihan girdiğim bu bok çukurunda tek şansım olmuş ve borçlarım konusunda her zaman beni idare etmişti. Beş parasız, öğrenci ve kimsesiz olmama rağmen, tek başıma ayaklarımın üzerinde durmaya çalışmamı görmüş ve muhtemelen bana acımıştı. Borçlarımı normalde 1 sene içinde ödemem gerekirken 3.senemdeydim ve bu Jihan sayesindeydi.

Şimdi ise gelecek kişi usulüne göre hareket edecek ve muhtemelen bir hafta içinde tüm borcumu ödemem gerektiğini söyleyecekti.

"Sen ne olacaksın? Benim yüzümden sana bir zarar gelmez değil mi?"
"Beni düşünme. Borçlarını sence sessiz sedasız, gizli bir şekilde mi hallediyordum? Patronu senin hakkında ikna etmiştim."

Pekala, bunu yeni öğreniyordum. Sanıyordum ki gizli bir şekilde beni oyalıyor ve para konusunda da aklama yapıyordu.

Madem bunca zaman patronunun bilgisi dahilindeydi, patron şimdi de bana müsahama gösteremez miydi ki?
"Yeni gelen kişi, her şeyin başına geçecek."
Daha aklımdan geçirdiğim soruyu bile soramamışken cevabımı almıştım.

"Ne yapacağım?"
"Bu evi sat."
"Kalacağım başka bir yer yok."
Ailemden kalan tek şey bu evdi.
"Kiralık küçük bir daire bulursun Lenora."
"Kira ödemeye gücümün yetmeyeceğini biliyorsun."

Jihan da elleriyle başını ovarken tamamen çaresiz olduğumuzu fark ettim. Yardım isteyeceğim bir kişi bile yoktu. Ne bir arkadaşım ne bir akrabam..
"Emin ol sokakta kalmak, Taehyung'a bulaşmaktan daha iyi olacaktır."
Taehyung?

"Adı bu mu?"
"Evet."
"Sana en başında dediğim gibi ona da, üniversiteyi bitirip işe girince fazlasıyla ödeyeceğimi söylesem?"
"Bu adam manyak Lenora. Manyak. Emin ol senden gelecek fazladan üç kuruşa ihtiyacı yok bunun peşine zevk için düşer."

3 senedir borcumu sanki bir arkadaşıma ödüyormuşcasına rahat rahat öderken işler şimdi daha gerçekci bir hal almıştı. Evet Lenora işte tefeciler böyle oluyor. En başından aptallık etmemeliydin...

"Ne yapacağım? Siktir, ne yapacağım?"
"Sat bu evi diyorum sana."
"Kadın başıma sokakta kalamam, kira da ödeyemem diyorum."

Jihan bir anda aklına iyi bir fikir gelmiş olmalı ki ayaklandı ve heyecanla konuştu;
"İş yerinde sözleşme falan imzalasan sana bir senelik maaşını peşin vermezler mi?"

Heyecanla bahsettiği fikir cidden bu muydu?
"Sence? Köşe başındaki sıradan bir kafe bana aylığımı bile zarzor verirken senelik maaşımı verebilir mi?"

İkimizde iyiden iyiye çökerken sessizce düşünmeye devam ettik. Ne yapabilirdim bilmiyordum. Bir işe daha girmeliydim ama bu seferde okulumu çok aksatacaktım. Derslerimde olacak, olası bir düşüş bana bursumu kaybettirebilirdi.

Evil Devil • KTHWhere stories live. Discover now