22. Bölüm

1.2K 134 38
                                    

Bir türlü bitiremediğim, karakterleri başka karakterlerim ile karıştırdığım, üç kere yanlışıkla farklı yerlerini sildiğim, bir yandan vizelere çalışıp, bir yandan işe gidip geldiğim, bir yandan da ders kayıtlarını bitirmeye çalışarak en sonunda iş yerinde sonunu getirdiğim o bölüm. Asla tatmin olmamadım. Çok özür dilerim.

Asla ve asla bir müzik bulamadım bölüme, sizin aklınıza gelen varsa paylaşmak isterseniz çok sevinirim . İyi okumalar

" Yarım kalmış bir hikayenin sonumu, yoksa yeni bir başlangıç mı ? "

****

Ayaklarını sürüye sürüye basamakları çıktı Mavi. Saat altı buçuk olmuştu çoktan. Şimdiden hazırlanmaya başlasa akşam ki yemeğe anca yetişirdi.

Suratı asıldı. İstemediği halde yine onun üzerine kalmıştı bazı şeyler. Dışarıdan bakılınca sanırım çok iyi niyetli birine benziyordu. Maviye sorsanız kesinlikle öyle değildi...ya da öyleydi. Sanırım biraz saf bir insandı.

Ucuna, pembe tüylü bir top taktığı anahtarını çıkartıp yerine yerleştirdi ve kapıyı açtı. Sessiz eve adım attığı an duşa girme planları yapıyordu. Ne giyeceğini de bilmiyordu. Ofladı, bari birkaç gün önceden haberi olsaydı.

İçeri girdi ve çantasını omzundan üşengeç bir halde kaydırdı. Çantası yere düşttüğünde yerede kendisi ile sürüklemeye başladı. Odasına gideceği için salonun önünden geçmesi gerekiyordu.

" Selam da vermiyorsun artık."

Korkuyla çığlık attı, Mavi. Elini göğsüne bastırıp salona döndü. Mira, elinde büyük bir kavanoza çikolata ile ona bakıyordu. Kaşları çatık, dudakları huysuzca bükülmüştü.

" Korkuttun beni. "

Koltukta ters dönmüştü, Mira. Böylece Mavi ile yüz yüzeydi. Kavonozun içerisinde ki dolu kaşığı çıkartıp ağzına tıktı. Daha ağzına doldurduğu çikolatayı yutmamıştı ki. " Dalgınsın, suç benim değil. "

Mavi, arkadaşının sevimli haline gülümsedi.

" Ne gülüyorsun ? "

" Hiç, " dedi Mavi arkadaşına bakarken. Sonra akşam ki yemeği söylemek için.  " Bir şey söyleyebilir miyim ? "

Mira arkasını döndü. " Merak etmiyorum. "

" Akşam beraber değiliz ama. "

" Hah ! Sanki her akşam beraberiz.  Gideceksen git sevgiline. "

Gözlerini deviedi, Mavi. Selim aklından bile geçmemişti.

" Hayır, Leyla hoca ile yemek yiyeceğim. "

" Ne ? " Mira yine döndü. Bu defa meraklı bir ifade vardı yüzünde. " Leyla hoca ile ? Seni öldürmesin. "

" Sanmıyorum yanlız değiliz. "

Kaşları çatıldı. " Başka kim var ki ? "

" Bilmiyorum, " dedi Mavi. Pek merak etmiyordu açıkçası gelecek olan kişiyi. " Duymuşsundur ikinci dönem bir sergi var. Leyla hoca görevi bana verdi, aslında başka birindeydi ama o becerememiş sanırım. Yani anlayacağın iş başa düştü. Leyla hoca beni ve modeli tanıştıracak. "

Şaşkınlıkla kaşları havalandı. Hikaye tanıdık gelmişti.

İhtimal varmıydı ? Gerçi birkaç duyum almıştı. Artık modellik yapmıyordu ama...ya model oysa ?

" Demek öyle, " dedi Mira aşırı bir tepki vermemeye çalışarak. " İyi eğlenceler o zaman sana. Git hazırlan bari. "

" Peki...belki şey, geldikten sonra film gecesi yaparız. İstersen tabii. "

Omuz silkip bedenini çevirdi. " Düşünmem lazım. "

Dayanamadı, Mavi. Hızla ileri atılıp arkadaşının yanına koştu ve yanağına dudaklarını yapıştırdı.

" Öpme sulu sulu! "

Geri kaçtı, Mavi. Odasına koşarken Mira'nın huysuz sesini duyuyordu.

" Yaladın resmen ! "

Odasına girip kapıyı kapattı. Yüzünde bir gülümseme vardı. Daha iyi hissediyordu. Mira onun en yakınıydı ve onunla kötü olmak Mavi için can yakıcı bir durumdu. Aralarında ki soğukluğun sebebi kendisiydi belki ama düzelte bilirdi. Bir umut.

Hızlı hareket edip duşa girdi ve çıktı. Bir yandan saçlarını kuruturken bir yandan da yüzüne hafif bir makyaj yapıyordu. Sonunda saçını ve makyajını hallettiğin de tek kalan elbisesiydi. Dolabına baktı yemek için uygun bir şeyler aradı.

Gözleri üniversitenin ilk sınıfında aldığı balıkçı yaka, dizlerinin birkaç parmak altında biten gri renkli elbisesine ilişti.

Yemek için uygun diye düşündü ve askılıktan çekip aldı. Vücuduna vanilyalı kremini sürdü ve elbiseyi giydi. Bir aralar üzerine bol olan elbise şimdi tam oturmuştu. Bir yıl içinde biraz kilo almıştı ve kıvrımları daha belirgin olmuştu. Kilo vermeyi düşünse de şuan aynada gördüğü bedenden memnundu.

Aynaya bakmaya son verip zarif halka küpelerini almak için çekmecesini açtı. Küpelerine uzandığı zaman bakışları beyaz renkli kurdalesine takıldı.

Kararsızca baktı.

Selim'le çıkmaya başladığı zamandan beri takmıyordu. Çocuk gibi durduğunu söylediği için isteği kaçıyordu. Zaten kısa kestirdiği saçlarında kötü durduğunu düşünüyordu.

Küpelerini alıp çekmeceyi kapattı. Şuan yetişmesi gereken bir yemek vardı, moralini bozamazdı. Küpelerini taktı, çantasını ve kabanını giydiği zaman hazırdı.

Mira'ya haber verip evden çıktı. Ne kadar acele ederse etsin yine de geç kalmayı başarmıştı. Çıkmadan önce çağırdığı taksi kapının önündeydi. Taksiye binip adresi verdi. Yarım saat içerisinde restorana vardığında taksiden indi ve içeri girdi. Görevli kişiye hocasının adını verip olduğu masaya ilerledi. Masada sadece Leyla hoca verdi.

" Merhaba hocam. "

" Ah, hoş geldin Mavi. "

" Hoşbulduk hocam. Diğer arkadaş daha gelmedi mi ? "

Kabanını çıkarttı ve sandalyeye oturdu. Zaten toplu olan saçlarını biraz gerginlikten kaynaklı yine de düzeltti.

" Birazdan gelir. "

" Bu arada hocam, kim model olacak. Yani hiç sormak aklıma gelmedi. "

Layla hoca gülümsedi. " Aslında tan- Ah geldi bile. "

Leyla hocanın bakışları arkasında bir noktaya takıldı ve ayağa kalktı. Mavi de ayağa kalktı.

" Hoşgeldin, İris. "

Kaskatı kesildi. Yanlış mı duymuştu ?

" Hoşbulduk hocam. "

Hayır, hayır !

Yutkundu, arkasını döndü. Bakışları Leyla hoca ile gülümseyerek el sıkışan kadına kaydı.

Göğsünde bir ağrı hissetti. Kirpikleri her an ağlamaya hazır gibi kıpraştı.

" İşte ressamın, Mavi ve Mavi, modelin İris. Siz zaten tanışıyorsunuz zaten değil mi ? "

Ona döndü. Dudaklarında hafif bir gülümseme ile elini uzattı.

" Uzun zaman oldu,merhaba, Mavi. "

Mavi şu zamana kadar okuduğu birçok hikaye geldi geçti aklından. Hani her gidiş, bir sondu ?

****

Ruhumu Rengine Boya ⚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin