-twelve-

137 6 0
                                    


🐱

Min Suga
Hala uyuyor olamazsın.

Jung Yoon ekranda birşeyler gösterirken boş boş onu izledim. Arada da onu dinlediğimden emin olmak için sorular soruyordu. Neyse ki onun sınavından başarıyla geçmiştim.

"Anladım Bay Jung. Biraz da ben yapabilir miyim ? Ben pratikle daha iyi anlıyorum da."
"Tabi , buyur lütfen. "

Sonra bana doğru eğildi. Fısıltı ile konuştu.

"Jiyu , ben şimdi aşağıya iniyorum. Sen de beş dakika sonra in de iki laflayalım. "
"Olur."

Biraz daha bilgisayarla uğraşıp aşağıya indim. Beş dakikayı geçirdiğim için Yoon bozulmuştu. Elimde kahveyi görünce gülümsedi.

"Neler oluyor Jiyu ? Sana çiçek göndermeler , kolye almalar ?"
"İçinden geliyor , yapıyor. Ne öğrenmeye çalışıyorsun ?"
"İçinden neden geliyor ki ? "
"Ne bileyim ... Kai olayını biliyorsun , ondan dolayı hala suçlu hissediyor. O yüzden herhalde , kendince gönül almaya çalışıyor. "
"Bu ihtimallerden birisi tabi."
"İhtimaller derken? Başka bir ihtimal mi var demek oluyor bu ?"
"Tabi ! Düşünsene Jiyu , bugüne kadar Suga sana kırıcı davranmadı mı hiç?"
"Yani , başlarda hep ters davranıyordu. Ne alakası var ki ?"
"Başlardaki Suga ve şuanki Suga arasında fark yok mu sence ?"
"Büyük fark var hem de. Beni tanıdıkça önyargısı kırılmış olmalı. "
"Ve senden hoşlanmaya başlamış olmalı. "
"Bunun olduğunu sanmıyorum. "
"Dün ne yaptınız peki ? Instagramda gördüm, gece senin evinden çıkmış geç saatte. Eh kolye aldığı da sayende malum. Neden oradaydı ?"
"Ne bu sorgu sual Yoon ? Ben çağırdım , geldi. O kadar."
"Sen mi çağırdın !"
"Bağırma ! Evet , ne var bunda ?"
"Bir dakika ya ! Ben Suga diyip duruyorum da olay sende asıl. "
"Başlama Yoon , olay falan yok. Sıkılıyordum , gelir misin dedim . Kırmadı , geldi."
"Beni de çağırabilirdin ?"
"Evet ama... Aklıma Suga geldi. "
"Anlaşıldı. Sizin bu durum karşılıklı. Ama Suga da senin gibi bunu inkâra devam edecekse işimiz var ! Neyse , el atmak gerekirse ben araya girerim. "
"Yoon , neler diyorsun ? Birşey kurma kafanda. İyi anlaşmaya başladık o kadar işte. Hadi çıkalım yukarı."

Yoon göz devirip önden ilerledi. Telefona bakınca mesajı gördüm.

Jiyu
Mesajı şimdi gördüm , unuttun mu çalışıyorum ben. Erkenden uyanıp şirkete geldim. 😇

Başka bir mesaj daha vardı.

Hose-lee
Jiyu , ben gelecek ay Seul'e geliyorum. Beni karşılayacak mısın ?

Jiyu
Tabi ki. Orada olacağım. Bana haber ver , günü ve saati.

Hose-lee
Sana yük olduğum için üzgünüm Jiyu ve onca şeye rağmen bana yardım ediyor olman... Çok teşekkür ederim.

Jiyu
Bunları konuştuk ve kapattık Lee. Önemli olan iyi olman. İşe dönmem gerekiyor. Hoşçakal.

Telefonu cebime koyup yukarıya çıktım. Şirkette zaman hızlı geçiyordu. Herkes koşturma halindeydi sürekli. Bang PD, benim şirkette çalıştığımı duyurmuştu. Sosyal medyada da güzel tepkiler geliyordu. Army olan ya da olmayan benimle gurur duyduğunu söylüyordu. Zengin bir sevgilim olmasına rağmen çalışıyor olmam taktir toplamıştı.
Hoşuma gitmişti. Tabi ne gerek var diyen de oldukça çoktu.

"Bay Bang , müsaitseniz girebilir miyim ?"
"Gel Jiyu. "

İçeriye girip kapıyı kapattım. Masanın yanındaki sandalyeye oturdum.

"Çok zamanınızı almak istemiyorum. O yüzden direkt konuya gireceğim. Ben anlaşmadan vereceğiniz kalan parayı almayacağım. "
"Anlamadım ? Neden ?"
"Burada çalışıyorum zaten ve maaş alacağım. O yüzden anlaşmadan alacağım paraya gerek yok. Hem zaten ihtiyacım olan kadarını hatta biraz fazlasıyla geçenlerde verdiniz. Dahasına ihtiyacım yok. Çalışmaya başladığıma göre de gerek kalmıyor başka paraya. "
"Hem maaşını hem de o parayı alacaksın Jiyu. Sen anlaşmaya oldukça sadıksın ve ben de şartlara sadık kalacağım."
"Bay Bang , eğer sizden o parayı alırsam kendime ayıp etmiş olacağım. Özsaygım benim için önemli. Ama söz veriyorum eğer bir şekilde ihtiyacım olursa sizden mutlaka isterim. Onun haricinde gerçekten istemiyorum. Beni anlayın lütfen."
"Biliyor musun Jiyu , inadın aynı Suga 'ya benziyor. Pekâlâ dediğin gibi olsun. Ama sen de söz verdin , ihtiyaç olursa isteyeceksin."
"Merak etmeyin."

Contract || Suga of BTSWhere stories live. Discover now