1

21.2K 807 351
                                    

Güneş bittikten sonra kendimi bu kurguyu yazarken buldum umarım beğenerek okursunuz.

*Başlama tarihiniz??


"Sen,adamım bakma öyle sileceksen beni bir kalemde..."dedim şarkıya eşlik ederken, merdivenlerden inen Pamir beyaz gömleğinin kollarını iliklerken gülümsedi

"Ellerin okşamasın, saçlarıma ak düşecekse."yavaş adımlarla yanıma geldi
mutfaktaki orta tezgahta yanıma geçti ellerini belime sarıp beni kendine çektikten sonra dudaklarımı yavaşça öptü.

"Günaydın sevgilim."dedim gömleğinin yakalarında ellerimi gezdirirken,
ardından dudaklarında olan gözlerim gözlerine kaydı.

"Gün aymadı henüz güzelim,"eliyle gözlerimin önüne gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı ve dudağımın kenarını bir kez daha öptü.

"Neden uyumadın?"tavada yamak üzere olan yumurtanın altını kapatmak için ocağa uzandığında kendi kendime gözlerimi devirdim ve kenara çekilerek tavandaki yumurtaları tabaklara bölüşünü izlemeye başladım.

"Sen askeriyeye gitmeden önce yiyecek bir şeyler hazırlamak istedim ve dersim erken bugün belki beni de okula bırakırsın diye düşünmüştüm."tabakları alıp mutfaktaki küçük masamıza ilerlediğinde peşine takıldım ve kendimi sandalyeye bıraktım.

Pamir,hava kuvvetlerinden üç yıl önce mezun olmuştu ve şimdi pilot olarak askeriyede çalışıyordu.Benim yaşadığım yer olan İzmir'e atanmıştı, biz ise kaderin bizi saçma bir şekilde bir araya getirişinin senesinin ardından sevgili olarak işe başlamıştık.

"Bırakırım ama..."dediğinde gözlerimi kısarak gözlerinin içine baktığımda muzip bakışları değişmeden yutkundu.

"Daha saat erken diyorsan, vaktimiz çok güzel değerlendirebiliriz."

"Pamir."diye söylendiğimde güldü.

"Söyle Ahu'm."dudaklarımı ısırıp, gözlerimi devirdim.

"Yemeğini ye !"önündeki omlete çatalını batırıp bir kısmını ağzına attı ardından yuttuğunda yeniden dudaklarını araladı.

"Yine tuz koymayı unutmuş olabilir misin?"başımı iki yana salladım ardından çatalı omlete batırıp ağzıma attığımda karşılaştığım gerçek karşında yumurtayı çiğneyerek yuttum.

"Fazla tuzlu bile olmuş !"diyerek yalan söylediğimde Pamir başını geriye yaslayıp güldü.

"Kime çektin bilmiyorum ki?"yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş kaybolduğunda kendimi gülmeye zorladım ama o da anlamıştı ne söylediğini bu yüzden onun da soldu gülen yüzü.

"Sorun değil..."dedim masanın üzerinde olan elinin üstüne elimi koyarak.

"Gerçekten."inanmayan gözleri gözlerimin içine kaydığında onu ikna edebilecek kadar gerçekçi davranmaya çalıştım.

"Bu konuda hassas olduğunu biliyorum, dikkatli olmalıydım."

"Sevgilim..."dedim.

"Önemli değil, gayet normal tuz oranına sahip yumurtamızı yiyip evden çıkabilir miyiz?"diye sorduğumda elimi kavrayıp dudaklarına yaklaştırıp öptü.

"Eğer istersen, onları bulabilirim biliyorsun bunu değil mi?"elimi elinden yavaşça ayırıp gözlerimin önüne gelen saçlarımı çekereken başımı salladım.

"İstemiyorum Pamir, önceden de söylemiştim bunu sana."elini kaldığı yerden çekerek çatalını eline aldı yeniden.

Titreyen ellerimle çatalımı yeniden parmaklarımın arasına aldım.
22 senesini, kendisini yapayalnız bir şekilde büyütmek zorunda kalmış bir çocuktum ben, ilk evim Pamirle  birlikte yaşadığımız bu ev olmuştu hayatımda ilk kez ev denilen bir yerde Pamir ile birlikte Pamir'in göğüs kafesinde uyumuştum ben.

AHUWhere stories live. Discover now