by the sea | twenty seven

73 10 5
                                    

❝Sadece bizim bildiğimiz bir yerde olmak istiyorum.

Senin yanımda uzandığın, benim seni izlediğim, alnına düşen bir tutam saçı alıp seni güldürdüğüm o yeri bulmak istiyorum. Orada kalmalıyız. Gizli kalmalı her neresi ise. Sadece bize özel olmalı. Ve sadece biz olunca açılmalı kapıları. Bir ağacın altı ya da yağmurlu bir kumsalın ortasındaki şu yosunlu harabe kulübe.

Denizde sırtüstü yatarken gökyüzü elimi attığımda tutacağım kadar yakın görünüyor. Tıpkı senin gibi. Ama aslında çok uzakta. Kilometreler binleri buluyor, üzüyor gidiyor mesafe. Oraya dokunamayacağım. Sana da. Hep bir gökyüzü olacaksın benim için. Ben ise deniz. Birbirimizi göreceğiz ama asla değmeyeceğiz. Sadece yansıyan mavi renk gibi güleceğiz, benim kalbimde ağrıdan bir dalga yükselecek ve sen fırtınam olacaksın.

Kıyamet gibisin, aşkım.

İyi hissettiren bir ağrısın.

Kalbim çok ağrıyor senin yüzünden.

Toprakta dolaşmayı sevmeyen bir deniz kızı olduğuma inanmak istiyorum. Bana doğruyu söyle. Kumsalda, yanan ateşin ardında bana bakarken sahiden de bir deniz kızı mı gördün? O hikayeyi anlatırken. Gözlerin hayale dalıp gitmişken. Bir yansıma gibi gördüğün bana bakarken ve ben sana gülümserken. Ben miydim o? Söyle. Çünkü ben olmak istiyorum.

Dalgaların arasında gördüğün o deniz kızı olmak istiyorum.

Hikayemi anlatan kişinin sen olmanı istiyorum.

O kulübede sonsuza kadar seninle saklanmak, dinmeyen yağmuru seninle birlikte izlemek istiyorum.

Kalbinde yaşamama izin ver. Kıvrılıp yatayım dönemeçlerinde. Yorgun hissetmek için çok gencim. Ama nasıl korktuğumu bilemezsin yalnızlıktan. Seni seçtim mi, bilmiyorum. Oradaydın ve ben kapıldım, kabul ettim seni. Engel olamazsın. Neden olayım ki? Aşık hissetmek en tatlı acı. Onunla yaşamayı öğreniyorum. Fakat sonsuza kadar istiyor muyum bu hastalığı? Hayır. Şifaya ihtiyacım var. Sana.

Seni bulmalıyım gizli mabedimizde.

İşte o gün özgür hissedebilirim.

O gün, kendim olabilirim.

Seni korkusuzca sevdiğimde,
sen beni daima sevdiğinde.

deniz kenarındaki hikayelerin,
sayfa.202


Tüm dünya dönüyordu.

Ayaklarım yerden kesilmişti.

Neşeli kahkahalarımız karışıyordu.

Onun kollarındaydım, neredeyse dört yıldır. Bu mükemmel hissettiriyordu.

"Biraz daha devam edersen bayılma ihtimalim var, Matty." diyerek onun boynuna sarılmaya devam etmiştim. Etraftaki insanlar ne düşünüyor diye endişe etmekten çok uzaktım. Onunla sokağın ortasında çok kez sebepsizce koşmuş, yağmur altında dans etmiş ve bir otobüs durağında öpüşmeye epey alışmıştım. Beni kucağına alıp Noel'in kutlandığı akşam, bir lunaparkın orta yerinde döndüren Matthew, benim en alışkın olduğum adamdı.

your stories by the sea ➳ matt smith Where stories live. Discover now