Koşulsuz İtaat

6.Bölüm

Son yaşanan olayların üstünden birkaç hafta geçmişti. Her şey daha da monotonlaşmış ve sahibemi daha az görür olmuştum. Gerçekten yerlerde süründürüyordu beni ama kafesimi gene de açmıyordu. Son bir haftadır da küçük tuvaletini içiriyor ve gülerek beni tokatlıyordu. Sahibemin bir erkek arkadaşı vardı. Sinem abla sonunda aradığı adamı bulduğundan bahsediyordu. Beni erkek arkadaşıyla tanıştıracağını ve benim zararsız olduğumu ona göstermek istiyordu. Zararsızdan kastı, beni bu halimle gösterip neye ve kime hizmet ettiğimi ona gösterecekti. Anladığım kadarıyla yeni erkek arkadaşı benden pek hoşlanmamıştı. Uzun boylu, kalıplı bir adam olduğunu biliyordum. Ben hayatımdan memnundum fakat bu yeni erkek arkadaş benim konumumu tehdit ediyordu. Zavallı, itaatkar kişiliğimle onu da ikna etmem gerekebilirdi. Sahibeme çok alışmıştım. Hem sahipsiz hem de evsiz kalma gibi bir isteğim yoktu. Hiçbir saygısızlıkta bulunmayacaktım. Sahibemin ilk defa bana acıdığını hissettiğim anlardan biri de; Onu bana anlatırken kafamı okşayıp 'Merak etme seni sadece ben ezeceğim' demesiydi. 

Sahibem gene öğle saatlerinde evden çıkmıştı ve evin tüm işini bana bırakmıştı. Benden sıkıldığını çok kez dile getirdiği için hiçbir hataya affının olmayacağını biliyordum. Evi elimden geldiğince temizledim ve yıkanmış giysileri astım. Ne kadar boşalamadığım için acı çeksem de bu benliği çok benimsemiştim. Sanki o kafesi benim bir parçam gibi görüyordum. Benim erkekliğimin hak ettiği buymuş gibi hissediyordum.

Saat geç bir vakte yaklaşırken kapı çaldı. Sahibem ve sevgilisi gelmiş olmalıydı. Emrettiği gibi peruk ve maid kostümü ile kapıyı açtım. Çakır keyif oldukları her hallerinden belliydi. Sevgilisi 1.90 boylarında kalıplı ve sert biri gibiydi. Beni görünce suratında mimik oynamadı. Sahibem beni iterek içeri geçti.

"Geç aşkım geç, sadece kostümünde değil. Birçok işime yarıyor bu köpek."

Bana sert sert bakarak içeri geçti. Askılıktan tasmamı alıp boynuma geçirdim ve tasmayı sahibemin eline verdim. Gözleriyle ayakkabılarını işaret etti. Özenle ayakkabılarını çıkarttım. Sert bakışları üzerimde hissediyor gibiydim. Sahibem gülerek beni içeri çekiştirdi. Sevgilisinin yanına kuruldu.

"Onur gerilmene gerek yok aşkım. Sakin ol. Bak tasması var. Her istediğimi yapıyor. Bir takım videolar izlettim, biliyorsun ne kadar aptal olduğunu. Biz keyfimize bakacağız."

Sahibem elleriyle Onur'un suratını kendine çevirdi. Pek kabullenmiş gibi değildi.

O"Tamam tamam da gene de garip bu Sinem. Tamam normal erkeklerden farklı, anlattığına göre erkek bile değil ama anlasana kızım. Senin herhangi bir yerine dokunması bile hoşuma gitmiyor."

Sahibem güldü ve dudaklarına yapıştı. Onur hafiften yumuşadı. Suratında tebessüm oluştu. O resmin içinde kendime ait bir yer göremiyordum. Dışarının köpeğiydim ve Onur kabullenmek istemiyor gibiydi. Sahibem ayaklanıp yanıma geldi ve eteğimi hafifçe kaldırdı. Ayağını kafesimin üstüne koydu.

"Yani sevgilim ikna etmek için daha ne yapmak gerek acaba? Kökten kesmek mi lazım? Kontrolümde diyorum. Benden habersiz yemek bile yemiyor diyorum. Bak şunun ufaklığına kafese tıkılmış kuş."

Sahibem kahkaha atınca Onur'da istemeyerek kahkaha attı ve aşağılayıcı bir şekilde bana baktı. Sahibem ezdirmeyeceğim dese de her fırsatta Onur bakışlarıyla beni ezecek gibiydi. Sahibem salak diyerek kafama vurdu ve Onur'un üstüne çıktı. Onur gülerek karşılık verdi ve yiyişmelerini izlemeye başladım. Aciz halimi gözüme vurmaktan çekinmiyorlar ve arada bana bakarak beni ezikliyorlardı. Gerçekten hak ettiğim yerde hissediyordum. Bir resim varsa benim resimdeki konumum bu olmalıydı.

Sahibem tüm endamıyla yarı çıplak kaldı. Siyah göz alıcı iç çamaşırlarıyla Onur'u büyülüyordu. Onur üstündeki tişörtten kurtuldu ve kaslarını gözler önüne serdi. Ezik porno izleyicisi gibi yakından gerçeğini izliyordum. Yavaşça sahibem sevgilisinin pantolonunu sıyırmaya başladı. Onur'un benimkinden iki üç katı kadar büyük olan erkekliği baksırından kendini belli etti. Sahibem gülerek beni tasmamdan çekiştirip yakına getirdi.