Magnus bir taç alıyor

38 2 7
                                    


                            Magnus

Abi insan tam da ölmek üzereyken karşısına pelerinli ve zırhlı biri çıktığında ondan bir şeyler bekler. Ne bileyim işte kendisini kurtarmasını falan ama sokağın ortasına bir balta attıktan sonra "Buradaki işim bitti." deyip gitmesini değil.

Tamam itiraf ediyorum pelerini savuruşu gerçekten çok havalıydı, aynı hareketi ben yapsaydım kesinlikle aynı etkiyi vermezdi.

Kız kaybolduktan sonra karşımızdaki yaratıkla 5 dakika kadar bakıştık. Şaka falan yapmıyorum cidden 5 dakika sürdü. Karşıdaki eleman da bizim kadar şaşkındı çünkü.

Yalnız bunlara bir isim bulmak lazım hacı yaratık yaratık olmuyor böyle.

Neredeyse göz kırpmama yarışmasına girdiğimizi düşünmeye başlayacaktım ki yaratık kükreyerek öne atıldı. Ben de bir şeyler yapmam gerektiğini fark ederek ona doğru koşmaya başladım.

Tabiki elimdeki paslı sopayla onunla dövüşmeye devam etmeyi falan düşünmüyordum. 

Yaratığın dikkatini dağıtmak için "Hey Üç Gözlü, şunu izle!" diye bağırdım. Sanırım onu bundan sonra Üç Gözlü diye çağıracağım.

Elimdeki boruyu olabildiğince yukarı firlattığımda gözleri ona çevrildi.
Tamam şimdi gidip yerdeki baltayı almak için zamanım olacaktı.

Fakat işler istediğim gibi gitmedi. Üç Gözlü boruya bir saniye baktıktan sonra geri bana döndü. Paslı bir boru onun ilgisini çekmek için yeterli değildi anlaşılan.

Ben ne yapacağımı bilemeden dikilirken Blitzen ve Hearth oyuncak ördeklerle Yaratığa hücum etmeye başladılar. Evet oyuncak ördeklerle. Onları bunca zamandır nerede sakladıklarına dair hiç bir fikrim yok.

Hearthstone ördeklerleri elindeki yayla gererek ustaca gönderirken Blitzen eline geçeni rastgele atıyor gibiydi. Bana verdikleri bu fırsattan yararlanarak yere saplanmış olan baltaya koştum.

Baltayı elime aldığımda neredeyse yere kapaklanacaktım ki o kızın hiç zorlanmadan baltayı fırlattığı düşünülürse bu hiç de havalı değildi.

Zorlukla dengede durmayı başararak Yaratığa yöneldim. "Bakalım bu hoşuna gidecek mi...?"

Bir savaş çığlığı savurarak elimdeki ağır Baltayla Üç Gözlünün üstüne atladım.

Kesinlikle görmeliydiniz. Muhteşemdi. Tıpkı aksiyon filmlerinden alınmış bir sahne gibiydi. Tabi baltayı yaratığın omzuna sapladıktan sonra fırlayıp duvara çarpmamı saymazsak.

Üç Gözlü öncekilerden çok daha büyük bir kükremeyle sokağı inletti. Baltanın saplandığı yerden etrafa kanlar akıyordu. Kanı insanlarınkinin aksine kırmızı değil koyu mor rengindeydi.
Bir süre sırtındaki Baltayla mücadele etti. Akan kanı durdurmaya çalışıyordu ama nafileydi. Biraz sonra mücadele etmeyi bıraktı ve kocaman cüssesi büyük bir gürültü ile yere yığıldı.

Böyle kocaman bir cesedin sokakta götürülmesinin pek mümkün olmadığını düşünüyordum ki sorularımı cevaplayan bir şey oldu.
Üç Gözlünün bedeni ayaklarından itibaren parçalanmaya başladı. Saniyeler sonra ortada sadece bir toz yığını kalmıştı. Bir süre sonra ise o toz yığını da kayboldu.

Bir elim omzumda, duvara yapışmış bir halde sokağın ortasında tek başına kalan baltaya bakakaldım.

🪓🪓🪓

Ertesi gün, Hearth ve Blitzen ile oturmuş bir pastanenin artıklarında bulduğumuz bayak poğaçaları kemirirken huzurumuzu kaçırmak isteyen rüzgardan korunmaya çalışıyorduk.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 21, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

We Are Young || Mcga x PjoWhere stories live. Discover now