6. Camekandaki Lalezar.

142 11 3
                                    

Bölüm Şarkısı; Lana Del Rey– Hope is a dangerous thing for a woman like me to have.

Laufey–Everything I know about love.

Miley Cyrus–Angels like you.

***

Herkesin bildiği bir gerçek vardı ki kimse söylemeye cesaret edemez, düşününce bile korku koca köşkün içinde kol gezerdi; Sergen sandığımızdan çok daha tehlikeli birisiydi.

Evde yaşattığı terörün aynısını dışarıda da yaşattığına evdeki bütün köleler, annemle ben, ve çalışanlar emindi. Yaptığı iş kağıt üzerinde lojistik olsa da yaptığı tek işin o olduğuna beni kimse inandıramazdı.

Eve kanlı gömlekle geldiğini görmüştüm bir defasında. Çalışma odasından ağlayarak çıktığım sırada yapılması gerekilen teslimattan bahsettiğini, o eski fabrikada gerçekleşeceğini de duymuştum.

Yani detaylarına hakim olmasam da, medyaya yansıttığı adamın yarısı bile değildi Sergen. Onu biliyordum.

Kapıya yüz seksen tane, vicdan yoksunu, hapishane kaçkını koruma dikse ve psikolojisi en az kendisininki kadar bozuk çalışanları işe alsa da bir gün korumaya çalıştığı her şeyin patlayacağını biliyordum.

Nasıl ve ne zaman olacağını bilmiyordum yalnızca.

Sadece olmasını ümit ediyordum bir de. Çünkü Sergen gibiler güçlü olurdu, korkulan ve sindiren. Sergen gibi birçok insan; bu ülkedeydi, bu dünyada nefes alıyordu.

Birileri; bir şeyler çalıyor, kara para aklıyor, tecavüz ediyor, fuhuş yapıyordu. Belki yan taraftaki köşkün sahibiydi bunları yapan, belki Avrupa kıyısındaki köşk sahiplerinden biri. Uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapan her zaman milyoner oluyordu onu biliyordum. Kıllarına bile zarar gelmiyordu bu insanların.

Sonuç olarak fakir neden fakirdi herkes çok iyi biliyordu: Fakir çalmasını bilmediği için fakirdi.

Bu dünyanın çivisi çıksa da düzeni bozulmazdı. Çünkü güçlü olanlar, şerefsiz olanlardı. Ve güçlü olanlar, dünyanın düzeninin bu olmasından gayet memnundu ve ellerinde bu düzeni tutup oyuncak gibi oynatıyorlardı.

Birilerinin uyuşturucudan ölmesi, bir kadının fuhuş yapması, birisinin parasının patlaması onlara yarıyordu.

Hatta bu dünyadaki kaos bile onlara yarıyordu. Bir deprem olduğunda, kahramancılık oynamayı, bir kadın tecavüze uğradığında instagramdan tepki post'u atmayı seviyorlardı. Halkın sempatisini kazanmazlarsa, nasıl kendi içlerindeki zehri akıtmaya ve durmadan çalmaya devam edebilirlerdi ki?

Para herkesi değiştirirdi. Sahip olamayacağı güce sahip olan herkes biraz delirirdi. Kilitli her kapıyı açabilen, dünyadaki tüm parayı önüne getirebilen sihirli bir koltukta oturmayı herkes isterdi.

Sergen benim gözümde ezelden beri o koltuktaydı. Onun oturduğu koltuk yüzünden kimse ona sesini çıkartamıyor, kimse onun yaptıklarının yanlış olduğunu söyleyemiyordu. Söyleyenleri ya duymuyordu ya da sırf duymamak için seslerini kesiyordu. Anneme yaptığı tam olarak buydu.

Biliyordum, kimse annesinin karnında hırsız, psikopat ve manyak doğmazdı. Her eylemimizin bir motivasyonu vardı. Hırsız olmanın motivasyonu fakirlikti, eğer zengin bir hırsızsa motivasyonu açgözlülükte olabilirdi pek tabii. Ancak ne olursa olsun, Sergen'i anlıyor olmam; onu seviyor olduğum anlamına gelmiyordu.

wisteria [gxg]Onde as histórias ganham vida. Descobre agora